"أنا آسف" - Traduction Arabe en Turc

• Üzgünüm
• Kusura bakma
• Affedersin
• Kusura bakmayın
• - Özür dilerim
• Affedersiniz
• üzüldüm
• pardon
• üzgünüm ama
• Çok üzgünüm
• özür
• için üzgünüm

Sinsi : Üzgünüm Woody. Ama onlara hak vermek zorundayım.
سلينكي: أنا آسف يا وودي لكن علي أن أوافقهم الرأي.

Sana bunu söylediğim için Üzgünüm ama bu başarılı değil.
أنا آسف لإخبارك بهذا، ولكنني لا أعتقد أن منتجك ناجح.

Böldüğüm için Üzgünüm, ama Grant Kalesi genel alarm verdi efendim.
أنا آسف للمقاطعة، لكن حصن جرانت يومض بتوجيه إنذار عام، سيدي

Benim hatam Üzgünüm, geçen haftaydı yani benim düşündüğümden bir hafta öncesi.
إنها غلطتى , أنا آسف لقد كنت أتحدث عن الثلاثاء قبل الفائت

Kusura bakma ama şu şeyi gömmen gerekiyor. - Yoksa üstüne kusacağım.
أنا آسف عليك أن تدفن هذا الشيء و إلا سأتقيأ في حضنك

- Üzgünüm Çavuş, şimdi konuşamam. - Ne demek istiyorsun?
أنا آسف لا يمكنني التحدث الآن مالذي تعنيه بهذا ؟

- Annen de çok oldu ama. - Üzgünüm, Marisa.
ـ لقد تجاوزت أمك حدودها ـ أنا آسف يا ماريسا

Gerçekten Üzgünüm. Sana iyi eğlenceler. Haftaya konuşuruz, tamam mı?
و أنا آسف حقاً، استمتع بوقتك سنتكلم الأسبوع الماضي، حسناً؟

O şeyin içinde olmasından dolayı Üzgünüm ama beni kurtaracaklar.
أنا آسف لكونك حاملة لهذا الكائن لكني سأنجو عندما يأتون

Bak, dostum... seni bu pisliğin içine çektiğim için Üzgünüm.
انظر , يا رجل أنا آسف أدخلتك في هذا التبن

- Görelim. - Üzgünüm efendim, o oda temiz, statik...
فلنره أنا آسف سيدي لكنها غرفة معقمة خالية من العدوى

Hayır, veremem. Burda olduğum sürece, gelişmeler benim kontrolüm dışında. Üzgünüm.
لا، لا استطيع، ما دمت هنا أنها خارج سيطرتي، أنا آسف

Ve eğer bunun için senin üstüne geliyorlarsa, Üzgünüm, gerçekten.
وإذا هم ينهالون عليك لذلك، أنا آسف. أنا حقا صباحا.

Benden ve çocuklarından sakladığın bu sırlar artık bitmeli.... ...Üzgünüm.
كل الأسرار عني وعن الأولاد يجب أن تتوقف أنا آسف

Üzgünüm sana dün uğrayıp yemek getiremedim, ve bunun bir daha olmaması için elimden geleni yapacağım ama sen dışarı çıkamazsın.
أنا آسف لأنني لم آتي البارحة، ولم أحضر لك الطعام سأحاول ألا يتكرر ذلك مرة أخرى .. ولكن لا يمكنك الخروج

Değeri var mı bilmem ama karımın atalarının çektirdikleri için Üzgünüm.
مهما كلّف الأمر , أنا آسف لما جعلك أسلاف زوجتي تعانيه

- Çocukluk eşyalarınızı tutamayacağımız için Üzgünüm. - Önemli değil.
أنا آسف نحن لا يمكن تخزين الأشياء طفولتك بعد الآن.

Üzgünüm eğer buraya resim çektirmeye geldiyseniz.. ben artık çalışmıyorum.
أنا آسف, إن كنتم تبحثون عن الصور, فأنا خارج العمل

Kusura bakma da senin için noktaları birleştirmem mi gerekiyor?
أنا آسف, هل تريدني حقاً أن أوصل النقاط لك ؟

Affedersin ama, böyle korkutucu bir surat takınmana gerek yok.
أنا آسف ولكن لم يكن عليك ان تكوني مخيفة هكذا

Hayır, hayır, hayır, bu sefer ben yapamam, millet, Kusura bakmayın.
لا, لا, لا لست أنا هذة المرة, أنا آسف يا رفاق

- özür dilerim Zerkes. - Tamam sorun değil. Buna alışığım.
أنا آسف يا زيروكسس لا عليك ، أنا على ما يرام

Affedersiniz, Merhaba. Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim. Koalaca biliyor musunuz?
معذرة مرحباً أنا آسف لإزهاجك هذا أنا الكوالا هل تعرف الكوالا ؟

Bunu duyduğuma üzüldüm. Şimdi buraya gel de beni al.
أنا آسف لسماع ذلك و الآن احضر إلى هنا لتصطحبنى.

- pardon, anlamadım? Koridorda kaç oda var. Bana sayar mısın?
أنا آسف , ماذا كم عدد الغرف في هذا الطابق.لماذا.عدديها لي

Bak, kız arkadaşınla olanlar için çok Üzgünüm, gerçekten Üzgünüm.
انظر، أنا آسف لما حدث مع خليلتك، أنا حقاً كذلك

Ben de seni aramak üzereydim. Oturma odası duvarın için özür dilerim.
كنت على وشك أن أتصل بك، أنا آسف على جدار غرفة الجلوس