oğlum Rosa Parks'dan büyülenmişti ve onda bu heyecanı görmek beni gururlandırmıştı. | TED | كان ولدي مفتونًا بروزا باركس، وأنا فخور به أن أرى هذه الإثارة. |
Tanrı aşkına, eğer oğlum öyle bir şeye bulaşmış olsaydı... | Open Subtitles | يا ألهى ، لايمكن ان يكون ولدي ضمن هذه الاشياء |
Özgür geçecek son gecemde oğlum beni görmemeye karar verdi. | Open Subtitles | ولدي قرّر أن لا يراني في ليلتي الأخيرة كشخص حر |
Oğlumu öldürmek için senin gibi bir korkaktan fazlası lazım. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر أكثر من جبان مثلك من أجل قتل ولدي |
Aptal aptal konuşma. Oğlumun ucubesel penisiyle rekabet edecek halim yok. | Open Subtitles | لاتكوني غبية ،انا لست بحاجة ان اتحدى ولدي او قضيبه الكبير |
Hayatını beceriksiz biri olarak geçirmek istiyorsan, bu senin kararındır, evlat. | Open Subtitles | تريد العيش وأنت تقوم بالأعمال غير مضبوطة هذا قرارك يا ولدي |
Benim güzel oğlum artık saklama. Artık her şeyi hatırlama zamanı. | Open Subtitles | ولدي الجميل، لا اختباء بعد الآن، آن الأوان لتتذكّر كلّ شيء. |
Biraz tuhaf gelebilir ama oğlum benden hayatına geri dönmemi istedi. | Open Subtitles | حسناً,لربما هذا سيبدو غريباً بعض الشيء, لكن ولدي طلب عودتي لحياته. |
Çünkü benim dokuz yaşındaki oğlum, tarih konusunda öğretmenini eğitmek zorunda kalmıştı, kendi insanlığı konusunda öğretmenini eğitmek zorunda kaldı. | TED | لأن ولدي ذا التسع سنوات قام بتدريس معلمته عن تاريخه، قام بتدريس معلمته حول الإنسانية. |
- Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. - Her şey yolunda, oğlum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف هكذا أنا يمكن أن شكرا لكم، سيد هو بخير، ولدي. |
oğlum için imza verir misiniz? | Open Subtitles | هل أستطيع الحصول توقيعك من أجل ولدي الصغير؟ |
Hemşire, oğlum sizin hutbenizden sonra çatıda Bakire Ana'yı görmüş. | Open Subtitles | ايتها الراهبة، ولدي الصغير رأى الأم العذراء على السطح الليلة الماضية بعد خطبتك |
Bakın oğlum okulda ne kadar da başarılı. | Open Subtitles | إنظر يا سيد. ولدي يحصل على درجات عليا في المدرسة. |
Richard tahtı çaldı fakat Buckingham ve Leydi Margaret , onlar Oğlumu öldürdü. | Open Subtitles | ريتشارد سرق العرش لكن أعتقد أن باكنغهام وسيدة مارجريت هما من قتلا ولدي |
Ben de gitmeden önce annem görsün diye Oğlumu Minnesota'ya getirdim. | Open Subtitles | لهذا جلبت ولدي هنا الى مينيسوتا لرؤية امي قبل ان نرحل. |
Eğer senin yaptığın ortaya çıkarsa Oğlumu senin öldürdüğün seni bitiririm. | Open Subtitles | لو اكتشفوا أنك من قتل طفلي ولدي الصغير عندها سأقضي عليك |
Oğlumun nasıl öldüğünü değil, intikamını nasıl alacağımı tartışmak için. | Open Subtitles | ليس لمناقشة كيفية مقتل ولدي بل لمناقشة كيفية الثأر له |
Yapacağım şey... hayatımı daha iyi değerlendirseydim diye hayıflanmak olacak evlat. | Open Subtitles | أتمنى لو أني فعلت أكثر من ذلك في حياتي يا ولدي |
Beni buradan çıkarın da oğluma sarılıp üzgün olduğumu söyleyebileyim. | Open Subtitles | هل ستخرجني من هذا ؟ حتى اتمكن من معانقة ولدي |
Harika. Yaşama dönmem lazım. oğlumla avlanmaya gideceğim. | Open Subtitles | رائع،انما يجب ان اذهب لكي اذهب في رحلة اصطياد مع ولدي |
İşte benim çocuğum. En azından annen bana böyle derdi. | Open Subtitles | هذا هو ولدي ، على الاقل هذا ماقالته والدتك لي |
Şu anda da o kazadan hemen önce hissettiğim duygularla doluyum. | Open Subtitles | ولدي نفس الشعور الآن الذي كنت أشعر به قبل ذلك الحادث |
Ayrıca hiç uyumadım ve bu sabah yapmam gereken o kadar çok şey vardı ki babamla telefonda konuşurken sevgilimle seks yapıyordum. | Open Subtitles | بالإضافة، لم أنل قسطاً من النوم ولدي الكثير من الأعمال هذا الصباح كان لابد أن أهاتف أبي بينما أمارس الجنس مع صديقي |
Klasik bale eğitimi aldım ve mimari ve moda geçmişim var. | TED | لقد تدربت على رقص الباليه التقليدي ولدي خبرات في التصميم والأزياء. |
Ben ona yıllardır bakıyorum ve onu bir evladım gibi seviyorum. | Open Subtitles | لقد اعتنيت به لعدّة سنوات وأحبّه مثل ولدي |
Oğlumdan uyuşturucu almasını istemeni aklım hayalim almıyor. | Open Subtitles | عجيبٌ أمرك, أن تطلب من ولدي أن يقوم بشراء الحشيش لك |