ويكيبيديا

    "gelir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأتي
        
    • سيأتي
        
    • ستأتي
        
    • يأتون
        
    • الدخل
        
    • سيعود
        
    • أتيت
        
    • يأتى
        
    • دخل
        
    • القدوم
        
    • يعود
        
    • تأتين
        
    • ستأتين
        
    • ستعود
        
    • تصل
        
    Bu bileşen melanosit denilen deri hücrelerinden gelir ve iki temel form alır. TED تأتي هذه التدرجات من خلايا الجلد التي تدعى الخلايا الصباغية وتأخذ شكلين أساسيين.
    Eğer yine için kaynamaya başlarsa, başını belaya sokmadan önce bana gelir misin? Open Subtitles ، إذا جاءتك العصبية مرة أخري هل تأتي لرؤيتي قبل أن تفتعل المشاكل؟
    Bak, kesicinin içindeki dinleme aygıtı hâlâ çalışıyor, Mike bu soytarıların bir şey yapacağını duyunca bizi kurtarmaya gelir. Open Subtitles اسمع ، جهاز التصنت ما زال في مكانه و حالما يسمع مايكل بما ينتويه هؤلاء المهرجون سيأتي و ينقذنا
    Ve ülkelerin karbon emisyonları listesine gemi taşımacılığı emisyonlarını koyarsanız, yaklaşık altıncı sırada gelir, Almanya'ya yakın bir yerde. TED و إذا وضعت انبعاثات النقل البحري على قائمة انبعاثات الكربون للدول، ستأتي تقريبا في المركز السادس، قريبا من ألمانيا.
    Her yıl 20 milyondan fazla insan buraya konaklamaya gelir. Open Subtitles أكثر مِنْ 20 مليون شخص يأتون للإقامة هنا كُلّ سَنَة.
    Ancak daha çarpıcı olan şey ise gelir dağılımının en tepesindeki dengesizlikte görülüyor. TED ولكن الأكثر إثارة للانتباه هو ما يحدث في أعلى القمة من توزيع الدخل.
    Louis! Bu adadan bir çıkış yolu bulursam, benimle gelir misin? Open Subtitles إن وجدت مخرجاً من هذه الجزيرة، هل تود أن تأتي معي؟
    Yedi gün ve eğer dönmezsen gelir kendim alırım seni. Open Subtitles سبعة أيام , وإذا لم تأتي سأرسل من يأتي لأحضارك
    Ama vermek istedikleri "kalbini aç" mesajı, hayatın içinden gelir. Open Subtitles لكن رسالتهم، بفتح القلب تأتي من الحياة نفسها. استمعي للنداء
    Ama bazen bir an gelir, tüm olanlara karşı gelmen gerekir. Open Subtitles و لكن تأتي عند نقطه معينه و ينبغي أن تحارب للعوده
    Pekâlâ, ama biliyorsun ilk otobüs en azından bir saat sonra gelir. Open Subtitles حسناً, لكنّك تعرفين الحافلة القادمة لا تأتي الا بعد ساعة على الأقل
    Boyle bir firsat hayatta bir kere basina gelir degil mi? Open Subtitles انظر، فرصة كهذه، لا تأتي غير مرة واحدة في الحياة، صحيح؟
    Öyle bir zaman gelir ki, yanında bir dosta ihtiyacın olur. Open Subtitles لأن الوقت سيأتي عندما تكون بحاجه ماسه الى صديق، اؤكد لك
    Tamam. O zaman buraya sabahın beşinde gelir. Sakıncası yok. Open Subtitles حسناً، إذا كان سيأتي في الخامسة صباحاً فلا بأس بذلك
    Belki bir gün ziyaretime gelir bir dağ lalesi koparırsın ve beni düşünürsün. Open Subtitles ستأتي لزيارتي يوماً و تقطف شقيقة نعمان و تفكر بي
    Öğrenenler, ya boğazına ilmik geçirmeye ya da faydalanmaya gelir. Open Subtitles لو عرف الناس، إما يأتون إليكِ بحبل المشنقة أو بأيديهم
    Bağış yapmanın mutluluğa etkisi, iki kat fazla gelir ile aynı gibi. TED بدا أنه الإعطاء للجمعيات الخيرية أعطى نفس الاختلاف للسعادة كامتلاك ضعف الدخل
    Dün gece nakavt oldu. Biraz yavaş olması normal. gelir şimdi. Open Subtitles رُكلت مؤخرته ليلة البارحة ،وقد يكون متأثراً من ذلك، لكنّه سيعود
    Bulduğunuz her uygarlık buraya gelir mi? Open Subtitles هل كل الحضارات التى سمعتوها أتيت إلى هنا؟
    Herifle ilk anlaşmayı yaptığımız günden itibaren kuş her gün gelir. Open Subtitles منذ أن بدأت أولا أتعاقد على المادة معه، الطائر يأتى يوميا.
    Vergi öncesi çok daha az gelir farklılıklarıyla yola çıkıyor. TED فليس بها ذلك التباين الكبير بين دخل الأفراد قبل الضرائب
    Dükkânımıza gelir ve bize hava girsin diye camları sonuna kadar açmamızı söylerdi. Open Subtitles وهو اعتاد على القدوم الي متجرنا ويقول لنا ان نفتح النوافذ هنا ونسمح للهواء بالدخول
    Sahibin aklı başına gelir gelmez, yine horoz dövüşlerine başlarız. Open Subtitles حالما يعود السيد لرشده ، سنبدأ بمصارعة الديكة من جديد
    Ne tür bir kadın başkasının evine gecenin bir yarısı gelir? Open Subtitles لما تأتين فى مثل هذا الوقت المتأخر الى منزل شخص اخر؟
    Buraya her gün geleceksin, ayılar her zaman aynı yolu izler, koyunlar gibi... ..sonra da kurt gelir.. Open Subtitles ستأتين هنا كل يوم واستعملي نفس الطريق دائماً لأن الذئاب تاتي الى هنا ايضاً
    Endişelenme. Annem yakında eve gelir. O ne yapılacağını bilir. Open Subtitles لا تقلقي، ماما ستعود للبيت سريعاً و تعلم ماذا نفعل
    Her an gelebilir. Her zaman vaktinde gelir. Saat tam 20.00'de. Open Subtitles قد تصل هنا بأيّ لحظة، دائمًا تأتي بالوقت ذاته، الثامنة مساءً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد