"في حالة" - Translation from Arabic to Turkish

    • diye
        
    • durumda
        
    • durumunda
        
    • durumu
        
    • Eğer
        
    • Belki
        
    • karşı
        
    • çok
        
    • durumlar için
        
    • halinde
        
    • durumdayım
        
    • durum
        
    • gibi
        
    • içinde
        
    • sarhoş
        
    Ama her zaman yine yaparlar Belki ilk seferinde duymamışızdır diye. Open Subtitles لكنّهم يحاولون دائما ثانية , في حالة انك لم تستطيعين سماعهم.
    ...olura neye benzediğini unutursun diye sana ait bir fotoğraf, Open Subtitles صورة لك في حالة انك نسيت كيف هي تفاصيل شكلك
    Ayrıca belli bir durumda yürütücü işlevi kullanırken ortaya koyduğunuz stratejilere de bağlıdır. TED وتعتمد كذلك على الاستراتيجيات التي تنفذها عند استعمالك للوظيفة التنفيذية في حالة معينة.
    Ulusal bir alarm durumunda oldukça randımanlı oluyorsun canımın içi. Open Subtitles أنتِ ذات فائدة كبيرة في حالة الطوارئ الوطنية يا عزيزتي
    Eğer hala durumu anlamadıysanız, işte size olanların bir şeması, oldu mu? TED الآن، في حالة أنكم لم تفهموها، هنا عرض تخطيطي لما حدث، حسناً؟
    Bu mükemmel düzen içinde 500'den fazla eski rejim üyesi halka karşı işlenen suçlarla itham edildi yargılanarak idam edildiler. Open Subtitles في حالة النظام المثالي هذه، اتُهم أكثر من خمسمائة عضو من النظام السابق ،بارتكاب جرائم ضد الشعب فتمت محاكمتهم وإعدامهم
    Kalabalık oluruz diye, geçen hafta bir takım uyku tulumu aldım. Open Subtitles لقد إشتريت الكثير من أكياس النوم في حالة كنا كثيري العدد
    Üzgünüm ama düşmanın biri elimizden lazer silahımızı alır ve odanın diğer ucuna atarsa diye göğüs göğüse muharebe çalışmamız gerek. Open Subtitles آسفة لكن علينا ممارسة القتال الإلتحامي في حالة أن ضرب العدو أسلحة الليزر التي معنا و أصبحت بعيدة عن متناول أيدينا
    Sen uyanırsın diye birkaç film almıştım. Uyanasın diye değil. Uyanacağını biliyordum. Open Subtitles عرفت بأنك سوف تستيقظين في حالة اذا ما إستيقظتي في منتصف الليلِ
    Büyük ihtimalle saldırı durumda yıldız geçidine kaçış için yapılmış. Open Subtitles إنه يبدو غالباً كوسيلة هروب في حالة الهجوم على ستارجيت
    Yirmi yıIlık bir kaçak için iyi durumda. Nerede şu anda? Open Subtitles إنها في حالة جيدة بعمر 20 سنة هاربة, أين هي بالضبط؟
    En son l böyle iyi durumda değildi, onu gördüm. Open Subtitles المرة الأخيرة التي رأيته فيها لم يكن في حالة جيدة
    Milli alarm durumunda hükümetin aldığı akıllıca önlemlerden biri daha. Open Subtitles اجراء وقائي حكيم من الحكومة في حالة الطوارئ الوطنية هذه
    Ya da eski kocamin durumunda... körpe kizlarla birlikte olma imkani sagladigi için. Open Subtitles أو في حالة زوجي السابق من أجل مؤونة غير كحدودة من الفتيات الشابات
    Efendim, acilde ameliyata alınan kadının sevgilisinin durumu şu an için iyi. Open Subtitles ياسيدي بشأن الزوجه وعشيقها انه في حالة مستقرة بعد العمليه الجراحية الطارئة
    durumu kritik ve düşük beyin etkinliği gösterdiğinden endişelerimiz mevcut. Open Subtitles هو في حالة خطرة ونحن قلقون لأن نشاط دماغه منخفض
    Eğer kişi uçuş sırasında yaralanırsa yolcu kalkış noktasına geri döndürülür. Open Subtitles في حالة إصابة الراكب أثناء الرحلة يعود الراكب إلى نقطة الانطلاق
    Belki sinir yolları aşırı yüklendiğinde kullanılan bir geçici bellek deposu. Open Subtitles ربما الذاكرة المؤقتة المختزنة في حالة فرط التحميل على مسالكه العصبية.
    Olası bir kimyasal taarruza karşı adamlarınızın ne gibi hazırlıkları var? Open Subtitles إذا في حالة هجوم كيماوي ما هي الاحتياطات التي يتملكها الرجال
    ama bir yandan da hukuki yanınızın çok düzenli olması gerekiyor. TED ولكن أيضا الجانب القانوني يجب أن يكون في حالة جيدة جدا.
    Şimdi, bana ulaşamadığınız durumlar için birbirinize de ulaşmamanız için hiçbir sebep yok. Open Subtitles في حالة لم تستطعوا الوصول الي لا يوجد سبب لكي لا تتصلوا ببعضكم
    Seni bir daha görmemem halinde ki galiba öyle olacak, sana iyi şanslar. Open Subtitles في حالة لم أرك ثانيةً و هذا محتمل جداً، أتمنَى لك حظَاً موفَقاً
    Belki feci boku yemiş durumdayım ama yine de bazı şeyleri görebiliyorum, Open Subtitles ربما أكون في حالة يرثى لها الآن لكن يمكنني أن أزن الأمور
    Pekâlâ, acil durum prosedürü uyguluyoruz. Durma. Bu bir kaçma girişimi olabilir. Open Subtitles حسناً، نحن في حالة طوارئ لا تتوقّق قد تكون هذه محاولة للهرب
    Bütün sınıf karmaşa içinde. Hiç kimse bir şey öğrenmiyor. Open Subtitles الصف بكامله في حالة اضطراب لا أحد يتعلم أي شيء
    Bu,kütüphane de sarhoş halde kitap okumamdan dolayı kütüphane kartımı almalarından da kötü. Open Subtitles هذا أسوأ من تلك المرة عندما أخذوا بطاقتي المكتبية للقراء في حالة سكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more