| Ya büyük bir bahşiş bırakıyorum ya da kuru temizleme fişi. | Open Subtitles | أنا إما ترك معلومات سرية كبيرة جدا أو إيصال التنظيف الجاف. |
| - Aynı otobüse biniyoruz, aynı kitapçıya ve kuru temizlemeciye giriyoruz. | Open Subtitles | نحن نأخذ نفس الحافلة، نذهب إلى نفس مكتبة، وبنفس تنظيف الجاف. |
| Annem evi kuru kuruya bırakmaz bana. Size söz veriyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن أمي كانت تعيش في بيتِ يملأه الجاف |
| içine kuru buz ve pop rocks koymuştuk ve patlayınca sınıf karışmıştı. | Open Subtitles | و وضعنا ثلجاً جافاً و وضعنا صخوراً داخله, وأنفجرت في أنحاء الفصل |
| Ödül için söz verdiğinize göre kuru hurmaları yememe izin verin. | Open Subtitles | بما انكِ قد وعدتنى بمكافأة فاسمح لى بتناول هذا البرسيمون المجفف |
| kuru ve sıcacık bir gece geçir. Yarın sabah bastırmamız gereken bir isyan var. | Open Subtitles | هنا تصبحين جافه وجيده لأن غداً لدينا متمردون لنسحقهم |
| kuru temizlemeci olayı operasyonlarını gizlemek için gerçekten olağanüstü bir yol. | Open Subtitles | أجل، أقصد، محل رائع للتنظيف الجاف كانت تلك واجهة إستثنائيّة لعمليّاتك. |
| Bilgin olsun, eczaneler ile kuru temizlemecilerin de dünya dışı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | للتسجيل، إنه يظن أيضاً أن الولجرين ومتاجر التنظيف الجاف من خارج العالم |
| Ailesinin kuru temizlemece dükkânı var, ayrıca çok güzel bir kız kardeşi de. | Open Subtitles | بويا لدى والديه مغسلة بنظام الغسل الجاف و هو أيضا لديه أخت جميلة |
| Ama sen takımını kuru temizlemeden al, ve dolabına as. | Open Subtitles | لكن يمكنك أن تأخذ حُلتك دائماً للتنظيف الجاف وتعلقها بخزانتك |
| kuru temizlemeden Carmen polisleri bu küçük torbalardan biriyle onu dışarı taşırlarken görmüş. | Open Subtitles | كارمن من التنظيف الجاف شاهد الشرطة يحملونه خارج الغرفة في تلك الأكياس الصغيرة. |
| 3 ve Wilcox'un orada sadece bir kuru temizlemeci var. | Open Subtitles | عاملة بالتنظيف الجاف قريبة من تقاطع الشارع الثالث وشارع ويلكس. |
| Çünkü tüm kuru tahta ve saman balyaları yüzünden, ...burası pürmüz gibi patlayabilir. | Open Subtitles | ،لأن مع كلّ الخشبِ الجاف وقش البالات .هذا المكان قد يشتعل كموقدِ اللحام |
| Bazı insanlar senin tavuğunu kuru buluyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يرون أن الديك الرومي الذي تعدينه جافاً |
| Kasaba halkı benden kaçsa da, kimse arkadaşım olmak istemese de, ...her gün kuru yaprak yemek zorunda kalsam da, | Open Subtitles | حتى إذا تجاهلني كل القرية ولا أحد يريد ان يكون صديقي وحتى إذا كان علي أكل الورق المجفف كل يوم |
| kuru ciltli sürüngenlerin gün ışığında daha çok seçenekleri vardır. | Open Subtitles | وبعيداً عن أشعة الشمـس هناك زواحف ذات بشرة جافه لها طرق أخرى |
| kuru sezonda neredeyse yok oluyor. Çünkü sivrisineklerin üreyecekleri bir yer yok. | TED | إنه تقريبا يختفي في موسم الجفاف. لا يوجد مكان يتكاثر فيه الناموس. |
| kuru ve hâlâ canlı olan bir şeye kurumaya toleranslı denir. | TED | وأي شيء يكون جافا هكذا و يبقى حيا، نسميه قابلا للبقاء جافا. |
| Ancak son zamanlarda öğrenme öncesinde de uyku gerektiğini keşfettik, beyninizi hazırlamak için, tıpkı kuru bir sünger gibi yeni bilgiyi emmeye hazır. | TED | ولكنّنا اكتشفنا حديثًا أنّك تحتاج إلى النّوم قبل التّعلّم أيضًا لتجهّز دماغك، تقريبًا مثل إسفنجة جافّة جاهزة في البداية كي تمتص معلومات جديدة. |
| Çünkü bu zarf boş kağıtlarla ya da senin kuru temizleme faturalarınla dolu. | Open Subtitles | لأنّ هذا الظّرف لا يحتوي إلى على أوراق فارغة أو فواتير غسيل ملابسك |
| ve üzerimdeki ıslak kıyafetlerimi çıkarıp, kuru martiniye devam etmeliyim diye düşündüm | Open Subtitles | فقررت أني سأنزع تلك الملابس المبتلة وألبس مارتيني مجفف |
| Mesela seni dün kuru temizlemeciye, eczaneye ve postaneye benim götürmem gibi mi? | Open Subtitles | مثل البارحة عندما أجبرتني على إيصالك الى المصبغة و الصيدلية و مكتب البريد؟ |
| kuru ve serin oldukları zaman, güvenli ve itaatkârdırlar. | Open Subtitles | عندما يكونوا فى حاله جفاف وبروده، يصبحوا فى أمان ومطيعين. |
| kuru kalacağımız bir yerlere de gidebilirdik. | Open Subtitles | فنحن باستطاعتنا أن نذهب لأى مكان نبقى فيه جافين |
| Şili'nin kuzeyinde bulunan çöl, Dünya'nın en eski ve kuru çölü. | TED | تقع في شمال تشيلي، إنها الصحراء الأقدم والأكثر جفافاً على الأرض. |
| kuru kalabilmeleri için aralarından hava geçsin diye. | Open Subtitles | لترك مسافة للهواء ليمر بينها وهذا حتى يجف الخشب. |