"الحياة" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşam
        
    • hayat
        
    • hayatın
        
    • hayatını
        
    • yaşamak
        
    • yaşamın
        
    • hayatım
        
    • hayatında
        
    • can
        
    • hayatı
        
    • yaşamı
        
    • hayata
        
    • hayatta
        
    • yaşama
        
    • hayatla
        
    Ama yaşam ölümü alt etmekle ilgili birşey değil, değil mi? TED ولكن الحياة ليست تتعلق دوماً بتفادي الموت .. أليس كذلك ؟
    Dünya'da, sıfırdan bir yaşam formu yaratmayı denemek için harika deneyler yapılıyor. Bildiğimiz DNA formlarından çok farklı olabilecek türden bir yaşam. TED يجري القيام بها في محاولة لخلق الحياة من نقطة الصفر، قد تكون مختلفة جداً عن أشكال الحياة ذات الحمض النووي الذي نعرفه.
    Bu güvenli hissettiğim yerdi. yaşam hakkındaki kesinlik ve berraklıktı. TED هناك حيث شعرت بالأمان. مثل لي ذلك يقين ووضوح الحياة.
    Herşey buraya kadar çıkıyor, bir hayat döngüsü var dediler. TED كل الامور التي يعرضونها هنا .. تعبر عن دورة الحياة
    Eğer sosyal ağların üst lineer eğimi üzerinden konuşursak, birim başına daha fazla demektir, teori der ki; hayatın hızı artar. TED إذا كانت هذه هي الشبكات و تدرجها الخطي الفائق اكثر للفرد الواحد في هذه الحالة النظرية تقول أنك زدت تسارع الحياة
    Dünya'nın "Sır"rı Etrafımızda hayatını koşullu yaşayan birçok insan var. Open Subtitles لاحظنا أن الكثير من الناس يعيشون الحياة يطريقة مشروطة جدا
    İkimiz de işe yaramaz olursak yaşamak daha kolay olur. Open Subtitles بعدما أصبحنا نحن الأثنان بلا فائدة سوف تكون الحياة أسهل
    Sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağacın üzüntüsünü anlayabilmek için, baharda yeniden çiçekler açtıran yaşam döngüsünü iyi kavramak gerekir. TED فهم سبب حزن الأشجار التي تفقد أوراقها في الخريف هو محاولة لفهم دورة الحياة التي تعطينا أزهارا في الربيع.
    Yani biz yaşam İçin Dünya fikrini ortaya atsak, evrensel bir fon, Bhutan İçin yaşam'ın dünyaya yayılması adına teşvik? TED ولكن، ماذا لو وضعنا برنامج مثل الأرض مدى الحياة، صندوق عالمي لدفع مشروع مثل بوتان مدى الحياة ليشمل العالم كله؟
    yaşam bu çemberi aştığı zaman, oyunlar küçük,karanlık ve gülünç oluyor. Open Subtitles فى كل مرة تخترق الحياة هذه الدائرة, الألعاب تصبح تافهة وسخيفة.
    Anlattıklarınıza bakılırsa, talihsiz kardeşiniz geri dönüşü için gereken yaşam gücünün kaynağı olmuş. Open Subtitles عن ماذا أخبرتني أنه كان سوء حظ أخيك اللذين قدموا قوة الحياة لقيامته
    Ki bu yaşam destek birimini de devre dışı bırakır. Open Subtitles و التي ستعمل على غلق أجهزة دعم الحياة الخاصة به
    "Diğer gezegenlerin nasıl olduğunu keşfederek, diğer yıldız sistemlerindeki gezegenlerde yaşam olup olmadığını keşfederek, kendimizinkinin anlamını tam olarak kavrayabiliriz." Open Subtitles يشمل على الكثير من صور الحياة. باكتشاف ما تبدو عليه الكواكب الأخرى, باكتشاف إن هناك حضارات على كواكب بنجوم أخرى,
    Ben her zaman düşük yaşam formlarının faydasız olduğunu düşündüm. Open Subtitles لقد ظننت دوماً أن اشكال الحياة الأقل غير ذات جدوى
    Bütün yaşam formlarını "saflık" denilen siyah bir maddeyle zehirliyorlar. Open Subtitles هم يصيبون كلّ أشكال الحياة الأخرى بالمادة السوداء دعت نقاوة.
    Bugünün yaşam tarzı sizi gergin ve sabırsız mı yapıyor? Open Subtitles هل نمط الحياة اليوم يجعلك متوتر و غير صبور ؟
    Şimdi o ana kadar, düşündüm ki, 50'ye gelmiş biri olarak, gerçekten çuvalladığım hayat becerilerinden bir tanesi ayakkabılarımı bağlamaktı. TED الآن حتى تلك اللحظة، كنت اتوقع، بوصولي ل 50 سنة، بأن احد مهارات الحياة التي فعلا اتقنتها كانت ربط حذائي.
    Fotoğraf ve videolar gündelik hayatın bir parçası haline geliyorlar. TED الصور والفيديوهات أصبحت جزءًا متكاملا مع الحياة على مستوى العالم
    Gelecek nesiller için, bu ülkenin vahşi hayatını korumaya söz veriyorum. Open Subtitles هذا الرئيس ملتزم بحماية الحياة البرية في هذه البلد لأجيالنا القادمة
    "yaşamak bir mücadeledir" derdin. Ölmemek için verilen bir mücadele... Open Subtitles لقد قلتي أن الحياة كفاح كذلك كافحي لكي لا تموتين
    Peki bu bize yaşamın başlangıcı ve anlamı hakkında ne anlatacak? TED فماذا يخبرنا ذلك عن أصل نشأة الحياة وعن معنى الحياة ؟
    hayatım boyunca hızlı olmaya değil, mükemmel olmaya çalıştım Martha. Open Subtitles لست أهدف للسرعة ، مارثا أهدف لتحقيق الكمال في الحياة
    hayatında hiç Mitchell Cafferty'i birilerinin bu kadar önemseyeceğini düşünür müydün? Open Subtitles هل تعتقد بان اي احد في الحياة يهتم بامر ميتشيل ؟
    Herkül, köyümüze yeniden can getirdin. Her şeyi sana borçluyuz. Open Subtitles هرقل، أعطيت الحياة لقريتنا ثانيةً نحن ندين لك بكل شيء
    Ve bence tiyatro tam olarak ışık ile hayatı iyileştirebileceğimiz bir yer. TED وأعتقد أن المسرح هو المكان الذي يقوم فيه الضوء حقاً بتعزيز الحياة
    Deniz çukurlarını, sualtı dağlarını görebilmemiz ve derin denizlerdeki yaşamı anlamamız gerekli. TED نحتاج أن نرى الخنادق العميقة، الجبال المغمورة، ونفهم الحياة في أعماق البحار.
    Bu, bana göre, hayata dair en önde gelen soru. TED وهكذا ، فبالنسبة لي، هذا هو السؤال الأساسي حول الحياة.
    Bunlardan biri belli ifadelerin hayatta kalmak için önemli olması. TED إحداها هي أن بعض التعبيرات مهمة للبقاء على قيد الحياة.
    Hayattan bıktığı ya da yaşama arzusunu kaybettiği için değil. Open Subtitles لم تكن قد تعبت من الحياة أو فقدت رغبة العيش
    Kriz üstüne kriz çıkan bir hayatla baş edebilir miyim, bilmiyorum. Open Subtitles ولا اعرف ان كنت استطيع تحمل الحياة فقط مصيبة بعد الاخرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus