Okuldan veya işten eski bir arkadaşınızı En son gördüğünüz zamanı düşünün. | TED | فكروا في آخر مرة رأيتم فيها زميل دراسة قديم أو زميل عمل. |
O ucu geri çekmenin En kolay yolu ne olurdu? | TED | ما هي أسهل طريقة لإرجاع الطرف الحاد مرة أخرى ؟ |
Bu soruyu En saldırgan suçlularımızın olduğu o ücra hapishaneye geri götürdüm. | TED | إذا اخذت السؤال مرة اخرى لنهاية عميقة، حيث يتواجد أكثر المجرمين عنفًا |
Dünyamız değişiyor. Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. | TED | إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً. |
Dünyaya bakış açılarını seviyorum, çünkü dünyayı hayatlarında ilk kez görüyorlar. | TED | احب الطريقة التي يرون بها العالم لانهم يرون العالم أول مرة |
Şu andan itibaren her gördüğünüz gebe kadını, görüp görebileceğiniz En büyük veriyi bir araya getiren kişiler olarak düşünebilirsiniz. | TED | من الآن فصاعداً في كل مرة تشاهد سيدة حامل، فهي تجمع الكميات الأكبر من المعلومات التي من الممكن أن تشاهدها. |
En iyi satıcılar haftada En az bir kez gelişim amacıyla aktivite yaparlar. | TED | على الاقل مرة اسبوعيا يقوم أفضل مندوبو المبيعات بممارسة أنشطة تهدف الى تطورهم. |
Phone: Evet, fotokopi makinasını En son ne zaman kullanmıştın? | TED | المتصل: نعم, متى كانت اخر مرة استخدمت فيه الة التصوير؟ |
Çiçek hastalığı, geçen yüzyılda yarım milyardan fazla insanın ölümüne neden oldu ve artık aramızda yok, bu konuda En son ne zaman endişelendiniz? | TED | و لكن متى كانت آخر مرة أقلقك مرض الجدري, المرض الذي تسبب في وفاة نصف بليون فرد في القرن الماضي و قد إختفى الآن؟ |
Lütfen, bunu En az 100 kez yaptım ama hiç öğrenmedi. | Open Subtitles | رجاءً؟ فعلت هذا مئة مرة من قبل ولم يكتشف هذا اطلاقاً |
- En son anlattığında, beş kişiydi. - Tavşan gibi çoğalıyorlar. | Open Subtitles | آخر مرة قلت ذلك كان العدد خمسة أنهم يتكاثرون مثل الأرانب |
En son, büyük bir kavga ettik. Aramız hiç iyi değil. | Open Subtitles | في آخر مرة تشاجرنا شجاراً كبيراً أواجه الكثير من المشاكل معه |
Bu arada Nico, En son ne zaman günah çıkarmıştın? | Open Subtitles | نيكو بالمناسبة قل لى متى كانت أخر مرة إعترفت فيها؟ |
Bir zamanlar cansız bir nesne, tekerlekli sandalyedeki çocuğun akılsız hayaleti olarak görüldüm. | TED | في مرة كان ينظر لي ككائن جماد شبح أبله لصبي في كرسي متحرك. |
Bu kişiler bir zamanlar üniversite harcımı ödeyebilmek için şarkıcı garsonluk yaptığımı umursamadılar. | TED | هؤلاء الناس لا يمانعون أني ذات مرة عملت كنادلة لكي أدفع رسوم جامعتي. |
Denetim ile Baidu başkanı Robin Li, bir zamanlar Çin halkının rahatlık karşılığında belirli bireysel haklardan vazgeçmek istediğini söylemişti. | TED | مع الرقابة، قال ذات مرة روبن لي، رئيس بايدو، الصينيون على استعداد تام للتخلي عن بعض الحقوق الفردية مقابل المصلحة. |
Bu numarayı ben de denedim, milyonlarca kez hem de. | TED | وأنا أعرف هذه خدعة ، لقد فعلت ذلك مليون مرة. |
Bizi buraya taşımış, efendim, herkesi bir seferde böylece daha rahat ederiz diye. | Open Subtitles | لقد حملنا إلى هنا يا سيدي واحد في كل مرة لنكون أكثر راحة |
deseydi. Sizin de her seferinde asla başaramayacağı ve yine düşeceği düşüncesi ile başa çıkması için danışmanlık yaptığınızı düşünün. | TED | ويكون عليكم أن تجلبوا له المساعدة ليستطيع التعامل مع مشاعر عدم الكفاءة وعدم القدرة على الوصول والفشل في كل مرة. |
Buhar, sudan 1000 kat fazla hacme sahiptir bu nedenle muhafaza binalarının boyutları rektöre göre çok daha büyüktür. | TED | يأخذ البخار حيزاً أكبر من الماء السائل ب1000 مرة لذا تصبح بناية الاحتواء النووي كبيرةً جداً مقارنة بحجم المفاعل. |
Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. | TED | و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي |
Sonuçları gözlemliyoruz, kontrolleri tekrar ayarlıyoruz, ve ne olduğunu gözlemliyoruz. | TED | ونلاحظ النتائج، ونضبط عناصر التحكم مرة أخرى، ونراقب ما يحدث. |
bu cok basit bir biyoteknoloji. Ve bunu isterseni milyarlarca kere yapabilirsiniz. | TED | وهذه تكنولوجية حيوية في غاية البساطة. ويمكن أساسا القيام بهذا مليار مرة. |
Ya birisi, orijinal geminin her bir parçası atıldıkça onları toplamış, ve orijinal gemiyi tamamen yeniden inşa etmişse? | TED | ماذا لو كانت القطع الأصلية التي تم استبدالها قد قام أحد ما بجمعها وأعاد بناء السفينة مرة أخرى بها؟ |
Çok ağır bir nesnenin momentumu, hızlı gitmese bile büyük olur, ki bu yine çok kısa dalgaboyu demektir. | TED | والجسم الثقيل له قوة دافعة كبيرة حتى وإن لم يكن يتحرك بسرعة ما يعني مرة أخرى طول موجي قصير. |
Her seferinde yeni görüntüler ekliyorum çünkü her gösterimde yeni bilgiler ediniyorum. | TED | أضفت لها صورا جديدة لأني أتعلم عنها المزيد في كل مرة أقدم. |
Kimseden yalan söylemesini istemedim, bir kere bile, hiçbir zaman. | TED | لم أخبر أحدا بأن يكذب، ليس مرة واحدة ، ابدا. |
tekrar tekrar resme geri dönüyor, cevabı ve boşluğu dolduracak o hikayeyi arıyorum. | TED | مرة بعد مرة، أعود للوحة أبحث عن الجواب، أبحث عن القصة لملئ الفراغ |
'demiştir. Hatırlıyorum da, bir keresinde Beyaz Saray'da yemekte Sayın Gorbachev'in yanına oturmuştum. | TED | وأذكر مرة أني جلست إلى جانب السيدة غورباتشوف في عشاء في البيت الابيض |