ويكيبيديا

    "لمست" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dokundun
        
    • dokundum
        
    • dokunursan
        
    • dokundu
        
    • dokunduğumda
        
    • dokunmuş
        
    • dokundunuz
        
    • dokunduğunda
        
    • değdi
        
    • zarar
        
    • dokunan
        
    • dokunmadın
        
    • dokunduğum
        
    • dokunacak
        
    • dokununca
        
    Hayatımın en kutsal şeyine dokundun. karımı öldürdün. Open Subtitles لقد لمست أكثر شيء مقدس في حياتي لقد قتلت زوجتي
    İçeri girerken kapı koluna ya da kasasına dokundun mu? Open Subtitles هل من المُمكن أنّك لمست مقبض أو هيكل الباب أثناء دخولك؟
    Tepenin zirvesindeki o kırılmaya dokundum;... 1945'te, 200 kızın Amerikalıların eline canlı geçmektense el bombalarıyla intihar ettikleri hendeğin kıyısına dokunurken. Open Subtitles لقد لمست ذلك التمزيق في أعلى التلة كما فعلت على حافة الخندق عندما قامت 200 فتاة بإستخدام القنابل لينتحروا عام 1945
    Bir kadının eline en son ne zaman dokundum biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم كم مضى من الوقت؟ منذ ان لمست يد احداهن
    Bu elbiseye dokunursan, bir daha buraya asla adımını atamazsın. Open Subtitles اذا لمست هذا الفستان لن تطأ قدمك هذا المكان ثانية
    Koluma dokundu ve bana baktı. Tanrım ne var bunda? Open Subtitles إذن لمست ذراعي ونظرت إلي يا للمسيح ما خطب ذلك؟
    48 yaşındaki bir kadının pürüzsüz ve sıkı cildine dokundun mu hiç? Open Subtitles هل سبق لك و أن لمست الجلد المشدود والناعم لإمرأة في 48 ؟
    Yanlışlıkla birini erkek delisi yapan objeye mi dokundun? Open Subtitles هل لمست دون قصد قطعة أثرية للنشاط الجنسي؟
    Son 23 yılda başka bir kadının göğüslerine dokundun mu? Open Subtitles هل لمست من قبل ثدي إمرأة أخرى في الـ23 عام ؟
    İlk adımı ben attım. Önce ben dokundum ve sen bunu kaldıramıyorsun. Open Subtitles اقتربت أولا، لمست أولا ولا تستطيعين التعامل مع ذلك، أليس كذلك؟
    Anahtarlarım var. Polisleri evden aradım! Lanet olasıca duvara dokundum! Open Subtitles معى مفاتيح وطلبت الشرطة من البيت لمست الحائط اللعين
    - Lanet olasıca duvara dokundum! - Bununla başlayacağım. Open Subtitles لقد لمست الحائط اللعين لقد قمت بمعاينة سريعة للمكان
    Onun saçının teline dokunursan o bayrağı bulacak kadar yaşayamazsın. Open Subtitles ان لمست شعرة واحدة من رأسها لن تعيش لرؤية الراية
    Ama açıkçası, kızıma bir daha dokunursan seni kesinlikle öldürürüm. Open Subtitles و لكن لأكون واضحة إن لمست إبنتي مجددا سأقتلك بالتأكيد
    Troy! O aynaya bir daha dokunursan, suratına bir tane geçiririm. Open Subtitles تروي إن لمست تلك المرآة مرة أخرى، سأصفعك على وجهك
    Fakat konuşmanın durakladığı bir anda Rosie omzuma hafifçe dokundu. TED ولكن خلال لحظة صمت أثناء الحوار، لمست روزي كتفي.
    Benim oğlum bir sünepe olabilir ama onunkine dokunduğumda, neredeyse beni öldürüyordu. Open Subtitles بامكاني أن أصفع ابني بقوة لكن عندما لمست ابنها كادت أن تقتلني
    dokunmuş olduğu "Rahatsız etmeyin" uyarısında kısmî parmak izi bulduk. Open Subtitles قمّنا بمسح كافة المكان ليس هناك أشارة بأنّها لمست شيء
    Bu ofiste hiçbir şeye dokundunuz mu? Open Subtitles وقد تم كل شيء لمست في هذا المنصب؟ آه , لا.
    - Nereye? - Kaynağa. O Sentinel'lere dokunduğunda bunu hissettin ama buna hazır değildin. Open Subtitles المصدر، هذا هو ما شعرت به عندما لمست هؤلاء الحرَاس
    Oyun bitti. Oyun bitti. Top yere değdi. Open Subtitles انتهت اللعبة، انتهت اللعبة الكرة قد لمست الأرض
    Bak, Tanrı şahidimdir, ona birşey yaparsan, kılına zarar gelirse hayatımın geri kalanını senin acı çekmene adarım. Open Subtitles أنظر .. أقسم بالله لو فعلت به شيء إذا لمست شعرة واحدة من رأسه سأقضي ماتبقى من حياتي متأكدة أنك ستعذب أقصى العذاب
    Çünkü Harriet Lichtman'a dokunan dudaklar benimkilere asla dokunamaz. Open Subtitles الشفاة التي لمست هاريت ليكمان لن تلمس شفاهي أبداً
    Neşelen et torbası. Amibine dokunmadın bile. Open Subtitles لاتحزن، ياكرة اللحم بالكاد لمست طبقك
    İngiltere'ye varana kadar her hangi bir şeye dokunduğum anda kendimi yıkadım. Open Subtitles غسلت جسمي كلما لمست شيئاً إلى أن وصلت إلى إنجلاند
    "Hazırlan yada seni öldüreceğim." "Sigaralarıma dokunacak olursan seni öldürürüm." Open Subtitles مثلا سأقتلك إذا لمست سجائرى مرة آخرى
    Megan'a dokununca bir şey gördün, değil mi? Open Subtitles لقد رأيت شيئاً ما عندما لمست ميجان أليس كذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد