Bu olayla, Amerikan Yerlileri tarihinde yeni bir dönem başladı. | TED | مع هذه الواقعة، بدأ عصر جديد في تاريخ السكان الأمريكيين، |
Bir bilgisayardan daha iyi. yeni bir monitörden daha iyi.yeni bir yazılımdan daha iyi, ya da insanlar ne kullanıyorsa ondan daha iyi. | TED | انها افضل من جهاز الكمبيوتر. انها افضل من جهاز جديد , انها افضل من البرامج الجديدة أو أيا كان الناس عادة ما تستخدم. |
Pazarlama yetkilisi işe alacaksanız yeni bir ürün için açılışa özel kampanya hazırlatın. | TED | إذا كنت تريد توظيف مدير تسويق، يقوم بوضع خطة لحملة إطلاق منتج جديد. |
ve kafamızdakiler ile beraber mimari çevremizi ışıklandırmak için yeni bir yol. | TED | ويمثل طريقة جديدة للإضاءة البيئة المعمارية بالابقاء على مفهوم الرفاهية بعين الاعتبار |
Yenilen aday gücünden vazgeçti ve Gana'nın yeni bir demokratik sisteme geçişini sağladı. | TED | المرشح المهزوم تنازل عن السلطة فاسحا المجال لغانا بالتحرك نحو دائرة ديمقراطية جديدة. |
Bu yeni bir teknoloji ilgili değil, sadece malzemeleri tekrar düzenlemekle alakalı. | TED | لا يتعلق الأمر بتكنولوجيا جديدة, هو مجرد إعادة ترتيب المعدات المعدنية لدينا. |
Dolayısıyla hareket kabiliyeti konusunda yeni bir sayfa açmamız gerektiğini düşündük. | TED | ما يمكن ان نسميه كتابة عصر جديد من الحركة البشرية .. |
Maddie bu fenomeni yeni bir senaryoya genişletmek için ısıyı kullanıyor. | TED | قامت مَادِي باستخدام الحرارة لتوسيع نطاق هذه الظاهرة نحو سيناريو جديد. |
Dünyaya yeni bir insan getirdiğimizde, bebeklerimizi diğer canlıların yanında karşılıyoruz. | TED | عندما نُرحّب بإنسان جديد إلى العالم، نُرحّب بأطفالنا صحبة مخلوقات أُخرى. |
Günümüzde yerinden olmuş, yeni bir yuva arayan mültecilerin hikâyelerini duyduğumuzda, ailemizin bu hikâyelerini hatırlamamız hepimize faydalı olacaktır. | TED | ومن الجيد بالنسبة لنا أن نتذكر قصصهم عندما نسمع عن مهاجرين تم تهجيرهم الآن، وهم يبحثون عن منزل جديد. |
Fakat yeni bir bakış açısı edinmek için daha derine dalmalıydım. | TED | ولكن ما أنا بحاجة إليه هوتعمق أكبر للحصول على منظور جديد. |
Yani, çalışmanıza katılabilmek Thomas'ın hayatına yeni bir anlam katmanı katıyor. | TED | لذلك وحتى تستطيعي المساهمة في دراستك أعطي لحياة توماس معنى جديد |
yeni bir duygusal ve estetik eğitimi kazanmalı ve teşvik etmeliyiz. | TED | لابد لنا أن نكتسب و نروج لتعليم جديد جمالي و خالد |
CA: Öyleyse, demek istediğin yeni bir tip empatiye mi ihtiyacımız var? | TED | كريس: إذًا أنت تقول بأننا بحاجة تقريبًا إلى نوع جديد من التعاطف؟ |
başarısızlık karşısında kendilerini daha çabuk toparlayabildiler. Yani yeni bir özgüven kazandılar. | TED | وأصبحوا أكثر إصرار على مواجهة الفشل فقد ربحوا ببساطة ثقة جديدة بالنفس |
yeni bir sınıf uyduların yörüngeye ulaştırılmasına da olanak tanıyor. | TED | ويسمح حتى بتوصيل دفعة جديدة من الأقمار الصناعية إلي المدار. |
Daha güncel görüntüleme sağlayacak, daha küçük, daha basit yeni bir uydu tasarımı yapmanın bir yolu yok mu? | TED | ألم يكن هنالك من وسيلة لبناء أقمار صناعية جديدة أصغر حجماً، وأكثر بساطة، والتي تسطيع التقاط الصور بشكل أكثر؟ |
Anlamı yarattıktan sonra bu anlamı yeni bir kimlikle birleştirmeniz gerekir. | TED | بعد أن تُصِغْ المعنى تحتاج إلى دمج ذلك المعنى بهوية جديدة. |
Düşünün, yarın yeni bir sektör işe başlıyor ve önümüzdeki Haziran sonunda bu sektörün ürünleri yedi milyon kişiyi öldürmüş oluyor. | TED | فقط تخيلوا، أن صناعة جديدة قد بدأت اليوم، وبحلول نهاية يونيو المقبل، ستكون منتجات هذه الصناعة قد قتلت سبعة ملايين شخص. |
Aynı şekilde ben de, hiç bir tıbbi geçmişim olmadığı halde medikal alanında yeni bir şirket açabilirim ki açtım da. | TED | وأنا عن نفسي كشخص ليس لديه أي خلفية طبية سابقة يبدو أنني مؤهل تماماً لبدء شركة طبية جديدة والتي بدئتها بالفعل |
Özlüyorum, ama... gördüğün gibi artık yeni bir hayatım var. | Open Subtitles | اشتاق اليها و لكن كما تري الان عندي حياه جديده |
yeni bir şehre geliyorsunuz ve beyniniz bu yeni yerin anlamını kavramaya çalışıyor. | TED | وصلت إلى مدينة جديدة، وعقلك يحاول أن يكوّن فكرة عن هذا المكان الجديد |
yeni bir Goa'uld larvası bulsak dahi, zamanla o da yaşayamayabilir. | Open Subtitles | حتى لو وجدنا يرقة جواؤلد اخرى ، ربما لن تنجوا أيضاً |
Önemli bir çevresel değişim olması için 10.000 sene geçmesi gerekebilirdi, bu süre boyunca yeni bir davranış şekli gelişebilirdi. | TED | يمكنها أخذ 10 ألاف سنة ليكون هناك تغير بيئي ملحوظ، وخلال هذه الفترة من الزمن تكون قد طورت سلوكا جديدا. |
On iki yıl önce, dünyada kendi yolumu arayan yeni bir mezundum. | TED | قبل 12 عامًا، كنت خريجًا جديدًا أبحث عن مستقبلي في هذا العالم. |
Kumaşınızda yeni bir model isterseniz, yeni bir silindir programlayın yeter. | TED | إذا ما أردت نمطاً جديداً لقماشك، فقط تقوم ببرمجة إسطوانة جديدة. |
yeni bir yer inşa edebileceğimizi düşünmüştüm tam eskisinin olduğu yere. | Open Subtitles | كنت أفكر أن نبني لنا مكانا آخر في نفس مكان القديم |
Sierra Loeona'ya yakından bakalım, altı milyon nüfuslu bir ülke, yeni bir araştırmaya göre yalnızca 10 uzman cerrah var. | TED | دعنا نركز على دولة سيراليون، الدولة ذات الستة ملايين مواطن، حيثُ أظهرت دراسة حديثة أن هناك 10 جراحين مؤهلين فقط. |
Ve bundan da fazla, yeni bir tip değişimi de doğuruyor. | TED | والأكثر من ذلك أنها تولد أنواعًا أخرى من التغيير |
Ayrıca kendine yeni bir yol bulmalısın. İnsanlarla tanışmak için. | Open Subtitles | حسنا,أنا أعتقد أنه يجب عليك أن تجد منظرا جديدا.وأصدقاء جدد |
2000 yılında, Güney Afrika'ya yeni bir opera topluluğu kurmak için gitme fırsatım oldu. | TED | مرة أخرى في عام 2000، أتيحت لي الفرصة للذهاب الى جنوب افريقيا لتأسيس شركة جديدة للأوبرا |
Tamamiyle yeni bir bisiklet ağı geliştirdik. | TED | بالإضافة لإنشائنا شبكة للدراجات، لم تُنشئ في مكان آخر من قبل. |