Bu bölge Britanya yargı alanında değil. Elimizden bir şey gelmez. | Open Subtitles | هذه المنطقة لا تنحدر ضمن الملكية البريطانية, لا يمكننا فعل شىء |
Kız kardeşim, üç yıl önce beni öldürmeye kalkan liseye gidiyor. bölge değiştiremiyorum. | Open Subtitles | أختي ذاهبة إلي نفس المدرسة الثانوية التي حاولت قتلي لا أستطيع تغيير المنطقة |
bölge kodu 818 olarak bilinen, başka bir dünyada. Neden? | Open Subtitles | فى عالم آخر يعرف ب منطقة الكود 818 , لماذا؟ |
Bu durumu bölge savcılığına iletmemiz konusundaki ısrarımı tekrarlamak isterim. | Open Subtitles | و أنا أرجح أن الأمر برمته سيذهب لمكتب النائب العام |
Hukuk okumayı babam San Francisco bölge savcısı olduğu için seçtim. | Open Subtitles | إخترتُ مهنة المحاماه لأن أبي كَانَ المدعي العام فى سان فرانسيسكو |
bölge savcılığı ofisi, ağabeyin ve onun iş arkadaşları hakkında... | Open Subtitles | و لكن مكتب مدعي المقاطعة تناول محادثات جادة بشأن أخيك |
bölge 117'de Atar Park'ın yanındaki fabrikanın arkasında bir yaralı var. | Open Subtitles | المنطقة 117 ، مواطن مصاب في المصنع مقابل حديقة نجمة المساء |
51. bölge'de Argos'tan alınmış bir Goa'uld nanoteknoloji örneği var. | Open Subtitles | المنطقة 51 لديهم عيّنة جؤولد تقنية نانيت مِنْ الكوكبِ آرغوس. |
O bölge kontrol edilmedi. Size bayrakların dışına çıkmayın demiştim... | Open Subtitles | هذه المنطقة غير معلمة قلت لك أن تظل بين الأعلام |
11. bölge'de çok başarılı generallerin ve şövalyelerin olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أن هناك ضباطاً بارزين و فرسان في المنطقة 11 |
1992'ye kadar, tabakanın kenarlarındaki, nispeten küçük bir bölge erimekteydi. | Open Subtitles | ومنذ عام 1992 كانت المنطقة صغيرة حول حواف الصفيحة الجليديّة |
Bir karadeliğin varlığını göstermek üzere incelememiz gereken bölge oldukça küçüktü. | Open Subtitles | المنطقة التي علينا دراستها لإثبات وجود ثقب أسود صغيرة بشكل مذهل |
D.C. kent bölge halkına... tetikte ve uyanık olmalarını tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | إلي سكان منطقة متروبيليتان دي سي كونوا مستعدين للإنذار ، حذرين |
Uzak bir bölge ancak yerel polis yola koyuldu bile. | Open Subtitles | انه في منطقة بعيدة والشرطة المحلية في طريقها الى هناك |
Bu Özel bölge tamamen Kara Şövalye Birliğinden farklı, çünkü riskli gözükmüyor. | Open Subtitles | ولكن أيضا اعضاء منطقة الفرسان السود يبدون اهتماما بالانضمامإلى منطقة الحكم الياباني |
Kamu düzeni ve güvenliği için bütün bir bölge boşaltılıyor. | Open Subtitles | يجرى اٍجلاء مؤقت لمنطقة بأكملها لمصلحة النظام العام و السلامة |
bölge başsavcısı sizinle tanıştığımızı düşünerek bana bu cinayetlerde görev verdi. | Open Subtitles | المدعي العام كلفني بجرائم القتل هذه عندما علمت ان بيننا علاقة |
bölge şerifi ile savcı buradalar, Şerif Hunt ile görüşmek için. | Open Subtitles | عمدة المقاطعة والمدعى العام جائوا من بيكرسفيلد ليتشاوروا مع العمدة هانت |
bölge sınırları boyunca yükselen Berlin Duvarı şehri ikiye bölüyordu. | Open Subtitles | على طول حدود القطاع ارتفع جدار برلين، قاسمًا المدينة لشطرين |
Kadını ve kızı bulmalıyız. bölge'den bir ekibi alarma geçirdim. | Open Subtitles | يجب ان نجد الزوجه و الفتاه لقد ارسلت لتحذير المنطقه |
Hangisi daha yetkili bölge Müdür Yardımcısı mı, yoksa bölge Satış Direktörü mü? | Open Subtitles | أيهما أعلى , مساعد المدير الإقليمي أو مخرج إقليمي مسؤول عن المبيعات ؟ |
Yatay olarak yerleştirilmiş, buradaki şu bölge ters çevrilmiş yani nasıl? | Open Subtitles | متداخلة بشكل مائل، هذا القسم هنا معكوس لذا، كيف يمكنني.. ؟ |
Wong, bu bölge yabancıların kontrolünde, milislerin olay çıkarmaları hiç uygun değil! | Open Subtitles | ونج هذه المناطق يسيطر عليها الاجانب المقاومة المحلية الشعبية تعمل مشاكل هنا |
New York şehir ve Suffolk bölge karakollarına... iş başvurusu yapmıştı. | Open Subtitles | وكان على قائمة الإنتظار لكلتاهما.. مدينة نيويورك وقسم شرطة مقاطعة سافولك |
Ancak aynı şey arkadaşların ve bölge insanları için söylenemez. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني قول ذلك عن أصدقائك وأهل الحيّ الفرنسيّ. |
Bu alan, Kuzey Kutup Dairesi ile Kuzey Kutbu arasındaki bölge olarak tanımlanabilir. | TED | يمكن تحديد هذه المنطقة بالمنطقة بين الدائرة القطبية الشمالية والقطب الشمالي. |
bölge vekili hiçbir şekilde tanık sandalyesine bir keşi almayacaktır. | Open Subtitles | محال أن يضع المدّعي العام مدمن مخدّرات على منصّة الشهود |