ويكيبيديا

    "bulma" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إيجاد
        
    • العثور
        
    • لإيجاد
        
    • البحث
        
    • للعثور
        
    • ايجاد
        
    • بإيجاد
        
    • تحديد
        
    • لايجاد
        
    • اقتفاء
        
    • التوظيف
        
    • لأجد
        
    • إيجادها
        
    • أيجاد
        
    • اكتشاف
        
    İş bulma konusunda bu kadar kaygı duyması kesersen yetkililere cevap vermeden bu şekilde oturur kimsenin kölesi olmazsın. Open Subtitles كف عن القلق بشأن إيجاد وظيفة يمكنك الجلوس هنا هكذا دون الأستجابة إلى رئيس ولا يضاقيك أو يزعجك أحد
    Açık denizdeki engin boşlukta eş bulma sorununa harika bir çözüm. Open Subtitles حل بارع لمشكلة إيجاد شريك في هذا الفراغ الهائل .لبحر الأعماق
    - Millet, size bir şeyler bulma konusunda yardımcı olabilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني مساعدتكم يا رفاق في العثور على شيء؟ لا ..
    Belki başkasını bulma zamanıdır. FBI çalışanı ve adli antropolog. Open Subtitles ربما حان الوقت لإيجاد آخرين عميل مباحث، وعالم إنسانيات عدلي
    Eskiler diye bahsettikleriniz, Wraith'lerle savaşmanın daha iyi bir yolunu bulma arayışlarında çaresizdiler. Open Subtitles القدماء ، كما تدعونهم كانوا يائسين في البحث عن أفضل طريقة لمحاربة الأشباح
    Meyve ve sebze reyonunda takılırım. Orada sağlıklı bir erkek bulma şansınız vardır. Open Subtitles أفضل الخروج لشراء الخضروات و الفواكه فهناك فرصة أفضل للعثور على رجل صحيح
    Bu eylemi gerçekleştirmek için birilerini bulma konusunda sıkıntıları yok. Open Subtitles ولكن لم يواجهوا صعوبة في إيجاد شخص آخر لتنفيذ الأمر.
    İstersen 1998 tarihli Deniz Feneri Tekniği isimli aşkı bulma rehberimi oku. Open Subtitles إذا كان واجبًا فاقرئي مقالي عن إيجاد الحب من عام 1998 المسمى
    Hepsini, yeni büyük şeyi veya seni ve şirketini yeni büyük olay yapacak bir şey çıkarabilecek yeni büyük yazarı bulma umuduyla yapıyorsun. TED كل هذا على أمل إيجاد العمل الكبير التالي أو الكاتب الكبير التالي الذي يستطيع تقديم شيء بإمكانه جعلك و شركتك الشركة الكبيرة التالية
    gibi. Tüm bu sorular çok iyi, çünkü bu sayıları bulma ve anlama konusunda sizleri düşünmeye sevkediyor. TED كل هذه أسئلة رائعة، لأنها تجعلك تفكر في طرق إيجاد وإيصال تلك الأرقام.
    Görünmeyen şeyleri söylemek kadar önemli bir şey varsa o da görünmeyenleri görsel bağlantı kurarak bulma becerisidir. TED الآن، تتساوى أهمية ذكر ما هو غير موجود مع القدرة على إيجاد صلات بصرية حيث قد لا تكون ظاهرة.
    Neyse, ben de grup bulma işinden sorumluyum, eğlenceli olacak ve... Open Subtitles انه للوعي على اية حال، انا المسؤولة عن العثور على فرقة
    Üzgünüm, yalnızca daha önce söylediğiniz sahte kuzen bulma lafınızı hatırladım. Open Subtitles آسفة, تذكرت ما قلته سابقاً هكذا يمكنك العثور على قريبة مزيفة
    Ve sen o kızı bulma konusunda ısrarlısın, öyle değil mi? Open Subtitles وانتى عازمه على العثور على تلك الفتاه بنفسك اليس كذلك ؟
    Bu bir şeyleri bulma tutkusuna dönüştü, geçmişe ve arkeolojiye olan bir sevgi. TED وقد نما هذا ليصير شغفا لإيجاد الأشياء، حب للماضي وعلم الآثار.
    İşte bu gerçekten ilginç çünkü bu bize sibersuçlularımızı bulma yolunu açar. TED الأن هذه بالطبع مثيرة، لأنها تعطينا طريقة لإيجاد مخترقينا.
    En küçük şeyi bulma yolculuğu, bizi başka bir evrene götürebilir. Open Subtitles رحلة البحث عن أصغر الأشياء ربما تأخذنا جميعاً إلى كون آخر
    Her neresi olursa bizi bulma sansı olmadığından emin olmalıyız. Open Subtitles يجب أن نتأكد أنها لا تملك أي فرصة للعثور علينا
    Adli sicil kaydı ve işsizlik ile Christopher iş, eğitim ve ev bulma konusunda sıkıntı yaşayabilirdi. TED مع تاريخ إجرامي ومن دون وظيفه، كريستوفر لن يكون قادر على ايجاد فرصة عمل او تعليم او يستقر سكنيا
    Tekneyi bulma konusunda neredeyiz? Varsayıma göre... Tekne tarikatın olmalı. Open Subtitles أين وصلنا بإيجاد القارب؟ تقول الفرضية بأن الطائفة تمتلك القارب
    Bir keresinde bana, Donanma Özel Timi'nin kullandığı, Küresel Yön bulma cihazını anlatmıştı. Open Subtitles أخبرني مرة عن جهاز تحديد المواقع الذي يستخدمونه في المراقبة اشتريت واحدا بالخفاء ودسسته في سيارته
    Sydney'nin annesini bulma istediğinin, bir baba olarak sizi eleştiriyor olabileceğini gösterdiğini düşündünüz. Open Subtitles ربما رغبة سيدنى لايجاد أمها تؤثر بك يمكن أن تفسر هذا كأنتقاد لك كأب
    Buradaki tüm cadıların kontrolü bende olduğundan dolayı size bir yer bulma büyüsü yaptırabilirim. Open Subtitles وطالما أسيطر على كلّ ساحرات هذه المدينة، فسأهبك تعويذة اقتفاء.
    Süpermarket yöneticisi, işçi bulma kurumundaki çocuk... ne yaptığını unuttum, neyse, Open Subtitles ..مدير السوق المركزي, من وكالة التوظيف لقد نسيت وظيفته, على العموم
    -Güvercinimi bulma zamanı. -Nasıl bulacağız? Open Subtitles حان الوقت لأجد طائري العزيز كيف يمكننا فعل ذلك؟
    Eğer ayrılıp daireyi biraz daha genişletirsek onu bulma şansımızı oldukça arttırabiliriz. Open Subtitles أعتقد ستكون فرصنا أكبر في إيجادها إذا انقسمنا وغطينا المنطقة بشكل أوسع
    Bu aileye yeni üyeler bulma yeteneğim var. Open Subtitles صدف وأن أمتلكت موهبة أيجاد الأعضاء الجدد من تلك العائلة
    Cameron'a bunun sorun olduğunu söylersem, bağlanmama izin vermeyecek, ve babam bu olaya bağlantılıysa onu bulma şansını riske atamam. Open Subtitles انظري ، إذا قمت بإخبار هذا الأمر ل كاميرون لن يدعني أقوم بالغرز أبدا ولا يمكنني أن أخاطر بفرصة اكتشاف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد