İşte bütün duymak istediğim buydu. Bu şey mükemmel işe yarıyor. | Open Subtitles | هذا كل ما أحتاج سماعه ياولد، هذا الشئ يعمل بشكل ممتاز |
Size paramı çalan ve duymak istediklerimi söylemeyen... orospulara ne olur gösterecem.. | Open Subtitles | سأريك مالذي يحدث لمن يسرق مالي ولا تخبرني ما لا أريد سماعه |
Senin hikayeni duymak istemediğimi, söylemiştim. Ancak bazı bilgilere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أسمع، لا أريد أن أسمع قُصتك و أنما بحاجة لبعض المعلومات |
Onu durdurmak istedim, bir şeyler söylemek istedim, bir şeyler duymak istedim ondan. | Open Subtitles | أردت أن أوقفه، لأقول له شيئا ما ا أردت أن أسمع منه شيئا |
Son anınızda neler duymak istiyor ve bunları kimden duymak istiyorsunuz? | TED | ماذا تريد أن تسمع في النهاية، وممن تريد أن تسمع ذلك؟ |
Bir daha, bu sabahki gibi bir gösteri duymak istemiyorum. | Open Subtitles | فلا اريد ان اسمع منها مثل ما سمعته هذا الصباح |
Ama eminim bunu duymak senin için sıkıntı verici olmalı. | Open Subtitles | .لا، لا لكن لا بدَّ وأنّكَ قلقتَ لسماع هذا الكلام |
Sana duymak istediğini söyledim. Bunun dışında beni yoketmek istemiştin? | Open Subtitles | أخبرتك بما تود سماعه ثم ما الذي كنت ستفعله، تدمرني؟ |
duymak isteyecekleri son şey... psişik birinin yardımına muhtaç olduğumuz. | Open Subtitles | اَخر شيء يريدون سماعه أننا نستجدي بروحي للمساعدة في تحقيقنا |
Onunla ilgili bilmem gereken bir şey varsa, şimdi duymak istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء بشأنه ويجب عليّ معرفته، فأود سماعه الآن، رجاء |
Yine de, televizyonda kendi hakkında söylenenleri duymak berbat bir duygudur. | Open Subtitles | ولو، بمجرد سماعه من أفواههم، على التلفاز، في شخصك تشعر بالاشمئزاز |
Söylediğim ya da anımsadığım şeyleri duymak istemiyorum. Beni yalnız bırak. | Open Subtitles | لا أريد أسمع أي شئ قلته أو تذكرته أتركني فقط لوحدي |
Haberleri bazı kelimelerin bir araya gelmesini duymak için dinledim ama gelmediler. | Open Subtitles | راقبت الأخبار منتظرا أن أسمع مجموعة معينة من الكلمات, لكنها لم تأتي |
Ugşşşşşşşşşş. O adamın ağzından çıkmış herhangi bir şeyi duymak istemiyorum; | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع أي شيء خرج من فم ذلك الرجل |
Servis size seçenekler sunar diğer taraftan duymak istediklerinizle ilgili. | TED | ولذلك يعطونك الخيار ماذا تريد ان تسمع على الطرف الاخر |
Bir grup genç gelmiş olmalı. Kahkaha sesi duymak, güzel bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | مجموعة من الأطفال وصلوا للتو إنه لأمر حسن أن تسمع ضحكة للشعور بالتغيير |
Sıçtığımın Korelileri hakkında tek bir kelime daha duymak istemiyorum! | Open Subtitles | . لا اريد أن اسمع شيئا اخر عن الكورييون اللعينون |
Ve diğer insanların tecrübelerini dinlemeye çabalamaya başladım çünkü alsa yaşayamayacağım hayatlar olduğundan çok kıskançtım, ve kaçırdığım her şey ile ilgili şeyleri duymak istiyordum. | TED | وأصبحت أتلهّف لسماع تجارب الآخرين؛ لأنني شعرت بالغيرة من وجود حيوات كاملة لن أعيشها أبدًا. وأردت أن أعرف كل ما يفوتني. |
Bunu duymak güzel. Çünkü biraz önce "Reader's Digest" ile görüştüm. | Open Subtitles | سعيدٌ بسماع ذلك، لأني أغلقت لتوي السماعة مع مجلة ريدرز دايجست |
Söz veriyorum, bilirsin, sadece duymak istediğimi duymayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | و أعدك, لن أسمع فقط ما أريد ان أسمعه, موافق؟ |
Bence oğlunuz duymak istediklerinizi bilme konusunda kendini çok geliştirmiş. | Open Subtitles | أظن أن ابنكما تحسن كثيراً في معرفة ما تريدان سماعه |
JN: Yani herşeyi duymak istemiyorsun? | TED | ج.ن : إذا كنت لا تريدين أن تسمعي كل ما هو في الخارج؟ |
Onlarin kim olduklaríní biliyorum, sadece nasíl sarki söyledigini duymak istedim. | Open Subtitles | لا شيء أعرف من هما، و لكني أردت أن أسمعك تقولينها |
Bunlar bir kızın bir erkekten duymak istediği şeyler değil midir? | Open Subtitles | أليس هذا ما تريده كل فتاة أن تسمعه من رجل ؟ |
Yazdılar. Atladığınız bir şey vardır belki diye duymak istedim. | Open Subtitles | نعم فعلوا, أحب أن أسمعها منك في حالة نسوا شيئاً |
Yine de duymak başka şey kendi gözlerinle görmek başka. | Open Subtitles | لكنْ شتّان ما بين السماع عنه و رؤيته بأمّ العين |
Bu hikâyeleri anlatırken, ne gibi fikirleriniz var, duymak isteriz. | TED | نريد أن نسمع ما لديك من أفكار لرواية هذه القصص. |
Bunu senden ilk kez duydum. Sadece tekrar duymak istedim. | Open Subtitles | لقد سمعتك من المرة الأولى، ولكني أردت سماعك مرة أخرى. |