ويكيبيديا

    "el" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اليد
        
    • اليدوية
        
    • الأيدي
        
    • إيل
        
    • اليدين
        
    • اليدوي
        
    • أل
        
    • يدوي
        
    • يدوياً
        
    • ال
        
    • أيدي
        
    • يداً
        
    • مصادرة
        
    • بيد
        
    • يدين
        
    Bu bir Alman kontuna ait demirden yapılmış bir el. TED إذاً هذه هي اليد الحديدية التي كانت لأحد النبلاء الألمان.
    Leakin, Helen'den siyah paltomu ve siyah el çantamı ister misin? Open Subtitles لايكن,.. اطلب من هيلين ان تُحضر لى المعطف الاسود وحقيبة اليد
    Babam beni el arabasında gezdiriyor. Fakat o nasıl kullanılacağını bilmiyor. Open Subtitles ابي يأخذني معه في عربة اليد لكنه لا يعرف كيف يقودها
    Sadece doğum tarihi ve el yazısından tanışıklığım olan biri... Open Subtitles أعرفه فقط من بعض عينات كتاباته اليدوية في يوم ميلاده
    Orada kapı kilidine, lavaboya, sabuna, el kurutma makinesine ve aynaya ulaşabiliyorum. TED في هذا المكان، أستطيع الوصول لقفل الباب، والمغسلة والصابون ومجفف الأيدي وللمرآة.
    Hayır. Bu sene değiştirdik. Kamp el Paso, Texas'ta olacak. Open Subtitles لا، غيرناها هذه السنة المخيم سيكون في إيل باسو تكساس
    O ağaçtaki el izine doğru çekilirler, sonra da sıcak ateşe. Open Subtitles لقد تم إستدراجهم لنقطة أثر اليد بالغابة ومن ثم إشعال النار
    Ancak, bu el ve bu el birbirlerine yaklaştıkları zaman oldu. Open Subtitles هذا حدث عندما هذه اليد إقتربت من هذه اليد بعضهما البعض
    Bu el pas yolunu koruyacak, bu el seni geçmesini engelleyecek. Open Subtitles هذه اليد تكون ضد التمرير و اليد الأخرى ضد التنقل بالكرة
    İki el sağlam ateş için. Tek el ani ateş için. Open Subtitles تُستخدم اليدين لإطلاق النار المسؤول و اليد الواحدة لإطلاق النار المُنشق
    Bence o kocaman bir kamera. Küçüklerden bulamadın mı? el kameralarından bahsediyorum. Open Subtitles أنا أعتقد أنها كاميرا لعينة ماذا حدث لتلك ذات اليد الصغيرة ؟
    Her şey el yapımıdır, kar tanesi gibi biri diğerine benzemez. Open Subtitles كل شيء من صنع اليد لذلك تكون فريدة مثل كتلة الثلج
    Ekstradan el kremi getireceğim, sen de yüzüne o gülümsemeni takın! Open Subtitles انا سأجلب بعض من مراهم اليد الاحتياطية وانت تعال بإبتسامتك فقط
    el bombalarının da sorunu bu eğer yeterince uzağa atmazsan üzerine patlar. Open Subtitles هذه مُشكلة القنابل اليدوية عليك أن تقذفهم بعيدا عنك لكيلا ينفجروا عليك
    Ondan, her gece kapıda bekçiler adamın el arabasını arıyor. Open Subtitles لذا عند البوابة في كل ليلة، يفتش الحراس عربته اليدوية
    Yalnızca bir kez el ele tutuştuktan sonra ayrılmak çok insafsızca değil mi? Open Subtitles أنتِ وجدتي أن إنهائها غير عادل بعد مسك الأيدي مرة واحدة، أليس كذلك؟
    Bir erkeğin kadına el kaldırması çok utanç verici bir şey. Vurmayacağım. Open Subtitles اذا كان جاي إيل مستوى صحيفة، فإن هذا العمل لن يكون صعبا
    - Lord Vorborton'la el sıkışmak istiyorsan bunu kendin söylemelisin. Open Subtitles إذا اليدين لتكون وضعت على الرب اربورتون، وضع عليها بنفسك.
    Bir çeşit sürpriz olabilir. "el işi, ağız işi, anal işi." Open Subtitles الذي يكون مصدوم ربما نوع ما من المفاجئة الاستمناء اليدوي والفموي
    el, sen hak ettiğimden de iyi birisin, ama ben bu suçla yaşayamam. Open Subtitles حسنا يا أل, انت أغلى شئ عندى ولكنى لن استطيع العيش بهذا الذنب
    Elimde 500 sayfa tünel plânı ve el feneri var. Open Subtitles أجل, لدي 500 صفحة من سجلات الانفاق و مصباح يدوي
    Evet, ona yeni kesilmiş pembe güller yolladım. el yapımı bir kart yolladım. Open Subtitles أجل، أرسلت اليه باقة من الورود الطبيعية بالإضافة الى بطاقة معايدة مصنوعة يدوياً
    En iyi sekiz sonuç: Bir numara, Bagel Fırını, el Dorado Sokağı'nda. TED اول ثمانية نتائج: رقم واحد مخابز باجل , في شارع ال درادو
    Önündeki kaldırımda 200'e yakın yıldızın el ve ayak izleri bulunuyor. Open Subtitles والرصيف الموجود بالأمام يحمل طبعات أيدي وأقدام ما يقارب 200 نجم
    Çünkü ben ikimizi 80 yaşında el ele sahilde yürürken hayal ediyorum. Open Subtitles لأنّني لطالما تخيّلتُكِ وإيّاي في سنّ الثمانين نمشي على الشاطئ يداً بيد
    Diyeceğim, bir öğrencinin telefonuna el konulmuş, ...yeni müdür yardımcısı bulmuş. Open Subtitles أعني أنه تم مصادرة هاتف طالب, و وجدها وكيل المدرسة الجديد
    Dün çarşıda, el ele tutuşan bir çift gördüm... ve bunu hiç yapamayacağımızı fark ettim. Open Subtitles البارحة فى السوق رأيت يدين ممسكين ببعضهما وأدركت أننا لن نحصل على هذا أبداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد