ويكيبيديا

    "فارغ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bomboş
        
    • temiz
        
    • saçmalık
        
    • boş bir
        
    • boştu
        
    • saçma
        
    • bos
        
    • boştur
        
    • boşaldı
        
    • boşluk
        
    • yok
        
    • içi boş
        
    Her şeyi döküp saçtığına göre için şimdi bomboş kalmış olmalı. Open Subtitles لقد سكبت كل شيء, لا بد أنك قد أصبحت فارغ الآن.
    Öğretmen ekrana baktığında bomboş bir metin düzenleyicisi görüyor. TED ستنظر المدرّسة إلى شاشتها، وسوف ترى محرر نص فارغ.
    - Eminim vardır. Şu anda temiz ama ilk geldiğinde içinde virüs kalıntısı vardı. - Virüs toz haline gelmiş olmalı. Open Subtitles على أي حال، إنه فارغ الآن، لكني وجدت آثار للفيروس فيه، لذا علينا الإفتراض أنه تم تحويل الفيروس لبودرة أيضاً.
    Füze yuvaları hala sıcak. Nemerov'dan saçmalık dışında bir şey duyamıyoruz. Open Subtitles و نحن لا نحصل على شيء إلا كلام فارغ من نيميروف
    Yani boş bir eve gidip gene hizmetçiyi mi becereceksin? Open Subtitles إذا ستذهب الى منزل فارغ وتعاشر خادمة طوال عطلة الفصح
    Beş müze gezmiştik ama Octavius evine giderken insanlarına karşı eli boştu. TED بعد زيارة المتاحف الخمسة، عاد أوكتافيوس فارغ اليدين لشعبه.
    - Fırtına yüzünden de olabilir. saçma! Bunlar Bishop'un adamları. Open Subtitles ـ مستحيل، اعتقد أن العاصفة هى السبب ـ كلام فارغ
    Ve şimdi de bu kübün, insan standartlarına göre bomboş olduğunu düşünün. ama yine de, bu küp milyarlarca madde barındırır içinde. TED حسنا، ذلك المكعب فارغ تماما بالمقاييس البشرية ولكنه مع ذلك يعني بأنه يحتوي على ملايين الاطنان من المواد.
    Hepsi güzel fikirler ama ona verebileceğimiz en iyi hediye kasadaki paralar hariç bomboş bir mağaza olacaktır. Open Subtitles هذه أفكار لطيفة و لكن أفضل هدية يمكننا تقديمها له هى محل فارغ لا يحتوى على شئ سوى نقود فى الخزينة
    Tatilin geri kalanında bomboş otelde mahsur kalmam söz konusu. Open Subtitles بما ان الفندق فارغ, سوف آخذ نهاية الاسبوع راحة
    Ama şimdi bomboş, herkes ayrıldı. Open Subtitles لكن الآن، إنه فارغ جدًا و تقريبًا الجميع غادرّوا منه قررتُ بيعه
    temiz. Open Subtitles المكان فارغ لا يوجد احد في السيارة
    Ben, sen, Riggs, açık yol, temiz hava. Open Subtitles " أنا وأنت و " ريجز طريق فارغ هواء منعش لا مستشفيات
    "Gitmem gerek, yola çakılmam gerek." saçmalık. Open Subtitles يجب ان اتحرك يجب ان ابدء في الطريق كلام فارغ.
    - Burada olmaya hakkın yok. - saçmalık! Open Subtitles لَيْسَ لَكَ حقُّ الّذي تكُونُ هنا كلام فارغ
    Yolcu listesine göre boş bir koltuk vardı ama biz öyle düşünmüyoruz. Open Subtitles قائمه الركاب تقول ان هناك مقعد فارغ و لكننا لا نعتقد هذا
    Yolcu listesine göre boş bir koltuk vardı ama biz öyle düşünmüyoruz. Open Subtitles قائمه الركاب تقول ان هناك مقعد فارغ و لكننا لا نعتقد هذا
    O dik, beyaz sokaklar ve güneş ve her şey cayır cayır sıcak ve boştu. Open Subtitles هذه الشوارع المنحدرة البيضاء و الشمس و كل شئ كان محترق و أبيض و فارغ
    - Fırtına yüzünden de olabilir. saçma! Bunlar Bishop'un adamları. Open Subtitles ـ مستحيل، اعتقد أن العاصفة هى السبب ـ كلام فارغ
    Sonunda beni ektigini kabullenene kadar 2 saat bos sandalyeye baktim durdum. Open Subtitles أخذت أحدق في مقعد فارغ لساعتين حتى تقبّلت أخيراً حقيقة أنك تجاهلتني.
    Şimdi, teknik olarak bazı elektromanyetik alanlar vardır, ancak şey açısından, yani madde, boştur. TED حسنا، تقنيا هناك بعض الحقول الكهرومغناطيسية، ولكن من حيث الأشياء والمواد فإنه فارغ.
    Banyo boşaldı. Kullanabilirsin. Open Subtitles الحمام فارغ الآن، يمكنك الدخول
    Anlamıyorum. Bütün hediyeleri ben aldım. Neden içimde bir boşluk varmış gibi hissediyorum? Open Subtitles لست أفهم، لديّ كل هذه الهدايا، لماذا أشعر أنني فارغ من الداخل ؟
    - Bir şey yok. Boş. - Belki kaçarken biri görmüştür. Open Subtitles لا شئ هناك, انه فارغ ربما هناك من رآه وهو يهرب
    Bu eğlence dünyasının içi boş. Open Subtitles من المثير للسخرية كيف أن العالم فارغ هكذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد