"sorgu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإستجواب
        
    • التحقيق
        
    • الاستجواب
        
    • استجواب
        
    • الشرعي
        
    • إستجواب
        
    • الأستجواب
        
    • التحقيقات
        
    • للإستجواب
        
    • للاستجواب
        
    • للتحقيق
        
    • تحقيقات
        
    • مستجوب
        
    • استجوابه
        
    • محقق الوفيات
        
    NCIS'in sorgu odasına getirilmek evliliğe başlamak için iyi bir yol değil. Open Subtitles أن أحضر إلى مركز التحقيقات لأجل الإستجواب ليست أفضل طريقة لبدء زيجة
    Dün sorgu odasında çok duygusal bir ortam vardı. Open Subtitles هناك الكثير من العواطف التي ظهرت البارحة حول غرفة الإستجواب
    Bir numaralı sorgu odasına bir ekip gönderin. Lanet olsun! Open Subtitles لدينا الرمز 12 قيد التنفيذ نحتاج لفريق لغرفة التحقيق واحد
    Sarah James, onunla San Diego'da yaşayan kadın, şu an sorgu odasında. Open Subtitles سارة جمس التى عاشت معها في سان ديغو في غرفة التحقيق الان
    Onunla sorgu odasında ne kadar zaman geçirdiniz umurumda değil. Open Subtitles لا آبه كم من الوقت قضيت في غرفة الاستجواب معه
    Sorguda önce ve sorgu boyunca avukat tutma hakkına sahipsin. Open Subtitles لديك الحق في الحصول على محام قبل وأثناء أي استجواب
    Mesele şu, ne kadar zeki olduğumuzu düşünsek de bu deneyin muhtemel sonucu 4,5 gün önce sorgu yargıcının seni araması. Open Subtitles الشيء هو مهما توقعنا اننا اذكياء اكبر نتيجة لتجربتنا هي انك منذ 4 ايام مضت تلقيت اتصال من المكتب الطب الشرعي
    Sana söylemem. Bir dakikalık sorgu sonrasında bülbül gibi ötersin. Open Subtitles نعم و كأنني سأخبرك و بدقيقة إستجواب واحده ستفتح مثل الجوز الأردني
    Komiser, diger görgü taniklari sorgu odasinda. Open Subtitles أيها المفوض، إن الشهود الآخرين في الإستجواب
    sorgu odasında beni öldüreceğini düşündüm. - Randy tutuklandı. Open Subtitles أنا إعتقدت أنك تريد قتلى فى حجرة الإستجواب
    Genelde sorgu odalarında telefon çekmez. Open Subtitles غرف الإستجواب هذه تكون معزولة من خدمة الهاتف الخلوي
    Ne yazık ki sorgu sırasında öldü. Open Subtitles لكن لسوء الحظ فارق الحياة أثناء الإستجواب
    Bu şartlar altında, sorgu yargıcı Ryan'ın, sanığın Peder Lambert'i öldürdüğünü ispatlanmasını sağlamaktan başka alternatifi yoktu. Open Subtitles في مثل هذه الظروف لم يكن هناك بديل لقاضي التحقيق رايان سوى جعل نتائج التحقيق الذي قام به يتضمن الاتهام بقتل الاب لامبرت
    sorgu yargıcının sorusu bu mahkemenin.. Open Subtitles السؤال الصادر من هيئة قضاء التحقيق عني إن كنتُ صبّاغ منازل يعتبر نموذجيًا
    sorgu yargıcının elindeki not defteri.. Open Subtitles سجل التدوين لهيئة التحقيق القضائية تؤكد ما أقول
    Gelişmiş sorgu teknikleri hakkında kongre binasında bana verdiğin ifadeleri düşünürsek... Open Subtitles بالنظر لعدد المرات التي أصريت لجعلي أشهد بشأن تقنيات الاستجواب المحسّنة
    Annesi sorgu odasında olsaydı sonuç Brendan için farklı olur muydu bilmiyoruz. TED لسنا نعلم إن كان الوضع سيختلف مع بريندان إذا رافقته والدته في غرفة الاستجواب.
    sorgu yargıcının soruşturması. Basit bir prosedür. Open Subtitles انه استجواب لمعرفة سبب الوفاة اجراء أكثر بساطة بكثير من المحاكمة
    sorgu yargıcı, ölen adamın otopsisine başlamış. Open Subtitles أجرى الطبيب الشرعي بعض الفحوصات على رجلنا الميت
    Bu yüzden temiz, hoş bir sorgu odasında olacağına bu çöplükte kelepçeli oturuyorsun. Open Subtitles ولهذا السبب أنت مقيد بالأصفاد بمستودع القمامة هذا، بدلاً من غرفة إستجواب نظيفة ولطيفة.
    Normal şartlar altında... iyi bir sorgu yavaş yavaş yapılır. Open Subtitles في الظروف المثالثة الأستجواب الجيد يمشي ببطئ
    Seninle sorgu odası dışında konuştuğumuzun tek kanıtı o kasetti. Open Subtitles هذا الشريط كان الإثبات الوحيد اننا تحدثنا خارج غرفة التحقيقات
    sorgu için benimle gel. Open Subtitles التدخل في عمل مسؤول شرطة تعال معي للإستجواب
    Hiç dört kişiyi aynı sorgu odasına koymadık. Nedenini bilmek ister misiniz? Open Subtitles لا نضع أربع أشخاص معا للاستجواب في غرفة واحدة، هل تعلم لماذا؟
    Yok bir şey. Belli sorgu için. - Ben de gelirim. Open Subtitles لا بأس يا نوردان، كل شيء على ما يرام، من الواضح إنه للتحقيق
    Bu bir FBI sorgu odası... ve soruları ben sorarım... Open Subtitles هذه غرفة تحقيقات الاف بي اي وانا من يسأل الاسئلة
    Bir tanesi de Kolombiyalı bir sorgu yargıcıydı. Open Subtitles أحد الذي كَانَ a مستجوب السجنِ الكولمبيِ،
    Bir ajan dahili soruşturmadayken prosedür sorgu tamamen bitene kadar onu yalıtılmış tutmaktır. Open Subtitles فالاجراءات ان يتم عزله حتى يتم استجوابه نهائياً
    sorgu yargıcı sana gıcık. İnsanlar, salak teknisyenler... Kim bilir? Open Subtitles محقق الوفيات يكرهك تكنولوجيا الناس اللعينة, من يدرى؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more