ويكيبيديا

    "في تلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • O
        
    • Geçen
        
    • şu
        
    • orada
        
    • içinde
        
    • durumda
        
    • dönemde
        
    • resimdeki
        
    • zamanlarda
        
    O günlerde tek başınasınız. İnsanlar herhangi bir kişiye dokunmaktan çok korkuyorlardı. TED في تلك الأيام كنت وحيداً. الناس كانوا خائفين جداً من لمس أحد.
    Görünen şu ki katılmaya karar vermiş olsanız bile daha fazla seçenek mevcutken O zaman bile, olumsuz sonuçları var. TED الان يتضح انه حتى وان قررت ان تشارك اذا وجد الكثير من المشاركات, حتى في تلك الحالة تكون العواقب سلبية
    Çoğu insanın aklında bön bir düşünceydi, ve doğruydu, sadece bir tişört amblemiydi O an için geçerli olan. TED كانت فكرة بسيطة في عقول الكثير من الناس، و بالفعل، كان شعار قميص، والذي كان فعالًا في تلك اللحظة.
    Ve Higgs teorisine göre, tam O anda, evrende dramatik bir an yaşandı. TED و على حسب نظرية هيقز, في تلك اللحظة, حصل حدث دراماتيكي في الكون.
    Köyde çalışarak Geçen iki haftanın sonunda dönme vaktim gelmişti. TED وبعد أسبوعين من العمل في تلك القرية، .حان الوقت للعودة
    O gece Twitter'da bir silaha doğru emekleyen bebekler gibiydik. TED في تلك الليلة على تويتر، كنا كالصغار نزحف باتجاه السلاح.
    O zaman nasıl olduysa iyi bir fikir gibi göründü. TED بطريقة ما , بدت تلك فكرة رائعة في تلك اللحظة
    O gece uyuyamadım ve bir şeyler yapmaya karar verdim. TED لم أستطع النوم في تلك الليلة، وقررت أن أفعل شيئا.
    Tam O anda, bendeniz Chip anladım ki hapı yutmuşum. TED في تلك اللحظة، أدرك تشيب أنه كان في مأزق عظيم.
    O anda, bana vurmak için tüfeği kaldırdı. Tereddüt ettiğini gördüm. TED رفع بندقيته في تلك اللحظة ليضربني، لكني رأيت أنه كان مترددًا.
    O dakikada ve O yerde, benim için oyun bitmişti. TED كان ذلك في تلك اللحظة وذاك المكان، عندما انكشف الأمر.
    İşte tam O anda, değişmeye hazır olduğumu fark ettim. TED في تلك اللحظة، ارتقيت إلى مكانٍ بداخلي مكانًا مستعدًا للتحول.
    Ve bu çocuk O köyde yaşayanlardan biriydi -- O zaman orada değildi -- ve bu, O olay üzerine yaptığı film. TED وهذا الطفل كان يعيش في تلك القرية ولم يكن هنالك حينها .. وهذا هو الفلم الذي قام بصنعه عن هذا الامر ..
    Sizin Manaus'da uzmanlaşmış ve eğitimli öğretmenleriniz var, bunlar O dağınık topluluklardaki binden fazla sınıfa canlı yayın olarak ders veriyorlar. TED لديك معلمون أكفاء متخصصون في مانوس يقدّمون دروسا عن طريق البث الحي لما يزيد عن ألف فصل في تلك التجمعات المتناثرة.
    O anda, büyükanneme açılmamak için bilinçli bir karar verdiğimi hatırlıyorum. TED الآن، أتذكر اتخاذ قرار واع في تلك اللحظة ألا أزور جدتي.
    O galaksinin içindeyse, 100 milyar yıldız var, ölçeği algılamanız için söyledim. TED و هناك مائة بليون نجم في تلك المجرة فقط لاعطيكم الاحساس بالحجم
    Açılmasını sağlayan O bilek güreşi değil, ona yaşattığım küçük şaşkınlık oldu. TED ليس الأمر في تلك المصارعة، و لكن في مفاجأة الضيف المعني قليلاً.
    Kendimi, parmağına taktiği O yüzüğe sıkışan sigarası gibi hissettim. Open Subtitles شعرت أنني محبوس مثل السيجارة في تلك الحمالة على إصبعها.
    Bu insanlara hesap veririm. Şimdi sen, Geçen günkü işte bizi batırıyordun Cumali. Open Subtitles والآن، كدت أن تسبب بضياعنا في تلك المهمة بالأسبوع الماضي، ومع ذلك أنت
    - Hayır. Geçen gece bittiğimi düşündüğümde yanımda sen vardın. Open Subtitles في تلك الليلة عندما إعتقدت بأنني إنتهيت كنت ِ هناك
    Bu gece O koruluğun içinde tekrar kaybolacağımı biliyorum. Biliyorum işte. Open Subtitles أعرف أنني سأتيه مجدداً في تلك الأدغال الليلة، أعرف ذلك وحسب
    Birçok şirket bu durumda iflas etmişti, ancak Tim direnmeyi seçti. TED الكثير من الشركات تُغلق في تلك المرحلة، ولكن تيم اختار القتال
    Sonuçta korku O dönemde pek çok yazar tarafından denenen popüler bir türdü. TED في النهاية، كان الرعب لونًا رائجًا من الأدب في تلك الفترة، يمارسه العديد من الكُتاب.
    Bu Standford Üniversitesi'nin Bilgisayar Bilimi 101 dersinden. Öğrencilerden resimdeki bulanık kırmızı görüntüyü TED هذا من فصل علوم الحاسوب 101 جامعة ستانفورد، ويُفترض أن يقوم الطلاب بتصحيح الألوان في تلك الصورة الحمراء الباهتة.
    Savaştan sonraki O soğuk zamanlarda en azından beni sıcak tuttu. Open Subtitles على الأقل لقد أبقاني دافئة في تلك الأوقات الباردة بعد الحرب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد