"محامي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• avukatım
• avukata
• avukatla
• avukatın
• Avukatımı
• avukatının
• avukatsın
• avukatıyla
• avukatını
• avukatına
• avukatları
• avukatlık
• Avukatımla
• avukattır
• avukatımız

Maria işte o zaman benim bir avukatım var dedi.
ذلك عندما قالت حسناً أنا متأكدة جداً أنني لدي محامي

Cinayet davası duruşmama avukatım olmadan devam etmeyi hiç istemem.
أنا أَكْرهُ المحاكمة على إسْتِئْنافها جريمة القتل بدون محامي دفاعِي

İzlemesi çok kötüydü. İyi bir avukata ihtiyacın var mı?
كان منظرا فضيعا ، هل تحتاج الى محامي جيد ؟

İIk işim yarın bir avukatla görüşüp, bütün bunları kâğıda dökmektir.
إنّك محقّ، أوّل ما سأفعله غداً هو جلب محامي وتسجيل الأمر

Öyleyse bu, idam cezası karşıtı bir avukatın yaptığı bir aldatmaca olabilir.
لذا، فيمكن أن تكون هذه الوثائق خدعة من محامي يعادي حكم الإعدام

Bana komplo kuran kadın Avukatımı kovup arkadaşını tutmamı istiyor.
المراة التي لفقت لي الجريمة تخبرني أن أغير محامي بصديقتها

İyi bir savunma avukatının bilmesi gereken son şey gerçektir.
آخر ما يرغب محامي الدفاع الماهر في معرفته هو الحقيقة.

avukatsın da demek.
لقد نفضت الغبار عن شهاداتي القديمة أنت محامي أيضاً ؟

avukatım seni tüm paran dökülünceye dek ters çevirip sallasın da gör!
محامي فقط سوف يقلبك رأسا على عقب ويهزك حتى تخرج كل اموالك

Polisin benimle avukatım vasıtasıyla irtibata geçmesini tercih ederim, dişçimle değil.
،أفضل أن تتواصل الشرطة معي من خلال محامي ليس طبيب أسناني

Tamam mı? Ben bir avukatım. Duygulara inanmam.
حسناً؟ أنا محامي. أنا لا أؤمن بالمشاعر.

Ona kartımı verin. Adım Orlando Ramirez. avukatım.
اسمي اورلاندو راميرز انا محامي متخصص في الهجره

Bu adamların avukata falan ihtiyacı yok. Onlara bebek bakıcısı lazım.
أولئك الرجال لا يحتاجون إلى محامي إنهم يحتاجون إلى جليسة أطفال

O anda aile üyeleri neden "Bir avukata danışmak istiyoruz." demez?
لماذا لم يقول الوالدان عند تلك اللحظة: نريد أن نستشير محامي

Onun için iyi bir psikiyatra danışmalısın... ve de onun karısı olarak sahip olduğun haklarıda bir avukata.
اعتقد انه يجب ان تتحدثي الى طبيب نفسيّ عنه واستشيري محامي في حقوقك كزوجة

Bu şekilde tavır alacağından korktuğum için, bir avukatla görüştüm.
أنا كُنْتُ خائفَ أنت تَأْخذُ هذا الموقفِ، لذا اتخذت محامي.

10 milyon herhangi başarılı bir avukatın alabileceğinin iki katı.
10مليون مزدوجه مع أي محامي كفؤ يجب ان تكون 5.

Eğer beni tutuklayacaksan Avukatımı görmek istiyorum.
إذا كنت ستعمل ذلك ضعني تحت الإعتقال أريد أن أرى محامي الخاص

İyi bunu da kayıt et, canın cehenneme avukatının da canı cehenneme.
إذن سجلي هذا تبا لك وتبا لمحاميك ايضا إذا كان لديك محامي

Sen avukatsın. Avukatların parası olur sanıyordum.
انت محامي و كنت اعتقد ان المحامين لديهم أموال

Göçmenlik avukatıyla yarın sabah 11'de bir görüşme ayarladım. Olmaz.
لقد حددت موعداً مع محامي هجرة غداً عند الحادية عشرة

Yivler bize, depoda bulduğumuz tabancının savunma avukatını öldürmekte kullandığını söylüyor.
التصدعات تخبرنا بأن السلاح المستعاد من المخزن إستخدم لقتل محامي الدفاع

Hatta jürinin kararı açıklandığında kendi savunma avukatına bile saldırdı.
لقد هاجم حتى محامي الدفاع الخاص به عندما صدر الحكم

Eğer ellerine bir şey verirsek, savunma avukatları bunu kullanabilir.
قد يلاحقنا محامي الدفاع لو أعطيناه أي شيء تعرفين ذلك

avukatlık, doktorluk ya da dişçilik arasında bir seçim yapardınız.
لديك عدة خيارات . محامي طبيب .. أو طبيب أسنان

Bir boşanma Avukatımla dağlar kadar borcum var.
حسنا ً , اصبحت محامي طلاق في جبال الديبت

Mükemmel bir avukattır, kendisi yapamayacak olsa bile kesinlikle konuşacağımız başka birine yönlendirir.
انه محامي رائع, و اذا لم يتمكن من معرفة بما يعمله بنفسه هو بالتأكيد يعرف شخص ما يمكننا التحدث معه بالموضوع

Bay Rreecha gibi iyi iş takip eden bir avukatımız olduğu için mutluyuz.
حسناً بمساعدة محامي مثل السيد بريشهي مع العمل الجيد سيكون عندنا بيت رائع.