Yoksa yanlızca eski ileri karakollarda mecburi askerliği seven biri misin? | Open Subtitles | أَو هل أنت فقط محب من الطليعة القديمة المعرضة للتيارات الهوائية؟ |
Aslında hiç de hayvan sever biri değildi. Bir uyuşturucu kaçakçısıydı. | Open Subtitles | هو لم يكن محب للحيوانات فقط ولكن كان مهرٍٍَب أيضاً |
-Müzik aşığı, öyle mi? -Müzikten hoşlanıyor. | Open Subtitles | ـ هو محب للموسيقى إذا ـ إنه يعشق الموسيقى |
Duygusuz bir anne sevecen bir baba ondan çok erken alındı. | Open Subtitles | والدة عديمة الإحساس والد محب تم سلبه منها في وقت مبكر |
Bu çocuğun sevgi dolu bir evde olması benim için çok önemli. | Open Subtitles | إنه فقط مهم بالنسبة لي أن يكون هذا الطفل في منزل محب. |
Bilirsiniz, tavuk gibi havla, köpek gibi gıdakla türü şeylerin pek hayranı değilimdir. | Open Subtitles | انا لست محب لذلك النوع كقرقرة الدجاج ونباح الكلب |
Hain, Kızılderili düşkünü hâlâ kellene ödül veriyorlar. | Open Subtitles | خائِن و محب للهنود و ما زال هنا قيمة على رأسك |
Diğer seçeneğinse, Kayleigh'ye kızını seven bir baba gibi davranmak. | Open Subtitles | الحل امامك لمعالجة كيلي ان تعاملها كاي أب محب لابنته |
Irkım yüzünden onların beni okumayı, yazmayı ve konuşmayı seven bir öğrenci olarak görmemelerini düşünmek beni gerçekten üzüyordu. | TED | وكان أمراً محزنا بالنسبة لي أن أرى أن عرقي جعل من الصعب عليهم أن يروني كطالب محب للقراءة والكتابة والتحدث. |
Bir uyuşturucu bağımlısının onu seven babası olarak... yapılması gereken herşeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل مايمكن أن يفعله أبٌ محب لإبنةٍ تدمن المخدرات كل ماهو مفترض أن أفعله.. |
Kendini bir vatan sever olarak görüp görmediğini bilemem ama garati ederim ki bir hain olarak gitmek istemezsin. | Open Subtitles | أوتعلم، لا يمكنني الجزم بأنك محب لوطنك أم لا، ولكني أجزم أنك لا تود أن تُتهم بخيانة وطنك |
- Sen meyve sever misin, bayılır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مفضل للتوت ام محب للتوت؟ |
Artık profesyonel değilim. Sadece balina aşığı sıradan bir vatandaşım. | Open Subtitles | أنا لست محترف بعد الأن أنا فقط مواطن عادي محب لحوت قطبي |
Çünkü insan aşığı babası barımın amına koydu ve etkileme işi sıkıcı. | Open Subtitles | لأن، يا محب الآدميين، قام أبوها بتخريب حانتي، والإسحار أمر ممل. |
- İnsanlar Villefort'un sevecen bir baba,sadık bir evlat ve kanunun dürüst bir hizmetlisi sanıyor | Open Subtitles | العامه يرون فيلافورت كأب محب ابن مخلص الامين الحارس للقانون |
Ama aşama çalışmamdan sonra artık Tanrı'nın sevecen bir baba olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ولكن ، بعد الانتهاء من دراسة خطوتي أصبحت مؤمنة بأن الله هو أبا محب |
Bugün bile, sevgi dolu kocasına rağmen, yüzünün yarısından biraz azını kaplayan bir doğum lekesi yüzünden kendini güzel bulmuyor. | TED | حتى يومنا هذا، على الرغم من وجود زوج محب ، هي لا تعتقد أنها جميلة بسبب وحمة تملاء نصف وجهها إلا قليلا منه. |
Babam kendini %100 verir dinleyen sağır bir jaz hayranı olsa bile. | Open Subtitles | %والدي يؤدي 100 لو كان الشخص الوحيد المستمع هو محب أطرش للجاز. |
Ben hala babamızın, o çay düşkünü adamdan daha iyi Ateş Ulusu Kralı olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | ...لازلت أعتقد أن أبي سيكون سيد نار أفضل من ذلك المهووس محب الشاي... |
Coğrafi anlamda büyük ülkeler değiller ama 70 milyon özgürlüğe düşkün insana sahipler. | Open Subtitles | جغرافيًا هي ليست دول كبيرة لكنها تأوي 70 مليون مواطن محب للحرية |
Demek istediğim, rodeo severim bir de bir şeyler oymayı ama o kadar da çok değil. | Open Subtitles | .... أعني , أنا محب للفن الغربي , و أحب نحت الخشب لكن ليس كثيراً |
Bazen sağır edici olabiliyor, bu yüzden benim gibi yalnızlık meraklısı biriyle tanışmak güzel. | Open Subtitles | يصبح الأمر كئيبا ببعض الأحيان فمن اللطيف مقابلة شخص محب للهدوء مثلي |
Yarı öfke bildirgesi, yarı Motosiklet Kulübü aşk mektubu. | Open Subtitles | إنها نصف بيان غاضب على نصف خطاب عضو محب للعصابة |
Yada güçsüz bir aşık, kontrol edemediği ve değiştiremediği şeyleri sonsuz bir şefkatle izleyen? | TED | أم أنه محب لا حيلة له يشاهد بشفقة مطلقة الأشياء التي لا يستطيع التحكم فيها أو تغييرها؟ |
Sana bir vampir sevici getirmeye çalışırım. | Open Subtitles | سوف أحاول جلب محب لمصاصي الدماء إليكِ فيما بعد. |