ويكيبيديا

    "saat" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ساعة
        
    • الساعة
        
    • الوقت
        
    • الساعه
        
    • ساعات
        
    • السّاعة
        
    • ساعتان
        
    • بالساعة
        
    • السابعة
        
    • لساعتين
        
    • لساعات
        
    • تمام
        
    • بحلول
        
    • إنّها
        
    • التوقيت
        
    10.000'den fazla mülteciye 26.000 saat süren ruh sağlığı desteğinde bulunduk. TED لقد قدمنا 26000 ساعة من الدعم النفسي لأكثر من 10000 لاجئ.
    Bir saat sürecek olan çatışmanın ilk mermisi, açılan ilk ateşiydi. TED كانت أول جولة، أول انفجار من ساعة متواصلة من إطلاق النار.
    Laboratuvarda 30 saat sonra aradığım şeyin tam olarak ne olduğunu anladım ve onun aradığım şey olmadığı konusunda haklıydım. TED وبعد 30 ساعة بالمختبر، تمكنت بالضبط من معرفة ما كنت أنظر إليه، وكنت محقا، لم يكن ذلك ما أبحث عنه.
    Açık bir şekilde saatin parçalarını alıp hepsini birleştirip bir saat oluşturduğunu anlıyoruz. TED ولكن ما نفهمه بوضوح أنك تحصل على أجزاء هذه الساعة وتجمعهما وتكوِّن الساعة.
    Ertesi gün saat 4:04'te, 404$ nakit para olarak verdik. TED في الساعة 4:04 في اليوم التالي وزعنا 404 دولار نقداً
    Böylece atomik saat sayesinde, zamanı saniyenin milyarda biri hassasiyetle, ve uydudan olan mesafeyi de çok hassas bir şekilde belirleyebiliyoruz. TED لذلك شكرًا للساعة الذرية نقرأ الوقت بدقّة تصل إلى واحد في المليار من الثانية وقياس مسافة دقيق جدًا من ذلك القمر
    Genel bilgimize göre bu yolculuk bir saat kadar sürmeli. TED الفطرة السليمة تخبرنا بأن مدة الرحلة يجب أن تكون ساعة.
    26 saat boyunca, kapalı bir timsah siperliğinde 5 metre havada fotoğraf çektim. TED صورت لمدة 26 ساعة مختفيا في مخبأ تمساح بارتفاع 18 قدماَ في الهواء.
    Her ne hal ise 12 saat sonra bizi lobiye götürdüler TED على أية حال بعد حوالي 12 ساعة ، أخرجونا إلى الردهة.
    Onlar tahminen 30 milyon saatin üzerinde elektrik ve 10 milyon saat cep telefonu şarjı için güç kullanıyor. TED وقدروا انهم قد زودوا أكثر من 30 مليون ساعة من استخدام الكهرباء وأكثر من 10 ملايين ساعة لشحن الهواتف.
    İçeri girildiğinde orada en azından 24 saat durmayı planlayın. TED في الداخل، خطط للبقاء هناك لمدة 24 ساعة على الأقل.
    Gördüğünüz şey soldan sağa 24 saat ve işte verilerin iki günü. TED ما تشاهدونه هو 24 ساعة من اليسار إلى اليمين، وهنا بيانات يومان.
    Bir tüketici cep telefonunda ortalam bir saat alışverişe harcıyor. TED في المتوسط، قد يأخذ المستهلك ساعة على هاتفه أثناء التسوق.
    Papazlar bir günde 24 saat çağırı alırlar. Doktorlar gibidirler. TED القسيسون يعملون على مدار ال 24 ساعة. إنهم مثل الأطباء.
    Ondan sonrakinde 31 metre boyunda bir direkte 36 saat ayakta durdum. TED ومن ثم وقفت على رأس عمود طوله مئات قدم لمدة ٣٦ ساعة
    saat sabahın 4'ü, ve büyük sınav sekiz saat içinde, akabinde piyano resitali. TED إنها الساعة الرابعة صباحًا، والاختبار الكبير بقيت له 8 ساعات، متبوعًا بحفل بيانو.
    Yarın saat 16'da, eski Tokyo kulesine gel, ama yalnız. Open Subtitles غداً الساعة 16: 00 تعالي الى برج طوكيو السابق لوحدك
    Şüpheli şahsın ertesi gün saat 1 5..30'da dişçi randevusu vardı. Open Subtitles السـيدة التي نراقبهــا لديهــا موعد أسنان الساعة الثالثة والنصف مساء الغد
    Aynı gün daha erken, saat 2:30'da Maurice satranç klübündeydi... Open Subtitles قبل ذلك الساعة 2: 30 موريس كان فى نادى الشطرنج
    İşleri bittiğinde saat geç oluyor ve ateşin alevleri sönüyor. TED في الوقت الذي ينتهون فيه، يكون الوقت متأخرًا، وتلاشت النيران.
    Çalışmaya sabah saat 8'de başlarız ve akşam 6'da bitiririz. Open Subtitles نبدأ بالعمل كل الصباح عند الساعه الثامنة ونتهي عند السادسة
    AK: Kullanmaya alışmam yaklaşık üç yada dört saat kadar sürdü. TED أ.ك. : استغرق ذلك حوالى ثلاث إلى أربع ساعات لتدريب الذراع.
    Hepinizin, tüm ekipmanınızla birlikte saat 6.30'da burada olmasını istiyorum. Open Subtitles أريدكم جميعاً هنا ومعكم الأغراض اللازمة , قبل السّاعة السّابعة
    Öğlen 12'de, yani tam 2 saat sonra takip ekibi harekete geçecek Open Subtitles في الساعة 12 ظهراً، بمعنى آخر ساعتان مِنْ الآن قوات المتابعة سَتَتحرك
    Bu bir hafta için mi, yoksa bir saat için mi? Open Subtitles هل هذا للقيام به في أسبوع ، بالساعة ، أم ماذا؟
    Evet, millet saat tam 7:30'da bu misafirperver yerden ayrılmış olmamız gerekiyor. Open Subtitles حسنا يا اصحاب سوف نغادر هذه المجموعة المضيافة في تمام السابعة والنصف
    Birkaç saat esir tutulduğunu ama bir şekilde kurtulduğunu söylemiş. Open Subtitles قالت أنها كانت محتجزة أيضاً لساعتين ولكنها خرجت بطريقةٍ ما
    Günde 11 ila 15 saat, yetersiz istihkak cephedeki eşler ve oğullar için duyulan endişe kalıcı bir hastalık gibi bitkinlik. Open Subtitles عمل لساعات تتراوح بين 11 و 15 ساعه يومياً حصص طعام قليله جداً قلق على زوج أو أبن يقاتل على الجبهه
    Arife günü, saat beşten sonra bütün beyaz polisler kutlamalara gitmiş olacak. Open Subtitles بحلول الخامسة من ليلة رأس السنة كل شرطة البيض سيكونون خارج الحفلات
    Çarşamba günü, saat 3:30 'da, oğlumun evde ne işi var? Open Subtitles إنّها الثالثة والنصف عصراً يوم أربعاء لمَ ابني سيكون في المنزل؟
    Zaten şu yaz saati yüzünden bir saat erken uyandım. Open Subtitles لقد فقدت ساعة بالفعل من وقت راحتي بسبب التوقيت الصيفي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد