"موت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ölüm
• ölümünden
• ölümünü
• öldükten
• ölümünün
• ölümüyle
• öldüğü
• ölümüne
• öldü
• ölmesini
• öldüğünü
• ölmesi
• öldüğünden
• ölü
• Mott

Bilmiyoruz. Bu yol, tapirlerin yolda ölüm miktarını azaltacak mı göreceğiz.
لا نعلم ، لنر هل ستقلل من موت التابير على الطرق.

Bazı hastalar için bu 100 gün ölüm kalım meselesidir.
بالنسبة لبعض المرضى، هذه المئة يوم مسألة حياة أو موت.

David'in ölümünden kısa süre sonra saygısını göstermek için bıraktı.
لقد أوقف فيما بعد موت ديفيد، لدفع المستحقات التي عليه

Yine de polis çoktan suçluların ölümünü tamamen incelemeye başlamış olmalı.
بأي حال، لا بد أن الشرطة مشغولة أصلًا بحوادث موت المجرمين

Babam öldükten sonra beni tek başına büyütmek zorunda kaldı.
كان عليها ان تعتني بي و بنفسها بعد موت ابي

Kral Sancho'nun ölümünün planlanmasında hiçbir şekilde yer almadığına yemin ediyor musun?
هل تقسم انه لا دور لك فى تخطيط موت الملك سانشو ؟

Sanki bir gün uyanıp kızımın ölüm haberinin haber olmaya bile değmediğini görebilirim.
ييدو وكأنني أستيقظ وأدركُ حتى أن موت ابنتي لن تكون ذات قيمة إخبارية.

İngiliz yaratıcılığı, asla ölüm deme, tüm bu tarz şeyler.
البراعة الأنجليزية, لا تقل موت أبداً, فى جميع هذه الأشياء

Kral Sancho'nun ölüm emriyle ilgili hiçbir bilgin olmadığına yemin ediyor musun?
هل تقسم ان ليس لك دورا فى تدبير موت الملك سانشو ؟

Seni öldürmek bana acı vermez, çünkü ölüm aslında yok.
أنا لا أخشى من قتلك لأنه لا يوجد هناك موت

Annenin ölüm yıl dönümünde bir kızı öpmek istemiyor musun?
أنت لا تريد تقبيلي بسبب ذكرى موت أمك اليوم ؟

Kocamın ölümünden o sorumluydu, ama bunu beni sevdiği için yaptı.
إنهُ مسؤول عن موت زوجي لكنه فعل ذلك بدافِع حبهِ لي

Babamın ölümünden bu yana , kavgasız geçirdiğiniz bir gün bile olmadı.
بعد موت أبى لم يمر يوم واحد يوم واحد لم تتشاجرا فيه

Bu kadının korkunç ölümünü kendi ahlaki sorumluluğum haline getirmeye çalıştığımdan filan değil...
انا لا أحاول جعل موت هذه المرأة المروع الى جمنازيوم اخلاقي خاصة بي

Yaşlı bayan öldükten sonra burayı satmak istedim ama Frank buna izin vermedi.
كنت اريد بيعه بعد موت السيده العجوز لكني لم استطع اقناع فرانك بهذا

ölümünün çabuk olması... için dua etmekten... başka yapabileceğin... birşey yok.
كل ما تستطيع فعله هو أن تدفع لقاء موت سريع والذي

Sen ve Huck'tan, Sally'nin kocasının ölümüyle ilgili herbir şeyi araştırmanızı istiyorum.
أريدكِ وهاك أن تحضران لي كل ما تجدناه عن موت زوج سالي

Babam onun annemin öldüğü gece bekçiyi aradığını bekçinin de babamı aradığını söyledi.
قال أبي إنها اتصلت بالوكيل على المنزل والذي اتصل به ليلة موت أمي

Hayatta kalmanı sağlayabilirsin... ya da birinin ölümüne sebep olacaksın.
أسمح لنفسك أن تستسلم أو سينتج عن هذا موت شخص

Sonra, ventriküler fibrilasyon meydana gelir, kalp atışları yerine titremeler olur, bu domuzun ölmesinden hemen önceysi ve domuz öldü, çizgi düzleşti.
ثم التليف البطيني، يرتعش القلب بدلا من النبض حدث هذا قبل موت الخنزير، ثم مات الخنزير، و أصبح التخطيط منبسط.

Demek istediğim, yani bizim dışımızda kaç kişi bu adamın ölmesini isterdi ki?
أعني, هيا, يا رجل, كم عدد الذين تمنوا موت هذا الحقير؟ بالإضافة لنا؟

Pek çok köylü Viyana'ya gelip yüzlerce kızın öldüğünü iddia etti.
العديد من افلاحين قدموا الى فينا يدَّعون موت العديد من الفتيات

Conrad, Alex'in ölümü yüzünden vicdan azabıyla doluydu ve geziden döndüğünde ölmesi gereken oymuş gibi bir his taşıyordu.
كونرد كان مشبع بالندم علي موت أليكس ورجع من الرحلة ولديه الشعور بأنه كان يجب أن يكون من المتوفين

Başkanın kumsalları açması lazım ama köpek balığının öldüğünden emin olmak istiyor.
العمدة يودّ أن يفتح الشّواطيء، لكنّه يودّ أن يتأكّد مِن موت القرش.

İki kişinin daha ölerek, ölü sayısını 11'e çıktığını söyleyebiliriz.
يمكننا تأكيد موت شخصان آخران ليرفع حصيلة الموتى إلى 11

Mott Sokağından şuradaki Delancey Sokağına kadar her şey Carini ailesinin elinden geçer.
عائلة كاريني تسيطر على كل شيء من شارع موت الى شارع ديلينسي هناك