ويكيبيديا

    "صباح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Günaydın
        
    • günler
        
    • sabahlar
        
    • sabaha
        
    • sabahları
        
    • sabah
        
    • İyi
        
    • sabahtan
        
    • sabahında
        
    • sabahki
        
    • sabahın
        
    • günü
        
    • Morning
        
    • sabahı
        
    • gün
        
    Günaydın. Sanırım, dırdırcı bir Doğu Avrupalı olarak buraya karamsarı oynamam için çağırıldım. TED صباح الخير. أعتقد، كشرق أوروبي غاضب، لقد حضرت للعب دور المتشائم هذا الصباح.
    - Sizi tekrar görmek ne hoş. - Günaydın şef. Open Subtitles جميل جدا أن نراكِ مرة أخرى صباح الخير ايها المأمور
    Günaydın, Bay ve Bayan Amerika ve seyir halinde olan tüm gemiler. Open Subtitles صباح الخير السادة والسيدات في أمريكا وفي جميع السفن في عرض البحر
    İyi günler memur bey. Bir şey söyleyebilir miyim acaba? Open Subtitles صباح الخير أيها الشرطي لو تسمح لي أن أتدخل للحظة.
    Fotoğrafa bakın. Sonuçlarını göze alıyorum. İyi sabahlar, efendim. Open Subtitles انظر الى الصورة و سآخذ العواقب صباح الخير سيدى
    Günaydın, Evlat. Şey için gelmiştim... Kirli giysin var mı diye. Open Subtitles صباح الخير ياولدي لقد أتيت لأرى أن كان لديك ملابس متسخة
    ihtiyacım var. Günaydın bayan. İlk önce bir isim verebilir misiniz, lütfen? Open Subtitles صباح الخير يا سيدتي، هل ممكن أن تتكرمي باعطائي اسمك أولا رجاءا
    Günaydın. O Kafka'nın Motosikleti basın bültenini 11'e kadar istiyorum. Open Subtitles صباح الخير أريد ملف كافكا للدراجات النارية قبل الحادية عشرة
    Günaydın hanımlar ve beyler. Sabrınız için size teşekür ediyorum. Open Subtitles صباح الخير، أيها السيدات والسادة أود أن أشكركم علي صبركم
    Herkese Günaydın sevgili Yukarı Doğu Yakalılar. Gossip Girl karşınızda. Open Subtitles صباح الخير يا يا سكان الشمال الشرقي هنا فتاة النميمة
    Her gün "Günaydın" dediğimde bana "Sana aydın bir gün göstereyim yavrum" dersin. Open Subtitles كل يوم اقول صباح الخير كل يوم تقولين سأريك صباح الخير ايها المثير
    Ona aynı benim söylediğim gibi 'Günaydın canım' demeyi öğrettim. Open Subtitles و سأعلمه بعض العبارات التي اقوله مثل صباح الخير عزيزتي
    Günaydın, efendim. Servise neyle başlamamı istersiniz? Portakal suyu, kahve? Open Subtitles صباح الخير يا سيدى ماذا اقدم لك,عصير البرتقال او القهوه؟
    Herkese, Günaydın ve bu sabahki toplantıya geldiğiniz için teşekkürler. Open Subtitles صباح الخير جميعاً، وشكراً لكم على حضوركم للقاء هذا الصباح
    "Büyük Salı" yaklaşıyor. Bundan sağ çıkamazsak bizi bitirir. Günaydın. Open Subtitles وستكون تلك نهايتنا إن لم نسيطر على الوضع صباح الخير
    Günaydın, kedicik. Seni kendi kumluğuna dönmüş görmek çok hoş. Open Subtitles صباح الخير يا قطة، من الجميل استعادتكِ في هذه الفوضى
    İyi günler, Bayan Fletcher. Davis, sakıncası yoksa, beni merkeze bırakır mısın? Open Subtitles صباح الخير سيدة فليتشر, ديفيز ,هل تمانع لو اوصلتنى الى المقر ؟
    - İyi sabahlar, beyler. - İyi sabahlar, Bay Holmes. Open Subtitles صباح الخير ايها السادة صباح الخير يا سيد هولمز
    Tam ofisten çıkarken patron bu dosya yığını ve iki yardımcısıyla geldi dedi ki, "Ted, bunları yarın sabaha kadar temizle." Open Subtitles كنت اغادر مكتبى عندما دخل المدير و معه كومه من السجلات مع اثنين من المساعدين وقال ,راجع هذه حتى صباح الغد
    O Cumartesi sabahları babamla işe giderdim ve o büyük, yeşil kamyona çıkardık. Open Subtitles صباح كل سبت كنت اذهب مع والدى الى العمل ونتسلق الشاحنة الخضراء الكبيرة
    Ve komando alayındaki her sabah herbir komando -- 2.000'den fazla komandonun herbiri -- altı kıtalık komando yeminini eder. TED كنت كل صباح في تلك السرية كل جندي .. كنا ما يقارب 2000 جندي نقول ستة مقاطع من مقاطع السرية
    Her sıhhi tesisatçıyı aradım. Yarın sabahtan önce gelebilen yok. Open Subtitles أتصلت بكل سباك بالبلدة لا أحد سيحضر قبل صباح الغد
    Bu, Noel sabahında hediye paketinden çıksaydı, hayal kırıklığına uğrardım herhalde. Open Subtitles والتي تبدو مثل طرد سأكون محبطة لو فتحته صباح يوم الكريسماس
    Yarın sabahın köründe bir erkek yürüyüşü için kalkmam gerek ama kusura bakmayın. Open Subtitles يجب أن أستيقظ باكراً صباح الغد من أجل تسلق الجبال مع بقية الرجال..
    10 yıl önce, bir Salı günü, Kuzey Karolina, Fort Bragg'de paraşütle atladım. TED منذ عشر سنوات في صباح ذات ثلاثاء قمت بالقفز المظلي في شمال كاليفورنيا في منطقة فورت براج
    Canavar avcıları. Sizi "Good Morning, America" programında görmüştüm. Open Subtitles صائدو الوحوش.لقد شاهدتكم على برنامج صباح الخير اميركا.
    Kofi Annan 11 Eylül sabahı beni basın toplantısı yapmak için çağırdı. TED ودعاني كوفي عنان في صباح الحادي عشر من سبتمبر لاجراء مؤتمر صحفي
    Ertesi gün Charlotte, tıpkı Noel sabahındaki bir kız gibi heyecanla uyandı. Open Subtitles استيقظ شارلوت يصل متحمس كما وهي طفلة صغيرة صباح يوم عيد الميلاد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد