Anneanne donu giymek komik bulmadığım ve istismar etmeyeceğim çok hassas bir konu. | Open Subtitles | إرتداء اللبـاس الداخلي للعجـائز موضوع حسـاس جدا لا أراه طريفـا و أرفض استغلالـه |
Şimdi de konu hakkında uzman oldun. Kalçalarınız birbirine değiyor. | Open Subtitles | إنك موضوع التجربة الآن إن الفتية مجتمعون على الهضبة اللعينة |
Pekala millet, bitimeden önce, tartışma için konusu olan var mı? | Open Subtitles | حسناً يا شباب قبل أن نبدأ من لديه موضوع للنقاش ؟ |
Benim önerdiğim hiçbir şeyi beğenmez, ve bir de bu yemek olayı. | Open Subtitles | هو لا يحب أي شيء أوصي به، وبعد ذلك موضوع الغداء ذاك |
Senden tek istediğim, lütfen Rachel Banks konusunda bana güven. | Open Subtitles | أنا أطلب منك أن تثقى بى فى موضوع راشيل بانكس |
Evet, belki haklısınız, Albay. Belki de yargılama olayını unutmalıyız. | Open Subtitles | ربما تكون محقا , ربما يجب ان نغفل موضوع المحاكمة |
Biliyorum. Bu Dodgers Stadı meselesi kafamı o kadar dağıttı ki... | Open Subtitles | اعلم هذا , يداي يبدو انها خائفه من موضوع المباراه .. |
Belki de pilot bölüm bunun hakkında olmalıdır. Birinin yeleğine kusmak. | Open Subtitles | ربما يكون هذا هو موضوع الحلقة، التقيؤ على صديرية شخص ما |
Futbol işi de bittiğine göre burada oturup senin bunu çözmeni beklemeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اجلس هنا واراقبك لكى اكشفك , موضوع الكرة قد انتهى |
- Evet. İlk film için oldukça hassas bir konu. | Open Subtitles | ألا ترين ان هذا موضوع حساس بالنسبة إلى فيلم أول؟ |
Çocuklar oynarken biz de konuşmaya başladık konu konuyu açtı. | Open Subtitles | بدأ الأطفال بالعب و بدئنا بالحديث و موضوع أدى للأخر |
Hayır, bu şu anda konuşmamız gereken bir konu değil. | Open Subtitles | لا انه ليس موضوع من المناسب أن نتكلم به الان |
O yılın Ulusal Münazara konusu tarıma devlet desteği idi. | Open Subtitles | في ذلك العام موضوع الحوار الوطني كان عن الاعانات الزراعية |
Benim için gerçek bir eğitim olurdu. Tezimin konusu o olurdu. | Open Subtitles | وكان ذلك ليكون تعليماً حقيقياً بالنسبة لي، لقد كانَ موضوع أطروحتي |
Bu hediye olayı bayağı iyi. Yıllar önce evlenmiş olmalıydım. | Open Subtitles | إن موضوع الهدايا رائع، كان علي أن أتزوج قبل سنوات |
Bu sahte evlilik olayı bir gün başına iş açacak demiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك سابقاً ان موضوع الزواج المزيف سوف يؤثر على حياتك |
Birleşik Devletlerin tutuklulara davranışı konusunda yeniden endişelere neden oldu. | Open Subtitles | هَلْ موضوع القلقِ المجدّدِ؟ على كَمْ الولايات المتّحدة يُعالجُ محجوزيه. |
Sanırım yarın okulda görüşürüz ve belki tüm bu Rachel olayını unutabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد سأراك غدا بالمدرسة وربما يمكننا نسيان ما حدث بخصوص موضوع رايتشل |
Ve bu sadece gözalıcı bir biçimde zemininizi temizleme meselesi değil. | TED | وهو ليس موضوع تصوير تنظيف الأرضية على أنه أمر رائع |
Futbol işi de bittiğine göre burada oturup senin bunu çözmeni beklemeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اجلس هنا واراقبك لكى اكشفك , موضوع الكرة قد انتهى |
Cinsel birleşme konusunu açık bir şekilde ele almaya ne dersin? | Open Subtitles | بمناقشة نقوم ان تمانع هل صريح بشكل ؟ الجماع موضوع حول |
Bak, bu kızla ilgili bir şey yapacak mısın, yapmayacak mısın? | Open Subtitles | اسمع, هل ستقوم بفعل شيء حيال موضوع تلك الفتاة أم لا؟ |
Skeptic dergisi üç ayda bir yayınlanıyor. Her sayının bir teması oluyor, mesela bu sayı zekanın geleceği üzerine. | TED | المشككين هي مجلة فصلية. كل واحد لديه موضوع معين، ومثل هذا هو حول مستقبل الذكاء. |
Kural uygun münazarada, tartışmalı olmayan hiçbir şey konuyu oluşturmaz: oy verme yaşının yükseltilmesi, yasa dışı kumar gibi. | TED | لذا، في المناظرة الرسمية، ليس هناك موضوع ما لم يكن مثيرًا للجدل، كأن نزيد سن التصويت أو نحظر القمار. |
Bak, tamamen başka bir konuda kişisel bir iyilik yapmanı isteyeceğim. | Open Subtitles | إسمع ، هناك موضوع آخر تماماً أنا في حاجة لمعروف شخصي |
Beni avatar işini yapmaya zorladılar ve sonra plandan vazgeçtiler. | Open Subtitles | غصبوني في موضوع الآفاتار والآن هم تخلوا عن الفكرة كلياً |
Kalmak istiyenler için bir tema var: | Open Subtitles | بالنسبة لأولئك الذين يريدون البقاء فى النظام التقليدى ، موضوع آخر |