ويكيبيديا

    "لمكان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yer
        
    • yerlere
        
    • yerde
        
    • yerine
        
    • yeri
        
    • yerini
        
    • yere mi
        
    • yerin
        
    • nerede
        
    • nereye
        
    • daha
        
    • biryere
        
    • yerlerde
        
    • yerime
        
    • eve
        
    Neden saklanacak hiç bir yer olmayan yere kaçsınlar ki? Open Subtitles لماذا لا يهربون لمكان شديد الإضاءة بحيث لا يمكنهم الإختباء؟
    Bize acil kalacak bir yer lazım. Otel filan olmaz. Open Subtitles إننا بحاجة لمكان نبقى به لا يمكن أن يكون فندق
    Bıraktığımız yerlere geri dönüp, onu asla aynı şekilde bulamayız. TED لا يمكن أن نعود لمكان ما ونجده تماما كما تركناه.
    Rosie Larsen'ın bu tip bir yerde ne işi olur bilemedim. Open Subtitles أنا لست متأكده من سبب قدوم روزي لارسن لمكان مثل هذا
    Şu dedektif kayıtları bir ay önce polisler olay yerine varmadan almış. Open Subtitles ذلك المحقق أخذها مسبقاً حتى قبل أن يصل رجال الشرطة لمكان الجريمة
    Bir mezar yeri için ödeme yaptığını gösteren resmi bir belge var. Open Subtitles أوه، هذه وثيقة رسمية نوعا ما تقول أنها دفعت مقدم لمكان دفن
    Evet, bir sürü yer var. Beğenmiyorsan başka yere git. Open Subtitles أجل، هذا مكان للمزاح إذهبي لمكان آخر إذا كنّا نُزعجك.
    Eğer istediğin şey balsa gideceğin yer, arıların olduğu yerdir. Open Subtitles إذا كنت تبحث عن العسل، عليك أن تذهب لمكان النحل
    Üzülerek sizden başka bir yer bulmanızı rica etmek zorundayım. Open Subtitles يؤسفني ان اقول انك بحاجة ان تنقلي ابنتك لمكان اخر
    Sen yarın onları bir yerlere götürür müsün diye soracaktım. Open Subtitles وأتساءل عما إذا كان بإستطاعتك اخذهم للخارج لمكان ما غداً
    Düşünsene, kimsenin seni tanımadığı bir yerlere gitmek ne kadar güzel olurdu. Open Subtitles فقط تخيلي كم سيكون رائعا أن تذهبي لمكان لا يعرفك أحد فيه.
    Bir yerlere gidelim istemiştim. Kahve içelim belki dondurma yiyelim. Open Subtitles أردت الذهاب لمكان ما وربما أتناول بعض المثلجات أو القهوة.
    Bir plan bulana kadar güvenli bir yerde kalmamız gerek. Open Subtitles انظر، نحن فقط بحاجة لمكان آمن حتى يمكننا ايجاد خطة
    Louis, ya bu kararı kabul edersin ya da kemanını alır başka yerde çalarsın. Open Subtitles لويس, تقبّل هذا القرار أَو إحزم كمنجتك ومسرحيتك لمكان آخر
    Bir dahaki tatilimi kesinlikle başka yerde geçireceğim. Open Subtitles العطلة القادمة يجب أن أذهب حقاً لمكان آخر
    Tutuklu bulunduğunuz yerden, yasalara uygun şekilde infaz yerine götürülecek ve ölünceye dek boynunuzdan asılacaksınız. Open Subtitles ستذهبين لمكان الأعدام حيث ستشنقين حتى الموت
    Onun saklandığı yeri bul ve bana dönüp nereye saklandığını göster. Open Subtitles اسمح لرؤيتك بأن تقودك لمكان تخبئته ثم عد بعدها إلي وأخبرني أين يكون؟
    Ryuzaki, Yagami Light, L'in yerini çaldığında tekrar Kira olacağını düşünüyor. Open Subtitles ريوزاكي اعتقد أن ياغامي لايت سيصبح كيرا عند أخذه لمكان إل
    Sizi rahatsız etmek istemedim. Uh, özel bir yere mi gidiyorsunuz? Open Subtitles لم أقصد مضايقتك هل أنت ذاهب لمكان محدد ؟
    -Gelen yankıya ve hava kalitesine bakarsak, yerin oldukça altındayız. Open Subtitles ونوعيّة الهواء ، إنه لمكان عميق جداً تحت سطح الأرض
    Bize hala cinayet saatinde nerede olduğunuzla ilgili bir açıklama vermediniz. Open Subtitles ما زلت لمْ تُعطنا تفسيراً لمكان تواجدك خلال وقت وُقوع الجريمة.
    nereye olursa. Bu duvarların dışında kitapların olmadığı bir yere. Open Subtitles اياً يكن, خارج هذ الجدران لمكان لا يوجد فيه كتب
    Jonny Mchale gelmezse inanın bana, gidip daha önemli işlerimi göreceğim. Open Subtitles ان لم يظهر جوني ماكيل اعدك سأخذ مشترياتي السخية لمكان اخر
    Sizi alıp buradan başka biryere götürmeliydim. Open Subtitles كان علينا أن نبتعد من هنا ونذهب لمكان آخر
    - Üzgünüm. Çok acelem var. - Bir yerlerde bir şey içemez miyiz? Open Subtitles أسفة ، أنا فى غاية الأستعجال ألا يمكننا الذهاب لمكان نتناول شراب
    Çıkıp iş yerime gelmen hiç de uygunsuz değildir tabi. Open Subtitles حسناً، هذا غير لائق البته أن تأتي لمكان عملي
    Anneme daha yakın bir yere taşındım, eşim artık benimle seyahat ediyor. Çocuklar tatildeyken eve gelemiyorlarsa ben onlara gidiyorum. TED انتقلت لمكان أقرب من والدتي، عادةً تسافر زوجتي معي، وعندما يكون أطفالي في إجازة، إذا لم يأتوا للمنزل، فإني أذهب إليهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد