"önemi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أهمية
        
    • مهم
        
    • يهمّ
        
    • مهماً
        
    • مهما
        
    • تهم
        
    • مهمة
        
    • يهمني
        
    • يهمك
        
    • قيمة
        
    • لايهم
        
    • يُهم
        
    • يَهْمُّ
        
    • يهتم
        
    • مهمّ
        
    Tate Fildes'den bu sosyal açıdan önemi olan tabloyu yapmasını istedi. TED وقد طلب تايت من فيلدز بأن يرسم لوحة ذات أهمية اجتماعية.
    Şimdi bunların önemi yok efendim. Lütfen, gücünüzü askeri mahkemeye saklayın. Open Subtitles هذا غير مهم الآن، سيدي رجاءاً حافظ على قوتك لمحاكمتك العسكرية
    Çok uzun yıllar önce kimin savaşı kazanıp kaybettiğinin önemi yok. Open Subtitles لا يهمّ من خسر الحرب أو انتصر فيها منذ سنوات كثيرة
    Sesimi çaldılar ve onun sonrasında söylediğim hiçbir şeyin önemi olabileceğini inanmaya cesaret etmedim. TED سرقوا صوتي، وفي مابعد، لم أكن أجرؤ على الاعتقاد أن أي شيء يمكن أن أقوله سيكون مهماً
    Bakın Bay Meyer, bugün yaptığınızın önemi yok siz gerçek suçlular değilsiniz. Open Subtitles سيد ماير ، مهما صدر منكم اليوم فأنتم لستم مجرمين بالمعنى المعروف
    Eğer hikayen mutlu sonla bitecekse, Nasıl başladığının önemi var mı? Open Subtitles إذا كان نهايه القصة سعيدة ، هل حقاً تهم البدايات ؟
    Büyük camgözlerin kıyı toplulukları için önemi, dillerine de yansımış. TED أهمية الأسماك الشماسة بالنسبة لمجتمعات الساحل يُمكن إدراكها خلال اللُغة
    Ama yine de tüm bu araştırmalar ve çalışmalardan sonra hala tek bir soru var: Bu nehrin önemi nedir? TED ولكن مرةً أخرى، وعلى الرغم من جميع الدراسات، وكل هذه الإكتشافات والأساطير، يبقى سؤال: ما هي أهمية النهر الذي يغلي؟
    O eyalette kazanmasının ayrı bir önemi olacak çünkü Tennessee son 50 yılda sadece bir kere kazanamayan adaya oy verdi. Open Subtitles تينيسي. الفوز في تلك الحالة سيكون ذو أهمية مضاعفة لمرة واحدة فقط في السنوات ال 50 الماضية فشلت تينيسي في التصويت
    Şu muazzam şeyden bir iki yudumun ardından hiç birinin önemi kalmaz. Open Subtitles حسنا,بعد كم رشفه هنا من هذا الشراب ولاشيء من هذا سيكون مهم
    Hayır dedim çünkü büyük resimden bakarsak hiçbirinin önemi yok. Open Subtitles قلت لا، لان المخطط الكبير لا شيء من ذلك مهم
    Sebep her neyse kurbanları sarmanın onun için bir önemi var. Open Subtitles أي كان السبب, هنالك شيء حول تغليف ضحاياه أنه مهم له
    Ne önemi var, ahbap, sen buradasın ya. Her şey yolunda. Open Subtitles لا يهمّ يارجل ، فأنت هنا كل شيء على ما يرام
    Nasıl geldiğinin bir önemi yok; o ölmedi ve burası da bitmiş değil. Open Subtitles لا يهمّ ما يشعرك به الوضع، إنّه ليس ميّتًا، وهذا المكان لم ينتهِ.
    Hak ettik. Hem önemi yok, elimizden bir şey gelmez. Open Subtitles نستحقّ ذلك، لكنّ هذا لا يهمّ فما مِنْ حلّ بديل
    Ama bunun önemi yok. Size göre burada bir işim yok. Open Subtitles لكن هذا ليس مهماً أتوقع أنكِ تظنين أن لا مكان لى هنا
    Çocuklar hayatınızı yeniler, Yüzbaşı Butler hayat yenilenince de, tehlikenin önemi kalmaz. Open Subtitles وحينما تفعل الحياة هذا فالخطر حينئذ لا يكون مهماً
    Birisinin ne kadar kötü hissettiğinin önemi yok. Sen daha kötü yapabiliyorsun. Open Subtitles مهما بلغ شعور أحد ما من سوء، يمكنك أن تجعلي شعوره أسوأ
    Yine de pek önemi yok çünkü istediğim şey bir dakika için o şarkının tarihinde bir yere sahip olmaktı. TED لم تكن متعة حقًا، لم تكن تهم فعلًا، لأن ما أردته بطريقة أو أخرى كان مجرد أن أكون في تاريخ الأغنية لدقيقة.
    Nasıl toplandığımızın önemi de çok büyük zira toplantı tarzımız aynı zamanda hayatımızı nasıl yaşadığımızı gösterir. TED إن طريقة تجمعنا مهمة لأن هذه الطريقة تمثل أسلوبنا في العيش.
    Bunun bir önemi yok. Önemli olan buraya gelmiş olmanız. Open Subtitles هذا لا يهمني ، ما يهمني أنكم اتيتم إلى هنا
    Aslında o birşey söylemedi, tabi bunun bir önemi varsa. Open Subtitles لم يحكي شيئاً إذا كان هذا ما يهمك كان جلياً
    Fuma da buralara geldiğine göre, artık vazonun artık hiçbir önemi yok. Open Subtitles لأن عصابة فوما قد دخلوا إلى هذا الكهف لم يعد للجرة أى قيمة بعد الآن
    Bir önemi yok, biliyorum ama öleceksek, ortak olarak ölmek istiyorum. Open Subtitles أعلم أنه لايهم لكن إذا كنا سنموت أفضل أن نكون كشركاء
    Bu adam seni, senin onu sevdiğin kadar seviyorsa eğer bunun bir önemi olmayacaktır. Open Subtitles إن كانَ هذا الرجل يُحبكِ بالطريقة التي تُحبينه سَوف لن يُهم
    Ne renk kravat taktığımın benim için bir önemi yok artık. Open Subtitles لا يَهْمُّ لي الآن اي ُلوّنُ للرابطةَ أَلْبسُة
    Onun tek ilgilendiği o. Geriye kalanların artık önemi yok. Open Subtitles إنها الوحيدة التي يهتم بها أما بقيتنا فلسنا بذات الأهمية
    Olağan uzay-zamanı aşan şeylerde boyun önemi yok. Aramaya başlayalım. Open Subtitles نتكلم عن أشياء تسمو على المتصل الزماني المكاني، حجمها غير مهمّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more