| Yani bir şişe hap yutan kişi diğerlerinden önce gelir. | TED | لذا الشخص الذي ابتلع زجاجة حبوب سيكون قبل شخص آخر. |
| Duvardaki 36 şişe biradan, bir tane alırsın ve etrafından geçersin. | Open Subtitles | عدد 36 زجاجة على الحائط أنزل واحده و مررها على الجميع |
| Duvardaki 35 şişe biradan, bir tane alırsın ve etrafından geçersin. | Open Subtitles | عدد 35 زجاجة على الحائط أنزل واحده و مررها على الجميع |
| Eğer uyku vardı Biz bile. O şişe geri döndü. | Open Subtitles | لقد فعلنا هذا بينما كنت نائمة لقد عادت إلى الزجاجة |
| 3 Avromuz vardı. 4 şişe süte 2 Avro, 76 sent verdik. | Open Subtitles | لدينا ثلاثة, 2 يورو و 76 سنتاً لأجل 4 زجاجات من الحليب |
| Dolaba 18 şişe bira koy, bekle ve gör. Geri döneceğim, Minnie. | Open Subtitles | ضعي 18 زجاجة من البيرة والايسكريم وانتظري ، انا عائد يا ميني |
| İki düzine naylon çorap, 80 dolar. Yirmi şişe parfüm, 200 dolar. | Open Subtitles | دزينتان من النايلون بـ 80 دولار عشرون زجاجة عِطر بـ 200 دولار |
| -Gerçi onu sen aldın.Senin sorunun. -Bir şişe Dom Perignon lütfen. | Open Subtitles | تصرف انت , انه مشوش جداْ زجاجة شمبانيا , من فضلك |
| Kanını mı istiyorsun? Onunla işim bittiğinde şişe kapağını dolduracak kadar kan kalmayacak. | Open Subtitles | تحتاجين إلي دمائها عندما أنتهي منها لن يبقي ما يكفي ليملأ غطاء زجاجة |
| Ama o gece birinin bana ilaçlı bir şişe viski verdiğini biliyorum. | Open Subtitles | و لكنى أعرف شخصاً أعطانى زجاجة سكوتش بها منوم فى تلك الليلة |
| Fırtına kilerinde biraz konserve yiyeceğim var, belki bir şişe şarap bile vardır. | Open Subtitles | . . هناك بعض الطعام المعلب في مخزن العواصف و ربما زجاجة نبيذ |
| Bu masaya bir şişe şampanya. Bunları da tazeleyin. Bir servis fazla olsun. | Open Subtitles | زجاجة من الشامبانيـا لهذه الطاولة وجولة أخرى من هذه الأشربـة زائداً جولة آخرى |
| Silah olarak şişe kullanmak hiçte bir İrlandalıya göre değil. | Open Subtitles | هذا ليس كرجل ايرلندي ان تجلب زجاجة الي قتال بالاسلحة |
| Dön şişe dön. Güzel bir kızın karşısı olsun yön. | Open Subtitles | تلف الزجاجة و تلف أتمنى أن تتوقف عند إحدى الفتيات |
| Süper star, bunu mahzene götür ve güzel bir şişe Taittinger getir. | Open Subtitles | يا نجمتي خذي هذه الزجاجة إلى القبو و أحضري معك أفضل نوع |
| Toplamda bu gece 5 Arjantin, 6 şişe bira devirdim. | Open Subtitles | في نفس الوقت تناولت خمس عبوات من البيرة وست زجاجات |
| "şişe kırma görevini Bayan Pierce yapacak." | Open Subtitles | هي السيدة بيرسي التي س أد القنينة تنكسر. |
| Birkere sırf şişe kapağını açamadığım için kafamda kırmıştım, anlıyor musun? | Open Subtitles | لقد كسرت زجاجه فوق راسي ذات مره لاني لم استطع فتحها |
| Nezaketen, kibar bir misafir oluyorum ve bir şişe götürüyorum. | Open Subtitles | ,من باب الأدب, لأكون ضيفا مؤدبا أحضر علبة إلى هناك |
| Genç dostum, biz şişe açtıracağız. Elinde Angel var mı? | Open Subtitles | نحن نعمل في خدمة الزجاجات هل لديك شيء ملائكي ؟ |
| Sizlerden biri geçen hafta bir arkadaşımın kafasına şişe attı. | Open Subtitles | أحدكم أيها الحمقى القى بزجاجة لعينة على صديقي الآسبوع الماضي |
| Gözlerine baktım ve gözlerinin şişe kapağına baktığını gördüm. | TED | ونظرت في عينيه, رأيته ينظر إلى أعلى القارورة. |
| Marketin yakınlarında iki şişe yanıcı madde bulduk ve bazı yanmış bez parçaları. | Open Subtitles | فلقد وجدوا قرب المخزن زجاجتين تحتويان على مواد قابلة للاشتعال وبعض الخرق المحترقة |
| Pekala, şahitlerin huzurunda elini öpüp öpmeyeceğine bahse girdik, otuz şişe şampanyasına. | Open Subtitles | موافق ثلاثون من قناني الشامبانيا مقابل قبلة على اليد تحدث أمام شهود |
| Bir şişe şarabı beğenmek için tek bir yudum yeterli. | Open Subtitles | يتطلب الامر رشفه واحده من النبيذ حتى تعرف ان كانت الزجاجه جيده |
| Bu yüzden annemle uğraşacağıma bir şişe şarabı, dibini görene kadar içiyorum. | Open Subtitles | هذا سبب بدل ان أواجه أمي لقد شربت قنّينة كاملة من النبيذ |
| Odana su koyarlar ama bence şişe suyu kullansan iyi edersin. | Open Subtitles | وأفضل أن أشرب الأشياء الموجودة فقط في القناني |
| Bobby, Sonny'e bir masa ve bir şişe En iyisinden ver, benden. | Open Subtitles | بوبي أعطي سوني منضدة جيدة. وزجاجة من أفضل ما لديك على حسابي |