Dünyaya geniş açıdan bakınca üzerinde yaşayanları insan olarak görme beceriniz kayboluyor. | TED | لأنه, عندما نبعد العدسة بذلك المقدار, نخسر المقدرة على رؤية الناس كبشر. |
Şöyle ki, çözümleri, sivil toplum örgütleri, hükümet ve hayırseverlik açısından görme eğilimindeyiz. | TED | حسناً, نحن نتعمد رؤية الحل بتعبير المنظمات الغير حكومية بتعبير الحكومة بتعبير الانسانية |
Bu gelişim eğrisi görme yetisinin ne şekilde üst üste gelişen parçalardan oluştuğu bize emsali görülmemiş derecede önemli bilgiler veriyor. | TED | منحنى التطور هذا, يعطينا معلومات غير مسبوقة و غاية في الأهمية و القيمة عن كيف أن سقالة الرؤية تلك يتم إقامتها. |
Yan etkileri; bulantı, baş ağrısı, ağız kuruluğu, bulanık görme, baş dönmesi, anal sızıntı, böbrek yetmezliği ve inme olabilir. | Open Subtitles | الآثار الجانبية يمكن أن تشمل الغثيان ، الصداع ، جفاف الفم وضوح الرؤية ، الدوار ،تسرب الشرج الفشل الكلوي والمخ |
Sadece tek çeşit ışık varlayıcısına sahip olmak renkleri görme şansı tanımaz. | TED | وجود نوع واحد من مستشعرات الضوء لا يترك أي مجال لرؤية اللون. |
DW: Yani insanlar örneğin şunu bulmuştur neden görme duyumuz olduğunu farketmeden görme duyusu üzerine çalışmak bir hatadır. | TED | د. و. : اكتشف الناس على سبيل المثال أنّ دراسة البصر في غياب ادراك لماذا لدينا بصر هو خطأ. |
Binlerce kullanıcının oylarına dayanarak, nerede bir görüş birliğinin oluştuğunu görme imkanımız oldu. | TED | وبناء على الآلاف من أصوات المشاركين، نكون قادرين على رؤية ما يتفقون فيه. |
En azından ben bugün ailemi görme lüksünü edindim. Yarın yine sahalara dönüyorum. | TED | على الأقل يتسنى لي اليوم رؤية عائلتي، ثم أعود غدًا إلى أرض المعركة. |
Sanırım seni daha önce burada görme şerefine nail olmamıştım. | Open Subtitles | إننى لا أظن أننى قد أسعدنى رؤية هنا من قبل |
Yani, onun peşine düşersen, ailemi görme fırsatımı yok edersin. | Open Subtitles | مما يعني أنك إن قتلته ستضيع عليَّ فرصة رؤية عائلتي |
Her ne kadar görme sorunum olsa da yemeğimdeki parmak izlerini görebiliyorum. | Open Subtitles | أعاني من مشاكل في رؤية الكتابة ولكن لازلت أرى كفك على طعامي |
görme yeteneklerinin bizden 8 kat daha fazla olduğu düşünülmektedir. | Open Subtitles | يُتوقع أن الرؤية عندهم أكبر بـ 10 مرات من البشر |
Şimdi, tıbbi uzmanlığınıza dayanarak Teğmen Kelly'nin müvekkilime uyguladığına benzer bir darbe uzun süreli bir görme sorununa yol açar mı? | Open Subtitles | ،حسناً، من خلال خبرتك الطبية هل من الممكن أن تعاني من مشاكل في الرؤية بعيد الأمد بعد الإصابة برض على الرأس |
Evet, kocamın yatırım dünyasında olağanüstü bir geleceği görme yeteneği vardır. | Open Subtitles | نعم, في عالم الإستثمارات زوجي كانت لديه قدرة رائعة لرؤية المستقبل |
Ama her zaman okyanusu görme şansını varken gitmediğiniz için pişman olacaksınız. | Open Subtitles | ولكنكم ستندمون دوماً أنه قد سنحت لكم الفرصة لرؤية المحيط ولم تذهبوا |
Açıkçası, aksiyon bilgisayar oyunlarına gelince, ekran süresi görme yetinizi daha kötü yapmaz. | TED | ويتضح لنا أن ألعاب الفيديو التفاعلية، والمكوث أمام الشاشة لا يؤدي لضعف البصر. |
Bu biraz şaşırtıcı, çünkü görme işini düşündüğümüzde, bunu bir kamera gibi düşünüyoruz. | TED | وهذا مثير للدهشة فعلا لأن فكرتنا عن البصر عامة هو إنه مثل الكاميرا |
Eğer ki sana babanı tekrar görme şansı verilirse, onunla konuşurdun. Konuşmaz mıydın? | Open Subtitles | لو أُتيحَت لكَ نفس الفُرصة لترى والدك، وتتحدّث إليه، أما كنت فعلت المثل؟ |
Aynız amanda kafasının arka kısmındaki görme alanının da aktif hale geldiğini görüyorsunuz, çünkü baktığı şey bu, kendi beynine bakıyor. | TED | وكما ترون الجزء البصري من الدماغ فعال هناك في القسم الخلفي من الراس لانه يرى دماغه |
görme korteksi tabakası. Retinadan görme korteksine doğru gittiğinizde | TED | لذا من الشبكية تذهب على القشرة البصرية. |
İlk çocuklarda, anne babasının yeniden birleştiğini görme durumu hakimdir. | Open Subtitles | في البداية يحلم كل طفل برؤية ابويه يعودان الى بعضهما |
görme kaybına alışma eğitiminde öğretilen, görme dışındaki hislerinize güvenmenizdir, başka zamanlarda ihmal edeceğiniz şeylere. | TED | في الوقت الذي تتدرب فيه لاستعادة بصرك تتعلم الاعتماد على جيع حواسك اللابصرية أشياء كنت على خلاف ذلك ممكن أن تتجاهلها |
Elinden kaçtığından beri onu ilk görme girişimin miydi bu? | Open Subtitles | هل هذه اول محاولة لك لرؤيتها بعد ان هربت منك? |
Dünyanın bu şirketin yeni yüzünü görme zamanı. | Open Subtitles | لقد حان الوقت ليرى العالم الوجه الأخر لهذه الشركة. |
Bu herkesin,odamdan dışarıyı görme yeteneğimden korkmasıyla başlayan bir şey. | Open Subtitles | ذلك عندما بدأ كل شخص خوف قدرتي للرؤية من غرفتي. |
Eğer mavi gezegenimizi yukarıdan uzayın derinliklerinden... görme şansını elde etmiş olsaydınız... | Open Subtitles | إذا ما كتب لكم أن تعيشوا لتروا ...أعجوبة كوكبنا الأزرق .... من أعماق الكون |
Merhaba, adım Dennis Hong, ve biz görme yetisi olmayanlar için bir araç yaparak onlara özgürlük ve bağımsızlık getiriyoruz. | TED | مرحبا، اسمي دنيس كونغ، ونحن نحاول جلب الحرية والاستقلال للمكفوفين من خلال بناء سياره لضعاف البصر. |