ويكيبيديا

    "يأخذ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • alacak
        
    • alıp
        
    • alsın
        
    • almak
        
    • aldı
        
    • almasına
        
    • almadı
        
    • alan
        
    • almaya
        
    • alması
        
    • sürer
        
    • sürmez
        
    • götürüyor
        
    • kabul
        
    • sürüyor
        
    Şimdi,kim kusmadan en uzun süre dayanırsa... dolapta kalan son parça pastayı alacak. Open Subtitles الآن من يشرب ويبقى لأطول وقت يأخذ آخر قطعة من الفطيرة في الثلاجة
    Bu inşa edildiği anda, Afrika'da ve bütün gelişmekte olan ülkelerde herkes yapı belgelerini / çizimlerini ücretsiz olarak alıp çoğaltabilir. TED وبمجرد أن يتم بناءها، سيكون بمقدور أي شخص في أفريقيا أو أي دولة نامية أن يأخذ مستندات البناء وأن ينسخها مجاناً.
    O şerefsiz ibneyle karşılaşırsan, bırak alsın paranı, tamam mı? Open Subtitles في حال صادفت ذلك اللعين دعه يأخذ المال ، غتفقنا
    İstediklerini yapması için diğerlerini ikna etti. Altını önce almak istiyor. Open Subtitles اقنع الاخرين على ان يفعل مايريد يريد ان يأخذ الذهب قبلا
    Dünyanın bir ucundaki bir yere bir katili göndermek... biraz zamanımı aldı. Open Subtitles يأخذ بعض الوقت لترسل قاتل في المكان الى الجهة الاخرى من العالم
    Bir daha yapmayacağıma göre Bay Smith'in övgüyü almasına izin vereceğim. Open Subtitles طالما اني لن أقتل مرة أخرى سأدع السيد سميث يأخذ الفضل
    Bu hiç de iyi gözükmüyor. Senin paranı almadı, değil mi? Open Subtitles هذا لا يبدو جيدًا ، لم يأخذ مالكِ أليس كذلك ؟
    Eline yay alan herkes böyle bir kaderi hayal eder. Open Subtitles أي رجل يأخذ الخضوع بالاعتبار كان سيحلم بمثل هذا المصير
    Her zaman biri sormadan oyuncaklarını almaya çalıştığında bir şeyler söyleyen biriydi. Open Subtitles الذي لطالما قال شيءً عندما حاول أحدهم أن يأخذ لعبتك دون الإستئذان.
    Senin yerini alması için birini çağırmak istemediğinden emin misin? Böylece sen ilgilenebilirsin. Open Subtitles امتاكد انك لا تريد استدعاء احداً لكي يأخذ مكانك و تتولى انت هذا؟
    -Eğer yeterince soğuk ve derindeyse, cesedin komple çürümesi bir yıl sürer. Open Subtitles الجسد يأخذ سنه لكي يحلل مده طويله جدا إنه بارد بدرجه كافيه
    Biraz zaman alacak, o yüzden, birisi gelirse beni uyarın. Open Subtitles سوف يأخذ وقتا قليلا , لذا حذرني اذا اتى احد
    Bu biraz zaman alacak. Charlie'nin bir sürü arkadaşı var. Open Subtitles هذا سوف يأخذ وقتا تشارلى كان لديه الكثير من الأصدقاء
    Şimdi, bu adamları alıp çok daha güçlü yaptığımızı düşünebiliyor musun? Open Subtitles الآن، لنفترض أننا يمكن أن يأخذ هؤلاء الرجال وجعلها أكثر قوة؟
    Pekala, herkes elma şırasını alsın, film 10 dakikaya başlıyor. Open Subtitles حسناً، الجميع يأخذ عصير تفاح، الفيلم سيبدأ بعد عشر دقائق
    Ha, evet, bunu duydum. Babanın onayını almak zorunda mıydı? Open Subtitles سمعت ذلك من حديثكما ،هل كان يجب أن يأخذ إذنه؟
    Baştan sona izlemem günlerimi aldı ama bu denli gerçeğin peşindeyim işte. Open Subtitles وربما يأخذ الأمر مني أياماً لأراهم جميعاً ولكن هذا لأني مرتبط بالحقيقة
    BTO çok önemli. O aşağılın bunu senden almasına sakın izin verme. Open Subtitles شركة التقنيّة العالميّة مُهمّة، لا تسنح لهذا الوغد أن يأخذ ذلك منك.
    O insanlar Deccal'i doğurduklarını iddia ettiklerinde aklı selim kimse onları ciddiye almadı. Open Subtitles حتى أولئك الذين إدعوا أنهم أنجبوا الدجال فلم يأخذ أي عاقل كلامهم بجديه
    Bu yaşayan şey, nefes alan canlı şey son nefesini alıyor. Open Subtitles ذلك الشيئ الحي ذلك الشيئ الذي يتنفس يأخذ اخر نفس له
    Yoksulların parasını almaya yüreği elvermediği için gittiği evlerde insanların radyolarını tamir ediyormuş. Open Subtitles لم يكن يأخذ المال من الفقراء، كان يقضي معظم وقته بإصلاح الأجهزة الموجودة.
    Manevi zarar, birinin senin paranı alması ama bundan sorumlu tutulmamasıdır. Open Subtitles الخطر الافتراضي , عندما يأخذ أحدهم نقودك ولا يكون مسئولاً عنه
    Peki normalde iş yerinden birini baştan çıkarman ne kadar sürer? Open Subtitles حسناً, كم من الوقت يأخذ منك اغراء احد زملاء العمل عادةً؟
    İki günden fazla sürmez. Hemen başlamam sorun olur mu? Open Subtitles ولن يأخذ أكثر من يومين هل تمانعون إن بدأت بالعمل؟
    Bu küçük şey nereye giderse bu bok topunu da yanında götürüyor. Open Subtitles أترى , أين ما يذهب هذا الرجل الصغير, يأخذ كرة القاذورات معه,
    Şimdi, bu önermeyi kabul ettiğinde beyniniz ne yapmakta? TED الآن , ماذا يعمل دماغك عندما يأخذ الإيحاء ؟
    Bir kızı bardan benim evime götürmem tamı tamına yirmi üç dakika sürüyor. Open Subtitles يأخذ مني عادة 23 دقيقة. لأصطحب فتاة من الحانة للعودة معي إلى شقتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد