ويكيبيديا

    "قادر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapabileceğini
        
    • bunu
        
    • yapabilir
        
    • edebilir
        
    • bile
        
    • mümkün
        
    • onu
        
    • yapabileceğimi
        
    • kadar
        
    • yapabilecek
        
    • yetenekli
        
    • edebileceğini
        
    • durumda
        
    • yapabilirim
        
    • kendi
        
    Amerika'dan, onun yerini doldurmakla kalmayıp daha iyisini yapabileceğini kanıtlayan birini bulduk. Open Subtitles الرجل الذي اثبت أنه أكثر مِن قادر على ملأ هذه الأحذية الهائلة.
    Şimdi, siz çoğunlukta, bense tek başıma olduğum için arkamdan bir dolap çevirebileceğinizi sanıyorsanız bunu bir daha düşünün. Open Subtitles لا اريدكم ان تعتقدوا ان العدد الكبير قادر على هزيمة العدد الصغير فتصبحون مثلا قادرون على التحكم فى الامور
    Bir daha cesaret edemez. Ancak senin gibi biri yapabilir. Open Subtitles فلن يلمسها أبدًا مرة أخرى، فقط رجل مثلك قادر على فعل ذلك
    Ve Kral'ı öz kardeşinden başka kim daha iyi kontrol edebilir? Open Subtitles ومن أفضل شخص قادر على التحكم في الملك أكثر من أخيه؟
    Bazıları ise hala beraber vakit geçirmekten keyif alacaklar her ikisi de artık katı yiyecek çiğneyemedikleri zaman bile. TED وبعضهم سوف واصلون استمتاعهم بصحبة بعضهم البعض عندما لا يكون اياً منهم قادر على مضغ الطعام الصلب بعد الاَن
    Biliyor musun, Leo, yeniden yaşamak mümkün gibi görünüyor gerçeği böyle bir dereceye kadar eşinizin deneyimi çok anlatıyor. Open Subtitles تَعْرفُ، الأسد، الحقيقة بأنّك إبدُ لِكي يَكُونَ قادر على العَيْش ثانية تجربة زوجتكِ إلى مثل هذا الدرجةِ صادقةُ جداً.
    Eğer en yakınınızdaki kapıyı söküp onu yakalamak için daha geniş alan sağlasanız bile, onu yine de kurtaramayacaksınız. TED حتى لو انتزعت اقرب باب لكي توفر مساحة أكبر لالتقاطها به ستبقى غير قادر على انقاذها على اي حال
    Sizi temin ederim Bay Bolson, neler yapabileceğimi görmezden geliyorsunuz. Open Subtitles أُطمأنُك، سّيد بولسون، الخطأ سَيَكُونُ الاستخفاف بما أنا قادر عليه.
    Veya o kadar da zeki değillerdir ya da çok yönlü teknoloji oluşturabilecek düzeydeki bir zekânın evrimi sandığımızdan çok daha nadirdir. TED أو ربما أنهم ليسوا بذلك الذكاء، أو ربما التطور نوع ذكيّ قادر على خلق تكنولوجيا متطورة هو أندر بكثير مما لقد افترضنا.
    Her şeyi yapabilecek güçte biri. Burada kanun ve düzen istiyorum! Open Subtitles انه قادر على فعل اي شيئ و اريد قانون ونظام هنا
    Bakalım senin görüşme nasıl gidecek, ama senin gibi yetenekli bir adamın bu yeteneklerine uygun bir biçimde para kazanması lazım. Open Subtitles سنري كيف ستؤدي في المقابله معهم و لكن شخص في مثل مؤهلاتك قادر علي ان يجد عملا براتب مساوي لمرتبك الحالي
    O yüzden, gözümün içine bak ve bana bunu yapabileceğini söyle. Open Subtitles لذا انظر في عيني وقل لي إنك قادر على القيام بذلك
    Ve bu tip antikorlarla, artık insanların da bunu yapabileceğini biliyoruz. TED و بهذه الأنواع من الأجسام المضادة التي نعلم أن الإنسان قادر على تصنيعها.
    Bir İngiliz askerinin neler yapabileceğini göstereceğiz. Open Subtitles سوف نريهم أن الجندى البريطانى قادر على القيام بذلك
    Samantha, bunu sana kişisel olarak söyleyemediğim için özür dilerim. Open Subtitles سامنثا, آسف أني لم أكن قادر على اخبارك هذا شخصيا.
    Arkadaşlarını öldürmekle tehdit eden bir adam her şey yapabilir. Open Subtitles الرجل من يستطيع التهديد لقتل صديقه هو قادر على أيّ شيء
    Don Ciccio Matara ve onun esrarengiz arkadaş grubu... belki bana yardım edebilir. Open Subtitles دون شيتشو ماتارا مع دائرة أصدقائه الغامضين قد يكون قادر على مساعدتي
    Çünkü Alice'in haklı olduğuna dair ihtiyaç duyduğu güveni kendinde bulabilmesi, George'un ona teorisinin yanlışlığına dair bulgular sunamamasıyla mümkün olabilirdi. TED فقط لأنه كان غير قادر على إثبات كونها مخطئة، كان جورج قادرا على إعطاء أليس الثقة التي تحتاجها لكي تعلم أنها على حق.
    Eğer oraya bir şey koyarsam istediğim zaman onu oradan alabilmeliyim. Open Subtitles أضع شيأ هناك أكون قادر على أن أجده عندما أريد ذلك
    bunu yapabiliyorsam, her şeyi yapabileceğimi söylediler. Open Subtitles قالوا لو كنت قادرا على القيام بهذا فإنني قادر على القيام بأي شيئ
    Bizi iyi mevsimlerde olduğu kadar, kötü mevsimlerde de yönlendirecek bir lider. Open Subtitles قائد, قادر على قيادتنا في المواسم السيئة بالإضافة إلى المواسم الجيدة ؟
    Aşağıda tanıştığımız o yaşlı, tatlı şey... takma dişlerini kocasının birasına düşürmekten... daha kötü bir şey yapabilecek durumda değil. Open Subtitles ذلك الشئ الجميل الحلو الذى قابلناة بالأسفل أنه غير قادر على أى شئ أسوأ إنخِفاض أطقم أسنانها إلى بيرةِ زوجِها.
    Zeki ve yetenekli bir adamsın önemli biri bile olabilirsin paran, malın mülkün olur, saygı görürsün. Open Subtitles أنت رجل ماهر و قادر و من الممكن أن تكون رجل مهم تملك أموال و أصول يجب أن تكون محترم
    Sen, katliamdan hemen sonra buraya gelip krallığın uyumunu altüst edebileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles لقد جئت هنا, ممتنعاً عن قتل بعض السُمر الفارين وتظن بأنك قادر على إفساد تناغم مملكتنا؟
    İkiniz de iyi biliyorsunuz, yaban mersinli, enfes bir krepten daha fazlasını yapabilirim. Open Subtitles أعتقد أنّ كلاكما مدركان أنني قادر على أكثر من مجرد صنع نسيج البيض
    kendi gözlerimizle gördük ve yapabileceği şeyleri de gördük. Evet, gördük. Open Subtitles و قد رأينا ما هو قادر عليه نعم ، لقد فعلنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد