Bir gün en yakın arkadaşım Brian bir proje üzerinde çalışıyordu. | TED | أتذكر أن أعز أصدقائي برايان كان ذات يوم بصدد القيام بنشاط |
Bir gün bunu o da anlar belki, değil mi beyler? | Open Subtitles | ، ذات يوم لربما تدرك ذلك أليس كذلك ايها الساده ؟ |
Bir gün içinde bu kadar samimi olmamız ne ilginç. | Open Subtitles | الأمر غريب . غريب أننا أصبحنا أصدقاء في يوم واحد |
Bir gün Pollyanna gibi görünüyordu, diğer gün ne bileyim, Lolita gibi. | Open Subtitles | يوم واحد وتبدو مثل بوليانا وبعد ذلك ستبدو مثلى لا اعرف، لوليتا |
Çok güzel Bir gün, benimle biraz yürümeye ne dersin? | Open Subtitles | إنه يوم جميل. يجب علينا الذهاب في نزهة على الأقدام؟ |
Babam için olmasa burada Bir gün daha kalır mıyım sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنني أريد البقاء ليوم واحد لولا وجود أبي ؟ |
Ne harika Bir gün. Harika Bir gün, değil mi, Bay Güneş? | Open Subtitles | يا له من يوم جميل أليس يوما جميلا يا سيد شمس ؟ |
Bir gün buradan çok uzakta askeri makamlarca suçlu bulundular... | Open Subtitles | ذات يوم منذ أمد بعيد هؤلاء الضباط متهمون بالخيانى العظمى |
Sonra Bir gün, büyük bir yumurta gördün. Yumurta çatladı... | Open Subtitles | ثم ذات يوم وجدتى بيضة كبيرة به , فقست البيضة |
Bir gün bir Afgan kabilesi beni hapis tutan asileri öldürdü. | Open Subtitles | ذات يوم قام رجل من القبائل الأفغانية بقتل الثوّار الذين أسروني |
Bir gün milyoner olmak istiyorsaniz biraz cesur olun, bir karar verin. | Open Subtitles | إذا أردت أن تصبح مليونير ذات يوم فامتلك الشجاعة و اتخذ القرار |
Bir gün, yemek salonuna girer. Masanın altında ne görsün. | Open Subtitles | و ذات يوم دخل غرفة الطعام فماذا وجد أسفل المنضده؟ |
Evet, Bir gün artık evli bir çift gibi olmadığımızı anladım. | Open Subtitles | نعم، أنا فقط أدركت يوم واحد بأنّنا كنّا لم نعد متزوّجون. |
Bu mahkumların tamamen ıslah olmalarına sadece Bir gün kalmıştı. | Open Subtitles | أولئك المساجين كانوا على بعد يوم واحد من إعادة التأهيل |
Bir gün o hayatın artık bana göre olmadığını anladım. | Open Subtitles | في يوم واحد أدركت لم يعد هذا ملكي بعد الآن. |
Bay Rad'in yerinde güzel Bir gün. 5000$' dan bahsediyoruz adamım. | Open Subtitles | إنه يوم جميل بحىّ السيد راد إنها 5000 دولار يا رجل |
NCIS, Bir gün işe gelmeyen bir denizciyi araştırıyorsa, sorun var demektir. | Open Subtitles | عندما يتحقق مركز التحقيقات من بحار غاب ليوم واحد, فهناك خطب ما |
Ne kadar muhteşem Bir gün. Birilerinin randevusu iyi geçmiş anlaşılan. | Open Subtitles | ياله من يوم رائع يبدو ان موعد احدهم سار جيدا صحيح؟ |
Kibarca isteyin, çünkü kötü Bir gün geçirdim. Kız arkadaşım... | Open Subtitles | عليك أن تطلب ذلك بلطف لأنني مررت بيوم قاس جدا.صديقتي |
Sonra Bir gün, benden, kendisiyle birlikte, karaya çıkmamı istedi. | Open Subtitles | لكن فى يوم ما طلب منى أن أذهب للشاطىء معة |
Bir gün bizim bölümün kuzey ve güney yanlarını ayıran A ve B kapısının arasında beni kenara çekti. | TED | في أحد الأيام سحبني بين البابين أ و ب الذي يفصل الجانب الشمالي عن الجانب الجنوبي من وحدتنا السكنية. |
Amerikalılar için harika Bir gün. Bu adam tek başına... | Open Subtitles | هذا يوم عظيم للأمريكان هذا الرجلِ وحده فعل كل هذا |
Bugün, aslında benim için çok önemli Bir gün. Çünkü doğum günüm. | TED | اليوم، في الواقع هو يوم خاص جداً بالنسبة لي لأنه عيد ميلادي |
Bir gün Tae Yi Ryeong'un oyunculuğundan etkileneceğim hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | أنا لم أعرف أنهُ سوف يأتي اليوم الذي سأتأثر فيه بتمثيلها |
Bir gün, güvenlik görevlisinin, elini beton duvarda gezdirdiğini gördüm. | TED | في يوم ما، رأيت الحارس الأمني يمرر يده قبالة الجدار |
Ama biraz zaman geçince, bir kaç ay sonra, Bir gün çalışmalarımı sürdürürken, bir anda yüzlerce yusufçukla karşılaştım, yüzlercesiyle. | TED | ولكن بعد بعض الوقت، بعض بضع شهور، في يوم ما حين كنت أخرج للتنزه، لاحظت فجأة مئات اليعاسيب، مئات اليعاسيب. |
Bu yüzden Bir gün beni öldürmeyeceğinden asla emin olamam. | Open Subtitles | فلا يمكننى التأكد من انك ستُقدمين على قتلى يوما ما, |
Çekime daha Bir gün var, bu hafta haber alacağız. | Open Subtitles | أنه يوم واحد ليس أكثر فى الصيد، فى أخر الأسبوع. |