Bana karşı çok iyi, beni seviyor, benim için hayatını değiştirdi. | Open Subtitles | كان جيدًا جدًا معي و يحبني و غيّر حياته من أجلي |
Hastanın kızının dosyasını aldığını duydum. Hasta fikrini mi değiştirdi? | Open Subtitles | بلغني أنّكَ حصلتَ على ملف الابنة هل غيّر المريض رأيه؟ |
Kişisel bilgisayarlar dünyasını ve müzik sektörünü değiştirdi ve şu an mobil cihaz sektörünü değiştirmek üzere. | TED | غيّر عالم الحواسيب، غيّر صناعة الموسيقى والآن في طريقه لتغيير صناعة الهواتف. |
O zaman bunu değiştir ve özgürlüğün gerçek sembolünün üzerinden kalkmış olsun. | Open Subtitles | هذا عظيم. إذن غيّر هذا و لا تجعله ينكح رمز الحرية الوحيد. |
Tamam, bişey söyle. Hemen konuşmaya başla. Konuyu değiştir. | Open Subtitles | حسناً، قل شيئاً، ابدأ بالكلام، غيّر الموضوع |
Heyi fark ettin mi, az önce hayatımızı sonsuza kadar değiştirmiş olabiliriz? | Open Subtitles | أتدرك أنّ ذلك ربما غيّر حياتنا إلى الأبد؟ |
Düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım. | TED | دعوني أريكم مثالًا حديثًا عما غيّر طريقة تفكيرنا. |
Bu muazzam cömertlik hayatımın anlamını derinden sarstı ve değiştirdi. | TED | هذا الكرم المتأصّل تحدى و غيّر هدفي في الحياة. |
Sürekli ilerleyen bir hastalık neticesinde 16 yıl önce tekerlekli sandalye kullanmaya başladım. Bu durum benim dünyaya olan erişimimi tamamen değiştirdi. | TED | لقد بدأت باستخدام الكرسي المتحرك منذ 16 عاماً عندما أصبت بمرض غيّر طريقة وصولي الى العالم |
Ve 5 Haziran 1995'te, camın dışından gelen şiddetli bir çarpma sesi benim hayatımı değiştirdi, ördeğinkininse sonu oldu. | TED | في الخامس من يونيو 1995، سمعت صوت اصطدام على الزّجاج غيّر حياتي و أنهى حياة بطّة. |
Felsefi kahvaltı kulübü, birlikte çalışarak bunu değiştirdi. | TED | غيّر نادي الإفطار الفلسفي هذا عن طريق العمل الجماعي. |
Engellere bir yaratıcılık kaynağı olarak bakmak benim hayatımın akışını değiştirdi. | TED | النظر إلى المقيّدات كمصدر للإبداع غيّر مجرى حياتي. |
Sadece değerlendirildiğimi bilmek performansımı etkilemeye yetti ve performansın zihinsel yönü hakkındaki düşüncelerimi sonsuza kadar değiştirdi. | TED | بسبب معرفة أنني كنت أُقيّم غيّر ذلك من أدائي ومن بعدها تغيّر تفكيري للأبد عن تأثير حالتنا العقلية على أدائنا. |
Git süt ürünlerinin... son kullanma tarihlerini değiştir. | Open Subtitles | غيّر تواريخ الصلاحية على منتجات الألبان. |
Olamaz, başka bir sıkıcı uzaya fırlatma. Kanalı değiştir! | Open Subtitles | لا ، ليس برنامج مُمل عن إطلاق صاروخ فضائي آخر غيّر القناة |
Chatelet' e kadar Bibliotheque yönüne git. Ve sonra tren değiştir. | Open Subtitles | ' اتجه الى مكتبه ' شاتليه بعدها غيّر الاتجاه. |
Her ne olduysa senin içindeki bir şeyleri değiştirmiş. İçine çok erken yaşta girmiş. Korkarım öldürme dürtün daha da güçlenecek. | Open Subtitles | ما جرى غيّر شيئاً ما بداخلك لقد أصابك باكراً جدّاً |
Bence, görüşünü değiştirmiş olabilir... bir görüşten diğerine az biraz bocalamış olabilir, fakat sonra gerçek makineler geliştirdiğinde, bir an durdu ve düşündü, belki de bunlar gerçekten de... | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما غيّر رأيه أو لربما تردّد قليلاً، وكان عنده وجهة نظر، ثم أخرى، وحينها أنشأ |
Bugün sizinle mimariye yaklaşım ve uygulamalarımı değiştiren bir proje paylaşmak istiyorum: Fes Nehri Onarım Projesi. | TED | أود أن أشارك معكم اليوم مشروعًا غيّر كيف أنهج وأمارس الهندسة المعمارية: مشروع إعادة تأهيل نهر فاس. |
Gerçek mi bilmiyorum ama babam bana onun karısının Mersedes'inin numaralarını değiştirdiğini söyledi. | Open Subtitles | أجهل إن كان هذا صحيحاً، لكن أبي قال لي أنّه غيّر أرقام مرسديس زوجته |
- Tavırları değişti. Tahrik olmuştu. Takma elimi çıkarmamı istedi. | Open Subtitles | ثم غيّر نبرته، وثار جنسيّاً وأخبرني بأن أخلع يدي المزيّفة |
Astronomlar 2620'de Uranüs'ün adını değiştirip bu aptalca espiriyi tarihe gömdüler. | Open Subtitles | غيّر علماء الفلك اسم الكوكب عام 2620 لوضع حدّ لتلك النكتة السخيفة نهايئاً. |
Ölüm saatini 1 8:00'den 1 2'ye değiştirin. | Open Subtitles | قائد الدفّة: أنت محقّ. غيّر وقت الموت من 6: |
Birden bire fikrini değiştirecek olursa kaset polise gider. | Open Subtitles | وإذا صدف أنه ..غيّر رأيه. سيذهب الشريط إلى الشرطة. |
Meclis üyeleri ve senatörlerin sitelerin karartıldığı gün içerisinde yavaşça taraf değiştirmelerini izlemek mükemmeldi. 100 kadar temsilci taraf değiştirmişti. | Open Subtitles | إنَّ مشاهدة رجال الكُنگرس و الشيوخ ينقلبون ببطء خلال يوم الإظلام كان أمرا لا يٌصدّق غيّر أكثرُ من مئة نائب مواقفهم |
Bazı açılardan bir bakıma lezzetsiz ve... ...pek çok probleme sahip olan bu küçük ekmek... ...dünya'yı değiştirmiştir. | TED | هذا الخبز الصغير الذي بصورة ما لا طعم له وفيه الكثير من المشاكل قد غيّر العالم. |
Ama bugün, ben ve benim mobil telefonum hakkında konuşacağım. Ve, hayatımı nasıl değiştirdiği hakkında. | TED | ولكنني اليوم سأتحدث عن نفسي وعن هاتفي النقال ، وكيف أنه غيّر حياتي. |
Tamam. Konuyu değiştirelim. | Open Subtitles | حسناً غيّر الموضوع |
Bu şey çok hoş görünüyor. Bunu sevdim. "Hayatını değiş." | Open Subtitles | هذا يبدو رائعاً بالرغم من ذلك، إنّها مثل: "غيّر حياتكَ". |
Çok iyi. Üniversiteyle ilgili fikirleri değişmiş. | Open Subtitles | بحال ممتازة، قال أنّه قد غيّر رأيه بشأن الذهاب إلى الجامعة. |