"أترك" - Traduction Arabe en Turc

    • bırakın
        
    • bırak
        
    • izin
        
    • terk
        
    • bırakıp
        
    • bırakmayacağım
        
    • bırakayım
        
    • bırakamam
        
    • bırakacağım
        
    • bırakmadım
        
    • bırakmamı
        
    • bırakırım
        
    • bırakmıyorum
        
    • bırakmaya
        
    • ayrılmak
        
    Merhaba, ben Chloe. Şu anda yokum. Mesaj bırakın, sizi ararım. Open Subtitles مرحبا كلوي تتكلم ولست موجودة الآن أترك رسالة وسأعاود الإتصال بك
    Şimdi, rahatlayın, Mr. Swanson, ve bırakın anestezi uzmanları işlerini yapsınlar. Open Subtitles الآن .. فقط استرخي سيد سوانسون و أترك المخدر يقوم بعمله
    Hey, adamı rahat bırak O haklı. "tamir yok " Open Subtitles أنت أترك الرجل بحاله إنه على حق لا يمكن إصلاحها
    Dinle, seni nereye istersen götüreceğim. - bırak çocuk gitsin. Open Subtitles سأحلق بك إلى أي مكان تريده فقط أترك الولد يذهب
    Kendi kendime söz vermiştim, sen ayrıIıncaya kadar bunun olmasına izin vermeyecektim. Open Subtitles وعدت نفسي أن لا أترك هذا يحدث حتى لو كنتِ تعيش لوحدكِ
    Altı hafta önce, karımı ve çocuklarımı terk etmeye hazırdım. Open Subtitles قبل 6 أسابيع كنت مستعدا ان أترك زوجتي و أولادي
    Dr. Paul Faulkner'ın cebi. Bip sesinden sonra mesajınızı bırakın. Open Subtitles مرحبا, هذا عاتف دكتور فولكنر النقال أترك رسالتك بعد الصافرة
    - Tabii böyle düşünürsün. Şu an size cevap veremiyorum. Lütfen mesaj bırakın. Open Subtitles بالطبع ستظن ذلك رجاءً أترك رسالة بعد سماع الإشارة إنهم رجال صالحون كيلي
    Tamam, paramı, güneş kremimi ve tamponumu alabilirsiniz, ...ama ehliyetimi bırakın. Open Subtitles حسناً، بوسعك أن تأخذ نقودي، المبيض والمناديل لكن أترك رخصة قيادتي.
    O zaman kolumu bırakın, yoksa bağırmaya başlayacağım. Open Subtitles أذن أترك ذراعى وألآ سأقدم بك شكوة بتهمة وحشية الشرطة
    Ama düz ekranı bırak. Düz ekranımı alırsan seni öldürürüm. Open Subtitles ولكن أترك تلك الشاشة المُسطحة لأنه إن أخذتها فسوف أقتُلك.
    En azından işin bittiğinde dosyaları bana bırak. Bu programların ortaya çıkması gerek. Open Subtitles أقلها عندما تنتهي ، أترك لي تلك الملفات يجب أن تُفضح تلك البرامج
    Şimdi devam et, boruyu bırak ve git ufak arkadaşını kurtar. Open Subtitles و الآن هيا ، أترك القضيب و أمض لتنقذ صديقك الصغير
    Tek oğlumun kana susamış kalabalık tarafından parçalanmasına izin veremem. Open Subtitles لن أترك إبني الوحيد يُمزق إرباً بواسطة غوغاء متعطشين للدماء
    Hayır, bunun kötü giden bir şey olmasına izin veremem. Open Subtitles لا، لن أترك هذا ليكون السبب الذي سيُفسد الزفاف اليوم
    Ne zamanlama ama. Tek istediğim burayı terk etmekti ama sen geldin. Open Subtitles ياله من توقيت , إننى أريد أن أترك هذه المدينة وأنت هنا
    Annem test tüplerini bırakıp gelmeni söyledi. Akşam yemeği hazırladı. Open Subtitles أمي تقول أترك أنابيب الإختبار وتعال الآن، لقد أعدت العشاء
    Kullanılabilir bir kanıt bırakmayacağım fakat o bir şeyler buldu. Open Subtitles لن أترك أية أدلة نافعة ولكنها عثرت على شيء ما
    Olduğu gibi bırakayım mı ya da etrafından fazladan alayım mı?" TED هل أترك الأمور كما هي أم تريدون أن أاستئصل بعض الأجزاء الإضافية حول الورم؟
    Olmaz, seni asla bırakmam, kardeşimi asla yarı yolda bırakamam ama içmem gerek. Open Subtitles لا , أنا لن أتركك أبدا لا يمكنني أبدا أن أترك أخي لكي يا اخي , على أن أحظى بشراب واحد
    Banyo hemen koridorun karşısında ışığı senin için açık bırakacağım. Open Subtitles التواليت في أخر الممر سوف أترك الضوء مشعتلا من أجلك
    Ben asla oluruna bırakmadım. Bu sayede insanların nefretini kazandım. Open Subtitles ،إنّي لم أترك الأمر وشأنه أبداً .لهذا السبب الناس تكرهني
    İşimi bırakmamı ister misin böylece kız arkadaşın var gibi hissedersin? Open Subtitles ماذا تريد منى؟ أتريدنى أن أترك عملى حتى يكون بإمكانك أن تحس أن لديك صديقة؟
    Bu ceza vermek olur ve ben onu Tanrı'ya bırakırım. Open Subtitles هذا سيكون عقاب , وأنا أترك هذا لله ليفعله ويقرره
    Bak ne diyeceğim... Neden elması çalıp yaşlı çekici Müfettişi arkada bırakmıyorum? Open Subtitles لماذا لا أسرق الماسه و أترك ورائي ذلك القفاز القديم ؟
    Özgürlüğümün ve eğlencemin, izlerini, kelimenin tam anlamıyla, yavaş yavaş bırakmaya başlayınca, insanların şaşırmış ve alakadar tepkilerini görmek oldukça heyecan vericiydi. TED عندما بدأت حرفياً أترك آثاراً لمرحي وحريتي، كان من المثير أن أرى ردود أفعال الناس التي يملؤها الإهتمام والإندهاش
    Kavga ettikten sonra arayı düzeltince, yanından hiç ayrılmak istemiyorum. Open Subtitles عندمانتعاركوالماكياجعلى هذا النحو، لا أريد أن أترك جانبك أبداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus