"متأكد" - Translation from Arabic to Turkish

• emin
• eminim
• kesin
• kesinlikle
• Tabii
• biliyorum
• eminsin
• Evet
• Elbette
• bilmiyorum
• emindim
• sanmıyorum
• şüphem

Pekala, Afrika haritasi uzerinde Nijerya'nin yaklasik nerede olduguna bakalim iste orada herkezin duydugundan emin oldugum Delta bolgesi
حسنا, لقياس جيد، هناك تقع نيجيريا في خارطة افريقيا. وهناك منطقة الدلتا, وانا متأكد بأن جميعنا قد سمع بها.

- İyi. - Bu Randolph'un tanıdık biri olmadığına emin misin?
انت متأكد انه لاشئ مألوف لك بالنسبة لهذا المدعو راندولف ؟

Sizi ele vermeyeceğimden nasıl bu kadar emin olduğunuzu söyler misiniz?
الأن, هل تخبرنى لم كنت متأكد هكذا بأنى لن أسلمك ؟

Şimdi, hepinizin şunu merak ettiğine eminim: Bu yaralı insanlara yardımcı olacak mı?
الآن, أنا متأكد أنكم جميعاً تتساءلون, أليس كذلك؟ هل سيساعد هذا الأشخاص المصابين؟

Evet, Evet, eminim Jennings'in bir planı vardır, ama kaçmak mı?
نعم , أنا متأكد أن جينينغز لديه خطه ولكن هروب ؟

Hayır, bunlar bir silahtan çıkmış. Adamımız son derece emin.
كلا , تلك الطلقات كانت ناتجة عن مسدس رجلنا متأكد

Bir dakika memur bey, doğru kişiyi yakaladığınıza emin misiniz?
تمهل أيها الشرطي,هل أنت متأكد إنك حصلت علي الشخص الصحيح؟

- Benimkinden birşey duyamıyorum. - Aletten olduğuna emin misin?
لا أسمع شيئا بسماعتي هل أنت متأكد من الأجهزة ؟

Hem Katolik hem de kadın oylarını alabileceğinizden emin misiniz?
هل انت متأكد من حصولك علي اصوات الكاثوليكيين و المرأة؟

emin değildi, çünkü ona benzeyen bir sürü adam getirdiler.
لم يكن متأكد لأن كان يتواجد الكثير من المُشتبهه بهم

Tek sorun ise canavarın hâlâ dışarıda bir yerde mi yoksa toprağın altına gömülü mü olduğundan emin olamamam.
المشكلة الوحيدة إنني لست متأكد ما إن كان هذا الوحش ما زال هنا في مكان ما أم أنه مات

- Bak, emin değilim... - Oh, emin değilmiş. Afalladım.
انظر انا لست متأكدا اوه انه غير متأكد انا مندهش

Atın kibar olacağından emin misin? Anlatmak istediğim, o ilk kez ata binecek.
هل أنت متأكد أنه دمث أنا أعنى أنها المره الأولى لها على حصان

Tüm bu şeyleri kendi kıçını kurtarmak için yapmadığına emin misin?
هل انت متأكد انك لاتقول كل هذا للحفاظ على حياتك ؟

eminim omurgamızın altından geçip gitti ve aksi istikamette bir yerde çıkacak.
أنا متأكد أنه سيعبر تحت السفينه و ينطلق بسرعه فى الإتجاه المعاكس

Oldukça eminim. Gitmek için zaten iyi bir sebep var.
نعم أنا متأكد هناك سبب جيد للذهاب على أية حال

Beni duyduğunu biliyorum, Kowalski. eminim şu an beni duyuyorsun.
الآن، أعرف بأنك يمكن أن تسمعني، كوالسكي.أنا متأكد تسمعني الآن.

Dışarıda biri var, evin etrafında kol geziyor, bundan eminim.
أحدهم بالخارج , يطوف حول الحدائق أنا متأكد من ذلك

Böyle iki büyük yeteneğin Sardunya'da beraber çalışmaktan zevk alacaklarına eminim, ve bu da Anglo-Sovyet işbirliğine yardımcı olacak.
أنا متأكد بأن اثنان مثل هذه المواهب ستستمتع بالعمل سويا في ساردنيا والتي ستجعل من التعاون الإنجليزي السوفييتي حقيقة

Hiçbir şey, herhangi bir şeyden rahatsız değil onun için kesin birşey diyemem.
لست متأكد ما الذى على أن أقوله أنها لا تعانى من أى شىء

Yeni bir böbreğe ihtiyacı olabilir, ama kesinlikle yeni bir kalbe ihtiyacı yok.
ربما يحتاج لكلية جديدة ، لكنه متأكد كالجحيم بأنه لا يحتاج لقلب جديد

Tamam, ben bir aşk adamıydım. Tabii ki primli bir avcı olmadım.
حسنا ً، أنا كنت عاشق، و متأكد بأننى لست لا صياد ماهر

Raketbolu şahane oynuyor olmamın bu zaferde hiçbir payı olmadığına eminsin yani.
و أنت متأكد انه ليس بسبب إني لاعب كرة مضرب مذهل ؟

Elbette çıkarmazsın. Senin gibi kıymetli bir mirasa sahip birisi.
أنا متأكد أنك لست كذلك رجل مثلك ورث الكثير وغني

"Tüm bela neyle ilgili bilmiyorum ama, eminim bu sizin hatanız olmalı."
انا لا اعرف ما المشكلة لكنى متأكد انه يجب ان يكون خطأك

Tüm müttefikler sorun yaşıyordu ve benim de sorunlarım vardı. 1942'nin yazında, İngiltereye vardığımda bunun sonucu olmayan birşey olduğundan emindim.
الحلفاء كانوا في ورطة و انا كذلك, في صيف سنة 1942 عندما وصلت لإنكلترا لأسلم رسالة شفهية كنت متأكد من حماقتها

Nerdeyse her şeyi gördüm, ama oğlunu gördüğümü sanmıyorum, katiyen.
رأيت كل شيء ، لكنني متأكد أنني لم أرى ابنك

Hepimizin geçen birkaç gündür yaşadığınız korkuları paylaştığımızdan şüphem yok.
أنا متأكد أن الجميع شاركك مخاوفك خلال الأيام القليلة الماضية.