ويكيبيديا

    "yani" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعني
        
    • إذاً
        
    • إذن
        
    • أقصد
        
    • لذلك
        
    • إذا
        
    • اذا
        
    • إذًا
        
    • تعني
        
    • اذن
        
    • اقصد
        
    • تقصد
        
    • لذا
        
    • اذاً
        
    • أَعْني
        
    Senin jandarman, Yani baban, gerçekten çok tatlı bir adam. Open Subtitles هذا الشرطي هو بارد جدا، في الواقع أعني والدك ؟
    Yani mobilya ve diğer şeyler çiniler, gümüşler, kitaplar ve tablolar. Open Subtitles أعني الأثاث والأشياء الأخرى مثل أطقم الصيني، والأواني الفضية والكتب واللوحات
    Yani mutluluk son iki yıldır duyduğumuz en popüler kelime. TED إذاً فالسعادة هي الكلمة الأكثر شعبية سمعناها خلال العامين الماضيين.
    Yani bir kişisel bilgisayar için birkaç milyon pound özel jet almak ile aynı hesaba geliyordu. Çok da pratik sayılmazdı. TED إذن فيما يتعلق للحاسوب الشخصي، عدة ملايين من الجنيهات كانت تكفي لشراء طائرة نفاثة خاصة؛ في الحقيقة لم يكن ذلك عمليا.
    Yani, yerçekimi kuvvetine karşı koyuyorlar. Tıpkı binanın kendisi gibi. TED أقصد أنهم يتحدون قوة الجاذبية، مثل ما يفعل المبنى بالمناسبة.
    Yani harita coğrafi olarak doğru ama pek kullanışlı değildi. TED لذلك كانت الخريطة دقيقة جغرافيًا لكن ربما لم تكن مفيدة.
    Yani bu durum, doktorun yeterli olup olmadığı ile ilgili değil de bu kişinin bizim hoşumuza gitmesi ve nasıl etkileştikleri ile ilgilidir. TED فذلك لا يتعلق بما إذا كان الطبيب كفء أم لا. لكنه يتعلق فيما اذا أعجبنا هذا الشخص أم لا وكيف تعامل هذا الشخص؟
    Çünkü bence bu öznel bir şey. Yani hepimizin yapabileceği şeyler var. Open Subtitles لأني أظن إنه غير موضوعي، يا رجل، أعني جميعنا نملك شيئاً لنقدمه.
    Daha önce bir Ermeni tanıdığımı sanmıyorum. Senden başka Yani. Open Subtitles لا أعتقد أني كنت سأتعرف على أي أرميني,أعني بالإضافة لك.
    Yani, yeryüzünün her yanında o kitaptan binlerce kopyası olmalı. Open Subtitles أعني لابد من آلاف النسخ من هذا الكتاب حول العالم
    Yani, seni... haşaratla ve sıçanlarla ve bitlerle bir tuttuklarında... Open Subtitles أعني أنه عندما تقارني بــ الحشرات و القوارض و القمل
    Yani bizim zamanımız, bizim sıramız diyorlar. Bu, bizim geleceğimiz. TED إذاً ما يقولونه هو، إنه وقتنا، إنه دورنا، إنه مستقبلنا.
    Yani zaman perspektifi nedir? Bu konu hakkında konuşacağım bugün. TED إذاً ماهو منظور الزمن؟ هذا ما سوف أتحدث عنه اليوم.
    Yani, erken okumaya başladım. Ve okuduklarım İngiliz ve Amerikan çocuk kitaplarıydı. TED إذاً فقد كنت قارئة مبكراً. وما قرأته كان كتباً للأطفال إنجليزية وأمريكية.
    Yani on binlerce, yüz binlerce molekül daha önce var olmayan bir yapı oluşturmak üzere bir araya geliyorlar. TED إذن ففي تنظيمٍ من عشرات الآلاف، ستقوم مئات الآلاف من الجزيئات بالتجمع لتكوين بنية أكبر لم تكن توجد سابقاً.
    Yani bir anlamda, kendini korumaya çalışan canlı sistemler gibi davranıyor. TED إنها تتصرف إذن كخلية حية، نوعاً ما، محاولة الحفاظ على نفسها.
    Yani, senin 8000$'a ihtiyacın var ve tam da o kadar bırakmış. Open Subtitles أقصد أنت تحتاج 8 آلاف دولار وبوفاتها تترك لك هذا المبلغ بالضبط
    Yani çıkarımlar yaptık, tahminler yaptık, ve şimdi hareket üretmeliyiz. TED لذلك فقد وضعنا استدلالات، وقمنا بالتنبؤات، والآن علينا توليد الحركة.
    Yani bu şekilde, sinir hücrelerinin normal olmayan faaliyetlerini önlüyoruz. TED إذا في هذه الحالة نحن نكبح نشاط الخلايا العصبية الشاذة
    Yani Papua Yeni Gine'den Hollywood'a Pekin'deki modern sanata kadar hepimiz sık sık güleriz, ve sende mutluluğunu ve tatminiyetini göstermek için gülersin. TED اذا من غينيا الجديدة الى هوليود الى الفن الراقي في بيكين نحن في اكثر الاحيان نبتسم ونحن نبتسم لكي نعبر عن الفرح والرضى
    Yani bunlar akışa girmenin kolay olduğu iki ideal ve tamamlayıcı alandır. TED فهاتان المنطقتان إذًا مثاليتان ومكملتان لبعضهما ويمكن دخول حالة التدفق منهما بسهولة
    Yani, yoksulluğu bitirmek için sadece yoksullara elden para vermek istediğini söylüyorsun. TED تعني أنك تريد أن يحصل الفقراء على مال أكثر للقضاء على الفقر.
    Yani şimdi sizin de mi bir kayıp şüpheliniz var, Başmüfettiş? Open Subtitles اذن أنت الآن لديك مشتبه به مفقود أيضاً يا سيدي المفتش
    Evet ama sen lidersin. Yani, gidersen burada anarşi olacak. Open Subtitles نعم لكنك انت القائد, اقصد لو ذهبت ستكون هنالك فوضى
    - Bubi tuzağı Yani. - Ben de öyle dedim. Bubi tuzağı! Open Subtitles ـ تقصد مصائد المغفلين ـ ذلك ما كنت أود قوله مصائد المغفلين
    Yani Avrupa artık imrenilecek bir örnek değil, savaşılacak ve direnilecek bir düşmandır. TED لذا تحولت أوروبا من مثال يحتذى به الى عدو يجب محاربته و مقاومته
    Yani buradaki konsept, ... ... nasıl ömrünü uzatabilme yeteneğine sahip olduklarıdır. TED اذاً المفهوم هُنا حول ما نعتقده عن مفهوم وجود قابلية اطالة العُمر
    Yani... yangın protokol müdürünün eline biraz para sıkıştıramaz mısın... Open Subtitles أَعْني الا تَستطيعُ دفع بعض النقودِ إلى كبير الاطفائيين أَو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد