"لأني" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ben
        
    • diye
        
    • olduğum için
        
    • Seni
        
    • - Çünkü
        
    • ondan
        
    • sebebi
        
    • çok
        
    • için mi
        
    • da
        
    • içindir
        
    • de
        
    • bir
        
    • zira
        
    • çünkü onu
        
    Ama önce Ben geldiğim için şimdi her şey değişti. Open Subtitles ولكن كل شئ تغير الآن، لأني وصلت إلى هنا اولاً.
    Seninle baş edemeyeceğimden değil ama Ben de bundan hoşlanmazdım. Open Subtitles ليس لأني غير قادر عليك ولكني غير راغب في ذلك
    Izgarada çalışıyorum diye mi kendimi aşağılık hissettirmeye çalışıyorsun, B? Open Subtitles لماذا ستجعلني أشعر بالأتطهاد لأني من يدير الشواية يا بي,تبا
    Kaptan olduğum için denedim ama bunu kim yapabilir ki? Open Subtitles لقد حاولت لأني أنا القائد لكن من يمكنه فعل هذا؟
    Her şeyi Seni sevdiğim için yaptım. Seninle bir daha görüşemem. Open Subtitles هذا لأني أهتم بكِ . كُنت أتمنى أن أتجنب ذلك الموقف
    - Mesajlarınızı hiç sormazdınız. - Çünkü hiç beklemem. Open Subtitles ـ وانت لا تسألين عن رسائلك يا آنسه داشوود ــ نعم، لأني لست متوقعة أي رسائل
    Yanılıyorsun ağabey. Kendi iyiliğim için evleniyorum Ben. Hayatım çok da kolay değil. Open Subtitles يا اخي انت مخطئ, أنا أتزوج لمصالحي الخاصة, لأني حياتي صعبة, وليس لأساعدك
    Ama bana bayılıyordu, genç olduğum düşünülürse ve şimdi Ben Kutsal Kitapla meşguldüm. Open Subtitles إلا أنه كان عطوفاً معي ربما لأني شاب ولحرصي على مطالعة الكتاب المقدس
    - Ben sadece kafamın içinde bunu anlamaya çalışıyorum Sizi anlıyorum. Open Subtitles أنا فقط أطرح الموضوع لأني لم أجد تفسيراَ له في ذهني
    Biliyor musunuz, Ben bu iş meselelerinden hiç anlamam hiçbir zaman da anlamadım. Open Subtitles أتعلم ؟ لا أفهم حقاَ هذا العمل لأني في حياتي لم أفهم التجارة
    bir de kendime $485 harcadım diye beni utandırıyor mu? Open Subtitles وهي تجعلني اشعر بالعار لأني انفقت 485 دولار على نفسي؟
    Ben ciddiyim. Dinle, burada tıkılı kaldın diye senin de kalman anlamına gelmiyor. Open Subtitles أنا جاد إسمع فقط لأني هنا لا يعني بالضروره أنه يجب عليك ذلك
    Onu evime aldım diye onu dinlemek zorunda değilim ki. Open Subtitles فقط لأني أخذته، لا يعني أنه يجب أن استمع اليه
    Ben burda olduğum için, normalde yapmayacağınız... hiç bir şeyi yapmak zorunda değilsiniz. Open Subtitles تعلمون أنه لا يتوجّب عليكم فعل شيئ لا تفعلونه عادة فقط لأني هنا
    Seni öldürmediğim için ne kadar mutlu olduğumu biliyor musun? Open Subtitles هل لديك أي فكرة كم أنا مسرور لأني لم أقتلك؟
    - Çünkü film çekeceğim ve film çekerken tam bir sessizlik ve konsantrasyon gerekir. Open Subtitles لأني سأصور وعندما نصور يجب أن يكون هناك صمت مطبق
    Yok, değil. Kendi kendimi dinlemek çok hoşuma gidiyor ondan söyledim. Open Subtitles ليس تماماً، أخبرك بهذا فقط لأني أحب سماع صوتي وأنا أتكلّم.
    Aslında, Seni çağırmamın sebebi Meredith'e onun evi olduğuna dair en ufak bir fikrim olmadığını söyleyebilir misin diye sormaktı Open Subtitles في الحقيقة، إستدعيتك لأني أردت معرفة إذ يمكنك أن تخبر ميرديث بأنّه لم يكن لدي فكرة أن بيتها كان بيتك.
    İçimde bir şeylerin gerçekten sükûnet için ağladığını düşünmeye başladım, ama elbette ki onu duyamamıştım, çünkü sağa sola çok koşturuyordum. TED ولقد بدأت أعتقد أن شيئا في داخلي كان بحاجةٍ حقيقيّه للسكينه، ولكن بالطبع لم أستطع أن أسمع لأني كنت اركض كثيراً.
    Bana anlattığım için mi yoksa zamanında anlatmadığım için mi kızgınsın? Open Subtitles إنتظر. هل أنت غاضب مني لأني إخبرتك أو لأني لم أخبرك؟
    Ancak her zaferden sonra da uyuyamıyordum çünkü gitmek için yalnızca bir yol olduğunu biliyordum, o da yenilmekti. TED ولكن بعد كل فوز، لم أستطع النوم حتى، لأني علمت أن هناك طريق واحد لأسلكه، وهو يتجه إلى الأسفل.
    Belki de tüm 50 eyaletin ismini çeyrek saniyede söylediğim içindir. Open Subtitles ممكن لأني استطيع ان اسرد اسماء الخمسين ولاية في ربع ثانية
    Hadi listenin en tepesine bakalım çünkü bence oradaki şey de sizi şaşırtabilir. TED لكن دعونا نذهب لرأس القائمة، لأني أعتقد أن ما يوجد هناك سيفاجئكم أيضًا.
    çünkü beyinlerinizin bu konuya odaklanmasını istiyorum. Bu bir dişli çark. TED لأني أريد أن أقحم عقولكم في هذا الأمر. هذه عجلة مسننة.
    Bu adamın telefonunu hemen şuraya yazacağım zira, zaman kaybetmek istemediğinin farkındayım. Open Subtitles سأكتب لك رقم ذالك الشخص لأني أعرف أنك لن تضيع أي وقت
    Ve bırakın ondan özür dileyeyim, çünkü onu tanımayı sürdürmek istiyorum. Open Subtitles واريدك ان تدعيني اعتذر منه لأني اريد ان ابقى على معرفته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more