Ben, dengeli hayat için elimden gelenin en iyisini yaptım. | TED | لقد بذلت قصارى جهدي أن أحافظ على التوازن في الحياة. |
— Doktor, odaklanamıyorum. — Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz bayan. | Open Subtitles | ــ أيّها الطبيب، أعجز عن التركيز ــ نبذل قصارى جهدنا يا سيّدتي |
Elimden gelenin en iyisini yaptım beyler, buranın evlerle doldurulmuş olduğunu nereden bileyim. | Open Subtitles | تذكرت ما بوسعي يا فتى لكن لم أعلم أن المكان سيكون مليئاً بالمنازل |
Dinle, burada yapmaya çalıştığımız şeyin bir eğitimi yok onun için yapmamız gereken iç güdülerimize güvenip elimizden gelenin en iyisini yapmak. | Open Subtitles | أنظر, لا يوجد تدريب لما نحاول فعله هنا لذا أفضل ما يمكننا فعله هو أن نثق بحدسنا و نعطي أفضل ما لدينا |
Üzgünüm. Ama şu anda elimden gelenin en iyisi bu. | Open Subtitles | آسف ، لكن حالياً هذا أفضل ما يمكنني عرضه عليكِ |
Onlara kutsal diyoruz, onlara değer vermek, onları korumak ve güvende tutmak için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. | TED | ونصفها بالمقدسة. ونقوم بما في وسعنا للاحتفاء بها، والحفاظ عليها وإبقائها محمية. |
Kaçamayanların göreviyse, düşmanın olabildiğince askerle bekçilik etmesini sağlamak ve düşmanı usandırmak için elinden gelenin en iyisini yapmaktır. | Open Subtitles | إذا لم يستطيعوا , فأنة من واجبهم أن يجبروا العدو على إستخدام عدد كبير من القوات لحراستهم ومن واجبهم المقسم علية أيضأً مضايقة العدو بقدر المستطاع |
Şayet ilerlememi uygun görürseniz elimden gelenin en iyisi yapacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | إذا رأيتما أنّه من المناسب السماح لي با التقدّم أعدكما، أنني سأبذل قصارى جهدي. |
Süvariyken yaptığım işten pek farkı yok. Elimden gelenin en iyisini yapıyorum. | Open Subtitles | حسناً, انها لاتبدو مختلفة عن سلاح الفرسان احاول ان اكون جيدا قدر استطاعتي |
Sağ salim eve dönmesi için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. | Open Subtitles | نحن سوف نبذل قصارى جهدنا لجعل من أنها تأتي بيته سالما. |
Ve elimden gelenin en iyisini yaptım. Ellerimi nereye koyacağımı bilmiyordum. | TED | لذلك بذلت قصارى جهدي. لم أكن أعرف أين يجب أن أضع يدي. |
İşteyken elimden gelenin en iyisini yapıyorum ama dikkatimi veremiyorum işte. | Open Subtitles | انا احاول ان ابذل قصارى جهدى هناك و لكنى لا استطيع التركيز فحسب |
Lordum, anlamanız için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. | Open Subtitles | يا مولاي، لقد بذلت قصارى جهدي لجعلك تفهم |
Elimizden gelenin en iyisini yapacağız, di mi? | Open Subtitles | سوف نبذل قصارى جهدنا اليس كذلك يا رفاق ؟ |
Elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Hala bu insanlara yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أفعل أفضل ما بوسعي حقاً، هنا لازلت أحاول مساعدة هؤلاء الناس |
Ve tüm bunlar için hazır olmayabiliriz ama elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ربما لسنا مستعدين للمزيد من هذه الأشياء لكننا نفعل أفضل ما يمكننا فعله |
Çocukları mutlu edebilmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım. | Open Subtitles | أنا سَأَعْملُ كلّ ما يمكنني عمله لإبْقاء الأطفال في حالة سعادة. |
Suç mahallini size hazırlamak için elimizden gelenin en iyisini yaptık. | Open Subtitles | لقد قمنا ما في وسعنا للمحافظة على مسرح الجريمة |
Ben elimden gelenin en iyisini yapacağım, ama böyle yaşlı bir binada elektrik şebekesi ile uğraşmamın güvenli olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | - بط ؟ سأقوم بالعمل قدر المستطاع لكنني لا أعتقد أن الأمر آمن لي أن أقوم بأعمال الكهرباء في مبنى قديم كهذا |
Evet, ve eğer bir hasar olursa, onu kontrol etmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım. | Open Subtitles | نعم ، وإذا كان هناك ضرر حقيقي سأبذل قصارى جهدي للسيطرة عليه |
Biraz abartıyor olabilirim Ann ama elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أعلم بأني أكون إنفعالي أحياناً ولكن أنا أحاول أن أكون الأفضل على قدر استطاعتي |
Dedi ki; genellikle insanlar ellerinden gelenin en iyisini yaparlarmış. | Open Subtitles | قال في معظم الأحيان، إنّ الناس يفعلون أفضل ما بوسعهم. |
Anne hareket etmeye devam ettiği sürece güvende olacaklar ve o da acele etmek için elinden gelenin en iyisini yapıyor. | Open Subtitles | لقد أتت من أجل عجلها. إذا ما استمرت الأم بحركاتها حول صغيرها سوف يبقى في أمان، وهي تفعل ما بوسعها لتحثه علي الإسراع. |
Canlı şekilde dışarı çıkması için elimden gelenin en iyisini yaptığımı bilmenizi isterim. | Open Subtitles | أريدك ان تعرفى أننى أفعل ما بوسعى لاحضار ابنك على قيد الحياة |
Elinden gelenin fazlasını yaptın. | Open Subtitles | يمكنك ما بقدر فعلت فلقد |
Lu Chan, hayatta elinden gelenin en iyisini yapman yeterli. | Open Subtitles | لو تشان, إذا يمكنك القيام به بشكل جيد في فقط هذا شيء واحد في حياتك كلها, وسوف يكون كافيا |
Eve gelip elimden gelenin en iyisini yapmak için ilham almıştım | Open Subtitles | ذلك ألهمني للعودة إلى الوطن وبذل المزيد من الجهد |