| İnsanların neden hayatta çıkmaza girdiklerine dair bir teorim var. | TED | لديّ نظريّة حول سبب شعور الناس بأنهم عالقون في حياتهم. |
| Söylemek istediğim üç genel şey var. Üç tane sonuçtan bahsetmek istiyorum. | TED | لديّ ثلاث أنواع من العموميات أريد أن أقول; ثلاث تبعات لهذا الشئ. |
| Tam bir aşağılık olduğumu düşünmemeniz için size bazı haberlerim var. | Open Subtitles | فقط حتى لا تظنون بأنني إنسان حقير لديّ بعض الأخبار لكم |
| Tatlım, halletmem gereken bir iş var. Sorumsuz bir koca istemezsin. | Open Subtitles | . لديّ عمل عليّ القيام به أنت لا ترغبين بزوج مُستهتر |
| Biraz daha yapılacak işim var. Beni 20 dakika kadar bekler misiniz? | Open Subtitles | لديّ بعّض العمل الذي يجب عليّ إنّجازُهُ قدّ يسّتغّرِقُ الأمرَ 10 دقائق |
| bir köpek gibi ölmek istemiyorum. Karım ve çocuklarım var. | Open Subtitles | أنا لا أيد أن أموت مثل الكلب لديّ زوجة وأطفال |
| Bak, kamyonumda bir ton conta var, size birini vereceğim. | Open Subtitles | اسمع ، لديّ بعض الجلدات في شاحنتي ، سأعطيك واحدة |
| Yakında bir seçmem var! Yoksa aşağı inip, kıçına tekmeyi basardım... Yapma! | Open Subtitles | لديّ تجربة أداء قريباً، أنت محظوظ أنني لا أنزل كنت سأوسعك ضرباً |
| Çocuklar, içimde annenizin hapse girmeyeceğine dair delice bir his var. | Open Subtitles | يا أطفال ، لديّ إحساس قويّ أن أمكم لن تذهب للسجن |
| Yapmam gereken çok iş var. Sonra görüşürüz. Hoşça kal. | Open Subtitles | في الواقع, لديّ أمور علي فعلها، أراك لاحقاً, إلى اللقاء |
| Hayatımın geri kalanında bana Roger'ı hatırlatacak bir anım var. | Open Subtitles | لديّ 24 ساعة في اليوم تذكّرني بالجنس حتى نهاية عمري |
| Yarım saate öğretmenler toplantısı var ve boyayla kâğıt hamurunu evde unutmuşum. | Open Subtitles | .. لديّ إجتماع مُعلّمين خلال ساعة ونصف ولقد تركت أشيائي في المنزل |
| Anlaşılan sakatlığımı fark ettin. Başımda ölü doğmuş bir cenin var. | Open Subtitles | أرى أنك لاحظت اختلالي، لديّ نتوء جنيني وُلد ميتاً متصلاً برأسي |
| Hizmet etmek bir onurdu. Her zaman çok iyi rol modellerim vardı. | TED | وأعتبر هذه الخدمة امتيازًا، ولكن كان لديّ دائمًا أفضل قدوتين يحتذى بدورهما. |
| Hatta notaları var bende. Bu senin ne istediğini değiştirmez. | Open Subtitles | أعتقد بأن لديّ النوتة الموسيقية هذا لا يغير مما تريدينه |
| - Hiçbir fikrim yok. - Söyle yoksa kafanı koparırım! | Open Subtitles | ـ ليس لديّ أدنى فكرة ـ أخبرني وإلا سأفجر رأسك |
| Nerede? elimde uyuşturucu olsa bu pire yuvasında kalır mıydım? | Open Subtitles | لو كان لديّ مخدرات تعتقد أنّني سأقع في فخكما ؟ |
| — Hayır, biz hazine arıyoruz. — Dinleyin, bir haber aldım. | Open Subtitles | ــ كلا، نبحث عن الكنز ــ اسمعا، لديّ سبق صحفي داخلي |
| Kartın üzerine yazmak için kullanılan kanın kimin olduğunu buldum. | Open Subtitles | لديّ تطابق جزئي للدم الذي إستعمله القاتل ليكتب على بطاقته |
| bir keresinde yüksek IQ'ya sahip olmanın banyo yapmamak için mazeret olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني ذات مرّة أنّ وجود معدّل ذكاء عالي لديّ ليس عذراً لعدم الإستحمام |
| Ve bir Sepet Yakalama makinesinin görüp görebileceği en iyi yardımcı pilota sahibim. | Open Subtitles | و لديّ أفضل مساعد طيّار يمكن لآلة سرقة السلال أن تحظى به أبداً |
| Şeytani güçlerle savaşacak vaktim olacak yine de, tamam mı? | Open Subtitles | سيكون لديّ الوقت لأقاتل قوات الشرّ ، حسنا ً ؟ |
| Ve bunu yapmak için 13 dakikam kaldığından, bu biraz hızlıca olacak. | TED | وعلماً بأن لديّ 13 دقيقة لفعل ذلك، سيكون هذا نوعاً ما سريع. |
| Nezih bir müzik zevkim vardır. Hayvanlar ve çocuklarla iyi anlaşırım. | Open Subtitles | لديّ ذوق جيد في الموسيقى اجيد التعامل مع الحيوانات و الاطفال |
| Sana bir şey getirdim düşündüm ki, bunu sana bizzat kendim vermeliyim. | Open Subtitles | حسنًا لديّ شئ لك وإعتقدت أنه وجب عليّ أن أوصلها لكِ شخصيًا |