ويكيبيديا

    "özel" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خاصة
        
    • مميز
        
    • مميزة
        
    • الشخصية
        
    • خاصّة
        
    • مميزاً
        
    • خاصّ
        
    • المميز
        
    • انفراد
        
    • خاصه
        
    • الخاصه
        
    • المميزة
        
    • إنفراد
        
    • شخصي
        
    • خاصاً
        
    Eşsiz,... ...çok çok özel,... ...bireyci ve çoğunlukla da... ...baştan çıkarıcı.... ...bazı kadın karakterlerle fazla zaman... ...harcamak benim kaderim. TED الآن قُدِرَ لي تمضية الكثير من الوقت مع بعض الشخصيات الفريدة, خاصة جداً, فردية , و احياناً خواص أنثوية مغرية.
    Şimdi size özel bir grupla ilgili -en iyi bilim insanlarıyla ilgili- yayınlanmış ve incelenmiş verileri sunmak istiyorum. TED ولكن دعوني أبين لكم بعض البيانات.. التي تم دراساتها بشكل جيد ونشرها .. ..حول مجموعة خاصة وتضم أكبر العلماء.
    Onun için randevunuzu iptal ettiğinize göre özel biri olmalı. Open Subtitles لابد انه شخص مميز إذا كنتي ستلغين موعداً من اجله
    Bunu bilen tek kişinin ben olması beni özel hissettiriyor. Tamam. Open Subtitles لكن كوني الوحيدة التي تعرف يجعلني أشعر أنني مميزة , حسناً
    Buraya gelmek için toplu taşımaya bindiniz ya da özel arabanızla geldiniz. TED كما استقليت وسائل النقل العام للمجيء هنا أو ربما استقليت سيارتك الشخصية.
    - Şunu giyin. Farkında mısınız, özel bir mülkü ihlal ediyorsunuz. Open Subtitles يبدو أنّ لا أحد منكم يدرك أنّكم تتعدّون على ممتلكات خاصّة
    Milliyetçiliğe göre milletiniz eşsizdir ve milletinize karşı özel yükümlülükleriniz vardır. TED حسنًا، تخبرني القومية بأن أمتي فريدة، وأن لدي التزامات خاصة تجاهها.
    Fakat bu, özel bir toplumsal kural. Bu, kiminle görüşebileceğimiz ve kiminle olmamamız gerektiğini gerektiğini söylemek isteyen toplumsal bir kural. TED لكنها نوعية خاصة من القواعد الإجتماعية, لأنها قاعدة إجتماعية تريد أن تخبرنا بمن نستطيع أن نألفه ومن لا يجب أن نألفه.
    Muazzam farklılıkta siyasi sistemlere ve farklı ekonomik sistemlere sahiptirler, birinde özel kapitalizm diğerinde geniş bir devlet kapitalizmi vardır. TED لديهما نظامين سياسين مختلفين بشكل كبير و ايضا انظمة اقتصادية مختلفة دولة بي راسمالية خاصة و اخرى بنظام راسمال دولة
    Hesaplamalarımızın gösterdiğine göre, Higgs bozonu kütlesinin ölçülen değeri oldukça özel. TED أظهرت حساباتنا أن القمة المقاسة لكتلة جسيم هيقز بوزون خاصة جدا.
    Gençler için uygun özel korumaların edinilmesi gerektiğini de düşünmeliyiz. TED نحن بحاجة أيضًا إلى النظر في وجود حماية خاصة لليافعين.
    Yatırımcılar için satılık özel mezarlıklar kuruluyor ve yaklaşık 3.900 pounddan başlıyor. TED توجد مدافن خاصة تتوفر فيها قطع للبيع للمستثمرين، تبدأ من 3900 جنيه.
    Biraz eski moda olabilirsin ama özel bir şeyler var sende. Open Subtitles ربما تكونين طراز قديم نوعا ما لكن هناك شىء مميز بك.
    Bu macera filminde olur ama, bu özel bir film. Open Subtitles لا بأس بذلك في أفلام الحركة، لكن هذا العمل مميز
    Yaklaşamadın bile. Ve ben senin güçlü olmanı sağladım. Seni özel biri yaptım. Open Subtitles لم تكوني حتى قريبة من هذا، وأنا صنعت منك إمرأة قوية، جعلتك مميزة
    Onlara golf öğretirim ve turnuvalarına katılırım fakat onların özel hayatlarına karışmam. Open Subtitles أنا أعلمهم اللعب وألعب في بطولاتهم لكني لا أتدخل في حياتهم الشخصية
    Artı, Evcil Hayvan Dünyasında sırada, özel bakım ve besleme önerileri. Open Subtitles زائد، عناية خاصّة وإطعام نصائحِ، قادم على حيوانات أليفة على الإستعراضِ.
    Biraz zaman alıyor. Ama sonunda dişiyi bulduğunda, özel bir taktiği var. Open Subtitles تستغرق المسألة وقتاً، لكن متى ما اجتمع بها أخيراً، فبجعبته تكتيكاً مميزاً
    İşte bunlarda özel şirket olmanın güzellikleri herkesi takip edebiliyoruz. Open Subtitles أرأيت، تلك فائدة إدارة عمل خاصّ ندير مراقبة على الجميع
    Sanmam. O özel vampiri bile avlayamıyor. Herkes öyle söylüyor. Open Subtitles الجميع يقول بإنه ليس بمقدورها حتى قتل ذلك المصاص المميز
    Albay, bu görüşmeyi özel olarak yapsak daha iyi olur düşüncesindeyim. Open Subtitles أيها العقيد، أرى أنه من الأفضل مناقشة هذا المسألة على انفراد
    Sadece Japon halkı ve özel izni olanlar geçmek için izinlidir. Open Subtitles اليابانيون فقط وبتصاريح خاصه هم من يسمح لهم بالدخول الي هنا
    Burada, bir sene içinde ölen özel kuvvetlerden 112 adamın fotoğrafları var. Open Subtitles في العام الأخير هذه هي صور 112 رجلا من مجتمع القوات الخاصه
    İstediğimizi elde ettik ve aramızdaki özel ilişki, hala çok özel. Open Subtitles حصلنا على ما اتينا من اجله وعلاقتنا المميزة ما زالت مميزة
    Pekâlâ, buralarda özel konuşabileceğimiz bir yer var mı? Hayır! Open Subtitles حسناً، هل هناك مكان حيث نستطيع التحدث على إنفراد ؟
    Daha sonra sorduğumda, üçü arasında özel bir şey olduğunu söyledi. Open Subtitles عندما سأتله لاحقاً, قال إن الأمر شخصي شيء ما بين ثلاثتهم
    Sana daha önce de söyledik, özel telefon görüşmesi yok. Open Subtitles لقد أخبرناكَ من قَبل، لن نُعطي امتيازاً خاصاً باستخدامِ الهاتِف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد