ويكيبيديا

    "علم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Anlaşıldı
        
    • biliyordu
        
    • biliyor
        
    • öğrenirse
        
    • haberi
        
    • biliyorum
        
    • haberdar
        
    • farkındayım
        
    • öğrendi
        
    • biliyorsun
        
    • biliyoruz
        
    • haberim
        
    • biliyormuş
        
    • bilen
        
    • haberin
        
    Anlaşıldı, Pençe 1. Merkez birim şifreli uydu oto pilot karşılaştırma verilerini gönderiyor. Open Subtitles علم ذلك يا ـ تالون 1 ـ يبث الرادار موجات قمر صناعي مشفرة
    - Anlaşıldı. Özel Kuvvetler'den ve havadan destek talep ettik, Open Subtitles ثلاث تسعات الفا علم ذلك نحن نستدعي الطائرات والرد السريع
    Evlendiklerinde George aslında bir alkolikti ve Mary bunu biliyordu. TED كانت ماري على علم بأن جورج مدمن كحول عندما تزّوجا،
    -Alman hava kodunu ve... bunun ne denli önemli olduğunu kaç kişi biliyordu? Open Subtitles كم شخصاً علم بأمر شفرة الطقس الخاصة بالألمان؟ ومدى أهمية هذا الأمر لنا؟
    Acaba Matt, bu zaferin ne kadar büyük olduğunu biliyor mu? Open Subtitles اتسائل ان كان مات قد علم بما حققناه من نصر كبير
    Artık evlenecek olduğuna göre ondan hoşlandığımı öğrenirse kesin "Defol" diyecektir değil mi? Open Subtitles الان بما انه سيتزوج الان ان علم انني احبه سيطلب مني المغادرة صحيح؟
    Durumdan bir çok politikacının haberi olsaydı bir sır olarak kalamazdı. Open Subtitles لا يمكن أن يكون سريّاً لو علم الكثير من السياسيين بالأمر
    412, Anlaşıldı. Kancan güvenilir değil. Yeniden dene. Open Subtitles علم 412 , خطافك لايعمل حاول معه مرة أخرى
    Anlaşıldı, Kontrol. Peki Yerel Güvenlik helikopterleri nerede ? Open Subtitles علم ، لكن أين هيلوكوبترات الحرس القومي ؟
    Anlaşıldı. Herkes yerlerine. Tam sessizlik. Open Subtitles علم فليتوجه الرجال إلى مواقع القتال المنصة ، إلتزام الهدوء التام
    Bugün onu mükemmel bir sessizlikle arkama aldığımı biliyordu Necropolis'e geri dönmem gerek. Open Subtitles اليوم بالرغم من أننى جئت من خلفة فى صمت تام ، علم بقدومى
    Eddie Amca korktu ve cinayetlere son verdi çünkü yakalanacağını biliyordu. Open Subtitles العمّ إيدى إنتابه الخوف وتوقّف عن جرائمة لأنه علم أنه سيقع
    Kontrol edeceğimi de biliyordu ve geri dönmemi bekleyecektir, yani... Open Subtitles لقد علم أني سأختبر ذالك وسوف يتوقع مني العودة للخلف
    Benim işi ve evliliği bir arada götüreceğimi annen biliyor mu? Open Subtitles آمل أن تكون والدتك على علم بأنني ساستهل مهنة بعد الزواج.
    Kalp nakil hastasının durumu hakkında bir şey biliyor musunuz acaba? Open Subtitles كنت أتسائل إن كنت على علم بحالة عملية زرع القلب للمريض؟
    Kalp nakil hastasının durumu hakkında bir şey biliyor musunuz acaba? Open Subtitles كنت أتسائل إن كنت على علم بحالة عملية زرع القلب للمريض؟
    Eğer birisi bunu buraya getirdiğimi öğrenirse işime mal olur Open Subtitles قد أخسر وظيفتي إذا علم أحد بأنني أحضرت هذا لكِ
    Hâlâ etrafta gezdiğinden haberi olsa kötü şeyler olacağı çok açık. Open Subtitles طبعًا سيكون مؤسفًا إن علم أنّك ما زلت تتوارى في الأنحاء
    Durum kontrol altında bay. F. Nasıl bir film yapmak istediğimi biliyorum. Open Subtitles أنا على علم بذلك يا سيد أف وأعلم أي فيلم أريد أخراجه
    Ve bundan haberdar tüm ulusların hükümetlerine gerçeği açıklamak için 24 saat veriyorum, ya da bunu onlar için ben yapacağım. Open Subtitles وأنا أعطي الحكومات , لكل الأمم التي هي على علم بذلك 24ساعه لإفشاء الحقيقة أو سأقوم بفعلها عنهم شكراً , لكم
    Ben rizikonun farkındayım, Tom. Ama öyle veya böyle, elimiz kolumuz ona bağlı. Open Subtitles أنا على علم بالمخاطر يا توم ولكن عليك أن تتقبل انه سيعمل معنا
    Bence biri, benimle irtibata geçtiğini öğrendi ve işini bitirdi. Open Subtitles أعتقد بأنّ شخصاً ما علم بذلك لأنك اتصلت بي فأخذوك
    Bunların tümünü biliyorsun, doğru mu? Silah uzmanı olan sensin. Open Subtitles أنت على علم بكل هذا , ألست خبير الأسلحة ؟
    Soğuk füzyonun zorlu bir çocukluk dönemi geçirdiğini hepimiz biliyoruz. Open Subtitles كلنا على علم بان الانشطار البارد كانت له ميلاد صعب
    Kilit Açma Rozeti var da benim mi haberim yok? Open Subtitles هل هناك شارة لمفاتيح الاقفال أنا لست على علم بها؟
    Her kim sanığın ölmesini istiyorsan onu tam olarak nerede bulacağını biliyormuş. Open Subtitles من الواضح أن من أراد قتل المدعى عليه علم تماماً أين يجده
    Ama bilen bazı kişiler... bulabilecekleri başka neler var ona bakmaya karar verdiler. Open Subtitles ولكن البعض ممن كانوا على علم به قرروا البحث عما يمكن ان يجدوا
    Dokuz bin dolarlık şarap şişesini zehirliyorsun şu an. haberin olsun istedim sadece. Open Subtitles هذا الشراب الذي تسممه بقيمة 9 ألآف دولار فقط لكي تكون على علم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد