"مرح" - ترجمة من عربي إلى تركي

• eğlenceli
• eğlence
• komiksin
• hoş
• eğlenceliydi
• komikti
• eğlencelidir
• eğlencesi
• Çok
• mutlu
• komiktir
• eğlencelisin
• zevk
• eğlenceye
• sevimli

Metal adam sana göre eğlenceli ama onu kim yaptı?
تعتقد أن هذا الرجل المعدني . مرح لكن مَنْ بَناه؟

Bu tamamen iş olur ve hiç eğlenceli olmaz. Bunu göremiyor musun?
هو سيكون كل العمل ولن يكون هناك مرح, ألم تري الجانب المشرق؟

Thea ile ne kadar vahşi ve eğlenceli zaman geçiriyoruz sanıyorduk.
لقد اعتقدنا أننا سنحظى بوقت شديد الإثارة و مرح مع تيا

Kanı yeşil akan bir eğlence katilisin. Belki de buradan ışınlanmanın vakti gelmiştir.
حسناً، أنت قاتل مرح أخضر دموي ربما حان الوقت أن تنتقل من هنا

Çok akıllısın, komiksin, ve harika Akademi Ödülleri Partileri veriyorsun.
أنت ذكي جدا و مرح و تخرجت من أكاديمية كبيرة

Böyle, eski tip, temiz ve eğlenceli bir yarışa katılmak harika!
انه جيد للشخص ان يشارك في الشكل القديم مرح مفيد وصحي

Belki bunu, gün boyu eğlenceli bir şeyler yaparak dengeleyebiliriz.
ألا يمكن أن نغير الأمر بالخروج لمكان مرح أثناء اليوم؟

Söylüyorum çünkü bu akşam Çok eğlenceli olamayabilirim ya da...
وأنا أخبرك لأنني قد لا أكون في مزاج مرح الليلة

Ve şunu bil ki, bu, yazlık ev kadar eğlenceli değil.
و أخبرك بأنه الآن، لا مرح يقارن بامتلاكك منزل على الشاطئ

Bu sistem alışveriş yapmak gibi eğlenceli bir şeyi, gezegenimizi kurtarmaya yardımcı olacak manevi bir deneyime dönüştürebilir.
هذا النظام سيجعل من شيء مرح عادي كالتسوق تجربة روحانية. التي ستساهم في حفظ كوكبنا.

Ve eğlenceli bir şey yaptığınızda bulduğumuz şey, bir kare çizer ve azalarak biter.
و الذي تكتشفه أنه بقيامك بعمل مرح, يتناقص الأثر و تعود لما كنت عليه.

Çünkü onu üzerinize giydiğinizde, eğlenceli, verimli ve işe yarar bir toplantı yapabilmek için ihtiyacınız her şeye bir anda kavuşuyorsunuz.
لأنه عندما تلبسها، فأنك في الحال تحصل على أي شئ تريد من أجل إجتماع مرح ومنتج ومفيد.

En son görüştüğümüzde eğlenceli bir yerdeydin.
آخر مرة رأيتك فيها كانت في مكان مرح جدا.

Onu eğlenceli mi buluyorsun?
هل تعتقد بأنه مرح ؟ هل تعتقد بأن هذا ظريف ؟

Aman ne güzel, sizin için bebek demek eğlence ve oyun demek, benim içinse alt değiştirme ve gece beslenmesi demek.
طبعاً، بالنسبة إليكم فالطفل يعني مرح ولعب. أما بالنسبة لي، فيعني تغيير حفاضات ورضاعة في منتصف الليل.

Gençler için ne hoş bir eğlence, öyle değil mi Bay Darcy? Dans etmek gibisi yoktur!
ياله من مرح جذاب للشباب , لاشىء مثل الرقص

Tanrı bilirki, Yeni bir yönergede bulunmak ve... kaza ile eğlence havuzuna düşmek yada hiçbirşey istemezdim.
الله يعلم اني لا اريد ان نفعل شيء جديد ومن غير قصد ننزلق ونفعل شي مرح

"bazen,komiksin, ama... biliyorum" senin kalbin temiz.ben seni seviyorum.
أحيانا ، أنت مرح ، لكنى أعرف قلبك جيد و أنا أحبك

Çok eğlenceliydi, geri dönmek, yeni yüzler denemek, sizi tüm şehirde iz peşinde dolandırmak.
لقد كان مرح كبير العودة وتجربة وجود جديدة أقودكم حول أرجاء المدينة على أنوفكم

Evet ama, 6 aydır telefonum dinleniyordu. Bu da Çok komikti.
ولكن تليفوني تعطل لمدة ستة اشهر ، وهذا كان مرح ايضا

Dans etmek eğlencelidir. Partide eğlendiniz mi? - Ben eğlendim.
أن الرقص مرح , هل حصلتم على بعض المرح بالحفلة ؟

Barda gündüz gündüz içki içelim mi? Bunu ayık yapmanın eğlencesi yok.
لنحتسي الشراب حتى فقدان العقل لا يوجد مرح في فعل هذا برزانة

mutlu olmayacağım. Evet, olacaksın. mutlu olmanı istiyorum.
ـ لن أكون مرح ـ نعم ، ستكون ، أريدك أن تكون مرح

Öyledir, ayrıca komiktir naziktir ve empati yeteneği gelişmiştir.
هذا هو ، مرح للغاية ،لطيف جداً ولديه الكثير من التعاطف

Sen... ateşlisin... eğlencelisin ve... duygusalsın ve... yaş olarak uygunsun.
إنّك مثير للغاية و... مرح و.. وعاطفيّ و...

Eğer öyle düşünseydim, ilk haftadan o kadar büyük zevk alamazdım.
إذا إعتقدتُ مثل بأنّ، نحن لا كَانَ عِنْدَهُ كثيراً مرح الإسبوعِ الأولِ.

Utanılacak bir durum değil. Sadece iki kat eğlenceye ulaşmanın yolu.
لا شئ نخجل منه فقط نحصل على مرح مضاعف بهذة الطريقة

Bir yüzük için ödenmemiş bir fatura da dâhil olmak üzere bir haftada, yaklaşık 70 bin dolar harcamanın hiçbir sevimli yanı yok.
أنا لست منهم، لا يوجد مرح في ما يحدث ومنها الفاتورة الغير مدفوعة للخاتم حوالي 70,000 دولار في أسبوع واحد