Ben de seninle gelmeye niyetliydim, ama fikrimi bir saat önce değiştirdim. | Open Subtitles | كنت أنوي أن أذهب إلى المحطة معك لكني غيرت رأيي منذ ساعة |
Onu kurtardığım zaman her şeyi değiştirdim Lana'ya olacakları bile. | Open Subtitles | عندما أنقذته غيرت كل شئ حتى المفروض حدوثه لـ لانا |
Muhtemelen farkında değilsin ama hayatımı değiştirdin tıpkı benim senin hayatını değiştirdiğim gibi. | Open Subtitles | غالباً أنت لا تعرف ذلك لكنك، غيرت حياتي بقدر ما غيرتُ أنا حياتك |
Ama kemoterapi ve diğer tedaviler birçok insanın bakış açısını değiştirdi. | TED | لكن العلاج الكيميائي وعلاجات أخرى قد غيرت توقعات الكثير من الناس. |
Evet adı Nina Skinner'mış 6 yıl önce İlk Şafak Kilisesi'ne katılınca değiştirmiş. | Open Subtitles | غارسيا,قلت ان الضحية الاخيرة فلوريسا,غيرت اسمها؟ نعم,اسمها كان نينا سكينر و لقد غيرته |
Projeyi birazcık değiştirdim, onun için birkaç güne daha ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ،لقد غيرت الخطط بعض الشيء لذا سيستغرق الأمر بضعة أيام أخرى |
Sadece fikrimi değiştirdim, hepsi bu. Özgür bir ülkedeyiz, değil mi? | Open Subtitles | غيرت رأيي وحسب، هذا كل شيء إنها بلد الحرية، أليس كذلك؟ |
Arkadaşın Bernard'a söyle de ortalığa kusmasın çünkü bütün halıları yeni değiştirdim. | Open Subtitles | أخبر صديقك برنارد أن لا يعبث بالمكان لأنني قد غيرت الاثاث للتّو |
Evet. Adımı değiştirdim, tıpkı Yerlilerin bunu hissettiklerinde yaptığı gibi. | Open Subtitles | نعم غيرت اسمي مثل ما يفعل الهنود عندما يريدون ذلك |
Ama stres hakkındaki düşüncelerimi değiştirdim ve bugün, sizinkileri de değiştirmek istiyorum. | TED | ولكنني غيرت نظرتي عن الضغط، واليوم أريد أن أغير نظرتكم عنه. |
Dedim ki... Endişelendim, dedim ki, aman tanrım, adamın beden algısını değiştirdim, insani konular ne olacak, etik değerler ne olacak? | TED | فقلت -- قلقت، وقلت، يا إلهي، أعني، أنني غيرت تصور هذا الرجل لجسده، ماذا عن المرضى، الأخلاق، وكل ما غير ذلك؟ |
Etkileyici bir konuşma yapmakla kalmadın, bir çok insanın hayatını değiştirdin. | Open Subtitles | أنت لم تقم فقط بإلقاء محاضرة بل غيرت حياة أشخاص كُثر |
Neden yüzünü değiştirdin bilmiyorum ama kocamın ses tonu ile konuşuyorsun. | Open Subtitles | انا لا اعرف لماذا غيرت وجهك ؟ لكنك تتحدث بصوت زوجي |
İki hafta içinde evin tüm havasını değiştirdin. | Open Subtitles | بعد أسبوعين تماماً، غيرت نظام المنزل بشكلِ كامل |
CA: Yani bu sızıntı aslında özünde gerçekten de dünyayı değiştirdi. | TED | كريس : إذاً , موسوعتك التسريبية عموماً غيرت العالم بالفعل ؟ |
Kadın kocasının her şeyi aşırdığını gördü, alarmın şifresini değiştirdi. | Open Subtitles | عندما علمت أنه يستعيد أغراضه خلسةً غيرت الأقفال وأكواد الإنذار |
Texas bir muhbir beyanıyla dava açılabilmesine olanak sağlayan yasayı değiştirdi. | Open Subtitles | تكساس غيرت قانون: أن تكون أقوال مخبر واحد تكفي لتوجيه الإتهام |
Hala kendinden emin, ilgili, sevgi dolu bir anneymiş çocuklarına karşı, ama savaş bunların hepsini değiştirmiş. | TED | كانت هالة أمًا واثقة من نفسها حيوية ومهتمة ومحبة لأطفالها، لكن الحرب غيرت كل هذا. |
Bu bir kritik olay değiştirerek, size önce görmek çok daha fazla değişti. | Open Subtitles | عن طريق تغيير حدث واحد فأنت غيرت أكثر من ما رأيت من قبل |
Soyadını Lamperouge diye değiştirmişsin ama adın hala aynı. | Open Subtitles | ليس لدي الوقت لأتناقش معك بالفلسفة لقد غيرت كنيتك إلى لامبيروج ولكن تركت إسمك كما هو ليلوتش |
Böylelikle 18 ay önce hayatımı değiştiren bu maili aldım. | TED | هكذا قبل 18 شهرا وصلت هذه الرسالة التي غيرت حياتي. |
Benimle ilgili düşüncelerini neden değiştirdiğini biliyor olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | ليس لديك أي فكرة ممكتة لم غيرت رأيها بي ؟ |
Mustang'lerle ilgili fikrinizi değiştirdiniz, değil mi? | Open Subtitles | أخمن أنك غيرت رأيك, حول الموستانج . أليس كذلك؟ |
Tamam, yarın tekrar gelicem ve fikrini değiştirip değiştirmediğine bakalım, Tamam? | Open Subtitles | ما قولك أن أعود غداً لأرى إن كنت غيرت رأيك ؟ |
Salman Rushdie çok kızdı sanıyorum çünkü New York haritasını gördüğünüz gibi değiştirmiştim. | TED | سلمان رشدي كان غاضبا منه كما أتوقع لأنني غيرت خريطة نيو يورك، لو لاحظتم. |
Ve internet iletişim kurma yollarımızı nasıl değiştirdiyse, programlanabilir para da nasıl ödeme yaptığımızı, tahsis etme ve değer biçme şeklimizi değiştirecek. | TED | وكما غيرت الإنترنت طريقة تواصلنا، ستغير النقود القابلة للبرمجة طريقة قيامنا بالدفع، والتخصيص والتقييم. |
Fakat 21. yüzyılda teknoloji tüm bunları temelden değiştiriyor. | TED | ولكن في القرن الواحد والعشرين التكنولوجيا غيرت كل هذا بطريقة جوهرية. |
Fikrinizi değiştirirseniz sizin ve misafirlerinizin başımızın üstünde yeri var. | Open Subtitles | حسنا ، اذا غيرت رأيك فأنت و ضيوفك مرحبين هنا |
Saç tarzımı değiştiriyorum. Tekrar açık kahveye dönüyorum. | Open Subtitles | غيرت من نمطي عدت للون البني الفاتح مجدداً |