ويكيبيديا

    "pek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لم
        
    • ليس
        
    • كثيراً
        
    • لست
        
    • ليست
        
    • العديد
        
    • غير
        
    • بالكاد
        
    • جداً
        
    • الكثير من
        
    • جدا
        
    • لستُ
        
    • لا يبدو
        
    • بالكثير
        
    • بالنسبة
        
    En büyük zorluk, çevre bilimi, hava kalitesi yönetimi ya da atmosfer kimyası hakkında pek fazla bir şey bilmememdi. TED وكان التحدي الرئيسي، هو أنني لم أكن أعرف الكثير حول علوم البيئة مثل إدارة في جودة الهواء أو كيمياء الطقس.
    Tarih boyunca 1950 yılı kimsenin pek de umrunda olmadı. TED للغالبية العظمى من التاريخ، لم يهتم أحد في حدود 1950.
    Ama 500 milyon çocuğa birçok defa ulaşıyorsanız -- bir çocuğa ulaşmak 20, 30 sent -- bu pek fazla bir para değil. TED و لكن عندما تصل إلى 500 مليون طفل ، عدة مرات 20 ، 30 سنتا لتصل إلى طفل فإنه ليس بالمبلغ الكبير جدا.
    Müthiş bir tekne. Bende tekne tutkunuyum. Ama pek vakit ayıramıyorum. Open Subtitles مركب رائع، المراكب هواية‏ لدي لكنى لم أطلِق لها العِنان كثيراً
    Ama o konuda da pek iyi degilim. Dogru degil bu. Open Subtitles ـ لكني لست بارعة في ذلك أيضاً ـ هذا ليس صحيحاً
    Aslında bu sevimsiz ve genellikle iyi haberler içermeyen başlığın, konferansın konusuna pek de uygun düşmeyen bir yanı var. TED صحيح ان هذه ليست بمواضيع مُفرحة ولا هي بمواضيع قد ينتج عنها اخباراً جيدة والتي عادة يفوح هذا المنتدى بها
    Bugün, İsveç'te ve diğer zengin ülkelerde, insanlar pek çok farklı makineler kullanıyorlar. TED اليوم .. في السويد .. وفي الدول الغنية الناس تستخدم العديد من الآلات
    Yani harita coğrafi olarak doğru ama pek kullanışlı değildi. TED لذلك كانت الخريطة دقيقة جغرافيًا لكن ربما لم تكن مفيدة.
    15 yıl öncesine kadar bilim adamları kardeş bağına pek ilgi göstermediler. TED إلى ما قبل الخمسة عشر سنة الماضية، لم ينتبه العلماء لرابط الأخوة.
    Bu onları daha az mutlu yapmadı, sadece pek bir şey katmadı. TED والشيء الآخر الذي وجدناه هو أن المبلغ المالي لم يكن ذا أهمية
    Kayıt şirketleri için pek de öyle olmadı ama değil mi? TED لم تعمل هذه الحكمة بشكل جيد مع شركات انتاج الموسيقى,أليس كذلك؟
    Fakat evde bakım geride kalan aile üyeleri için pek güzel değil. TED ولكن العلاج في المنزل ليس لطيفاً لأفراد العائلة الذين على قيد الحياة.
    İnsanların pek fazla fotoğrafını çekmedim, çünkü onlar kendilerini saf bir yönelime itiyorlar. TED ليس لدي الكثير من صور الناس لأنهم يشكلون عائقاً في نمط الدراسة الصافي
    Bu ona pek benzemiyor ama bu Mitch Leary olmalı. Open Subtitles هذا لا يشبهه كثيراً. لكن يجب أن يكون ميتش ليري.
    Söylediğim gibi, Ben aslında... filmden, sinemadan, genel olarak sanattan pek hoşlanmıyorum. Open Subtitles كما قلت لك ، لا أحب الأفلام كثيراً السينما ، والفن عموماً
    Beyler, bilirsiniz pek içmem ama bazı zamanlar vardır ki... Open Subtitles اولاد، أنا لست رجل شرب كما تعلمون، ولكن هناك أوقات
    Makine öğrenimi mükemmel değil, hâlâ pek çok hata yapıyor. TED آلة التعلم ليست مثالية، ولا تزال ترتكب الكثير من الأخطاء.
    Bu bağlamda, fiziğin kanunları karanlık enerji miktarını gösteren sayıyı açıklayamaz, çünkü aslında tek bir sayı yok, pek çok sayı var. TED في هذا السياق قوانين الفيزياء لا تستطيع تفسير رقم واحد من الطاقة المظلمة لأنه لا يوجد رقم واحد هناك العديد من الارقام
    Ama bu umut pek gerçekçi değil. O yüzden ikinci bir umudum var. TED إلا أن هذا الأمل غير واقعي بعض الشئ، ولذا لدي أمل ثانٍ احتياطي.
    Yasaklamak bu işi yapan insan sayısında pek bir değişikliğe neden olmuyor. TED بالكاد يحدث الحظر فرقًا للعديد من الأشخاص الذين يفعلون هذه الأشياء فعلا.
    Katili yakalamak için pek acele ettiğini söyleyemeyiz, değil mi? Open Subtitles ليسوا في إندفاع كبير جداً للقبض على القاتل أليسوا كذلك؟
    Merdivenlerin pek çoğunda bir boşluk yaratan bir ön kenar olur. TED وهناك الكثير من السلالم تحتوي على مفاصل تخلق نوعًا من الحواف.
    Neden? Görünen o ki şirket kurallarına uymakta pek başarılı değilim. Open Subtitles على ما يبدو , أنني لستُ جيداً كثيراً بالتزام خطّ الشركة
    Matematiksel olarak doğru, ama bana pek de ilahi gibi gelmiyor. TED والذي يصلح رياضيا، لكنه لا يبدو عملا عملا إلهيا بالنسبة لي.
    - Kafam çok dolu. - Kafanın pek bir şey aldığı söylenemez. Open Subtitles ـ في حين يوجد الكثير مما يشغلني ـ عقلك لا ينشغل بالكثير
    Bu ilk vızıltılara ve pırıltılara kıyasla, soyut düşünceler pek soluk kalır. TED و بالنسبة للبراعم الحديثة فالأفكار المجردة ماهي إلا أشياء باهتةٌ عديمة المعنى.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد