Felicia, ben her şeyimi Al'a borçluyum. Bildiğim her şeyi, o bana öğretti. | Open Subtitles | فيليسيا، كُلّ شيء أَدِينُ إلى ال كُلّ شيء أَعْرفُ، علّمَني |
Brontosaurus'a bakın. Yani Brachiosaurus'a. | Open Subtitles | "أنظر إلى ال"برونتوصورس "أعنى ال"براكيوصورس |
Beni FBI'a bağlaman için gereken ne varsa yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | FBI أحتاج أن تحولني إلى ال مهما كانت طريقتك |
- Gidemem. Öyleyse biran önce İsveç'e gitmelisin. | Open Subtitles | -لايمكنني ذلك إذاً , يجب أن تذهب إلى ال"سويد" بسرعة |
İsveç'e gitmelisin. Herkesi buradan çıkarmalıyım. | Open Subtitles | يجب ان تذهب إلى ال"سويد" يجب ان أخرجككم من هنا |
Greece Mix'a gidiyoruz. Tamam, Biz Greece Mix.'a gidiyoruz. Canını çıkartıyorsun! | Open Subtitles | سنذهب إلى "غريس مكس". حسنا, سنذهب إلى ال "غريس مكس". أنت رائع. |
Tüm bu kaçma, bir yere gitme hayali, seni doğruca FBI'a. | Open Subtitles | تحلمين بالخروج لأي مكان حتى إلى ال... |
Tatlım, Los Angeles'a yeni taşınmış. Hiç kimseyi tanımıyormuş. | Open Subtitles | عزيزتي، لقد انتقل إلى (ال.أيه) أنه بالكاد يعرف أحداً |
Interpol'a gelen ihbarlara kadar onun nereye gitmiş olabileceğine dair bir şey yoktu. | Open Subtitles | (إلى ال (انتربول لا يوجد أي خبر عن مكان هذا الرجل |
13 milyarınızı UNICEF'e bağışlayın. | Open Subtitles | تبرّع بال 13 بليون دولار إلى ال"يونيسيف" |
Nasıl olsa NBA'e gireceğim. | Open Subtitles | سوف أذهب إلى ال ان بى أيه على كل حال |
Sadece onu El Rey'e götürmeliyim, sonra iyileşecektir. | Open Subtitles | علّي إيصاله إلى "ال ريّ" فحسب وسيكون على ما يرام |
El Rey'e gittiğimizde bunların hepsi bir anıdan ibaret olacak. | Open Subtitles | سيذهب الأمر طي النسيان حالما نصل إلى "ال ريّ" |
İsveç'e gitmelisin. Çocuklar olmadan hiçbir yere gitmem. | Open Subtitles | يجب أن تذهب إلى ال"سويد" ليس بدونهم |
Hâlâ Bluebonnet'e gidecek olsaydın bu eski ordu battaniyemi sana verecektim. | Open Subtitles | هذا غطاء من الجيش كان خاص بى سأعطيه لكى إذا كنتى ستذهبى (إلى ال(بلوبونييت |