"اختيار" - Traduction Arabe en Turc

• seçim
• seçmek
• seçimi
• seçme
• seç
• tercih
• karar
• seçeneğim
• seçenek
• seçebilirsin
• seçebilir
• seçildi
• seçmem
• seçmeme
• seçerken

Bir görüntü üzerinden iletişim kuracaksanız her yaratıcı seçim önemlidir.
عندما تتواصلون من خلال صورة، فإن كل اختيار إبداعي مهم.

İyi seçim soka. Ve buraya programdan dört gün önce geldik.
اختيار موفق يا ساكا, و نحن هنا قبل الموعد بأربعة أيام

ve iki - TED 2006 temasını ben seçmek istiyorum
و اثنان – أريد اختيار شعار مؤتمر تيد لعام 2006.

Kontrol edebileceğiniz etkenleri baz alarak çözümler formüle edersiniz. İster beceriler, ister gübre, isterseniz de bitki seçimi olsun.
فتضع إجراء مستندا إلى العوامل التي يمكنك السيطرة عليها. سواء أكان ذلك في المهارات أو الأسمدة أو اختيار النباتات.

Üçüncüsü de sana kimin hedef olacağını seçme hakkı veriyor.
والثالث يعطيك الخيار من اختيار من سيكون الهدف الخاص بك.

Bilirsin işte, bir şarkı seç ve uyuyana kadar içinden söyle.
تعلمون، مجرد اختيار أغنية ثم غنائها داخل رأسك حتى تغفو، حسنا؟

O zaman müşterilerin en çok tercih ettiği tadı bulabilirsin.
و بعدها اختر افضل اختيار للزبون و هذا هو الموضوع

Harika bir seçim olduğunu söylemiyorum. Onun seçimi olduğunu söylüyorum.
لستُ أقول أنّه اختيار رائع، بل أقول إنّه خياره هو

Bu bir seçim değil Anne sana kaç kere söyledim.
انه ليس اختيار يا أمى لقد أخبرتك هذا من قبل

Vites seçmek bana arabanın iç dizaynını nasıl istediğimi söylemiyor ama beni seçim yapmaya hazırlıyor.
بالرغم من ان اختيار ناقل الحركة لا يخبرني اي شيء عن ديكوري الداخلي مازال يجهزني الى كيفية الاختيار

Bu tasarım süreciyle iyi bir seçim yaptığını hissetti çünkü hem etkili enerjiyi elde etmiş hem de binayı yerleşik mikrobiyal alandan temizlemişti..
أحس و كأنه اتخذ اختيار جيد جداً مع عملية التصميم لان كان كلا كفائه الطاقة و قد اختفى المقيم المايكروبي الطبيعي لهذا المبنى.

Bu sadece standart bir seleksiyon. Yaşama kabiliyetine göre seçebiliriz, kimyasal madde veya petrol üretimi veya aşı üretimi vs. için seçim yapabiliriz.
وانها مجرد اختيار قياسي. يمكننا الإختيار للوفرة، الإنتاج الكيميائي أو الوقود، إنتاج اللقاحات، وهلمجرا.

Ancak belli bir yaşa gelmiş erkek evlenmemiş olduğunda sadece daha seçim yapmamış olduğunu düşünüyoruz.
والرجل الذي بلغ سنًّا معينًا دون زواج، نفكر بأن النحلة لم تقرر بعض اختيار الزهرة.

Biliyorum, biliyorum, fakat doğru şans tılsımı seçmek zor bir karardır.
أعلم، ولكن اختيار قطعة نقود الحظ السعيد الصحيحة قرار كبير جداً

Parfümler, yağlar. Ayrıca üstümde parçalayacağın bir kıyafet seçmek istiyorum.
العطور، الزيوت و أريد اختيار الثوب الذي ستمزقه من عليَّ

İster üniversitede, ister yerel, ister ulusal seviyede olsun bu ülkeyi muhteşem kılan liderlerimizi seçme yetkisine sahip olmamızdır.
إن كان على الصعيد الجامعي أو المحلي أو الوطني. ما يجعل هذا البلد عظيماً هو قدرتنا على اختيار قادتنا.

Bir kurban seç, zehirle ve onu bir otele gönder.
ثم اختيار مهجورة من الشارع، السم له، ثم إرساله إلى فندق.

Belki "şanslı" kelimesi yanlış bir tercih oldu ama seni iyileştireceğim.
اسفة ربما كلمة محظوظا كانت اختيار سئ للكلمات لكننى سوف اعالجك

Bu adam bir makine. Yani tek yaptığı, kazanacakları tahmin edip, karar vermek.
هذا الرجل آلة و كل ما يقوم به هو العمل و اختيار الرابحين

Kabul ettim. Başka seçeneğim yoktu. Hakkımda çok şey biliyordu.
وقد وافقت, لم يكن لدىّ اختيار فقد عرف عنى الكثير

Ben başka bir seçenek göremiyorum . Hiç yaptın mı?
لا ارى اى اختيار اخر هل قمت بذلك من قبل؟

Kendi ebeveynlerini seçebilirsin. Ben öyle yaptım.
و يمكنهم اختيار ابواهم المفضلين انا فعلت ذلك

Duraklatmadan seyirciler, dinlemek istedikleri dili seçebilir.
بدون أي فواصل، وبإمكان الجمهور اختيار اللغة التي يودون الاستماع لها.

Yapılacak olan biyosfer projesi için Batı Yakasının yukarısından Elaine seçildi.
تم اختيار إلين لتمثيل الحي الغربي العلوي في مشروع بيوسفير القادم.

dedi. "Ve şimdi bir sperm donörü seçmem gerekecek."
والآن يتوجب عليّ اختيار مانح للحيوانات المنوية

Elbise ve mücheverlerimi seçmeme yardım edip uyumadan önce saçlarımı tarayacaksın.
ستساعدينني على اختيار الأثواب والجواهر وعلى تسريح شعري قبل أن أنام

Kendimiz için bir şeyler seçerken çok fazla vakit harcarız ve yapabileceğimiz müşterek seçimlere çok az kafa yorarız.
لقد قضينا الكثير من الوقت في اختيار الأشياء لأنفسنا و بالكاد تنعكس على الخيارات المجتمعية التي يمكننا القيام بها