Ya çölde gördüğüm su ne olacak? Kendi gözlerimle gördüm diyorum. | Open Subtitles | وماذا عن المياه التي رأيتها في الصحراء لقد رأيتها بأم عيني |
Ama sonra, Kendi gözlerimle, kuşların buraya uçtuğunu gördüm ve gelmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك رأيت الطيور بأم عيني، وحلقت هنا، وكان لي في المستقبل. |
İnsanlar ne söylerse söylesin, Kendi gözleriyle ne kanıt görürse görsün. | Open Subtitles | مهما قال الناس، بغض النظر عن نوع الإثبات رأى بأم عينيه. |
Jess, Rachel'in annesini arasa mıydım? Bakalım Rachel perşembe akşamı yemeğe gelmek istiyor mu. | Open Subtitles | جيسيكا ، هل تريدين أن أتصل بأم ريتشل لنرى إذا كان سيأتي إلى العشاء يوم الخميس |
En iyisi, neden Kendin gelip görmüyorsun? | Open Subtitles | أو أفضل من ذلك لماذا لا تأتي هنا وتشاهدي بأم عينك |
Tamam, ama geri döndüğünde bu çarşafın altına girip anne ayıyla ilgileneceksin. | Open Subtitles | حسناً,لكن عندما تعود انت ستنزل زحفاً أسفل هذه الشراشف وتعتني بأم الدب |
Öyleyse bence diğerlerinin de çok önemli bir annesi olmalı. | Open Subtitles | نعم اعتقد كل الاخرين يجب ان يحظوا بأم مهمة جدا |
Herhalde hiç annem olmadığı için yas tutuyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي بحالة من الحزن لأنّي لم أحظى بأم |
Farklı yerlere gitmelerini isteyin, Kendi gözleriyle görmelerini, aslında öğrenmeyi deneyimlemelerini, oyun oynamalarını, araştırmalarını. | TED | والذهاب الى الاماكن لرؤية المعلومات والامور بأم اعينهم لكي يعيشوا التعليم حقاً لكي يلعبوا .. لكي يحققوا |
İnsanın kültürel çeşitliliğinin yok oluşu hakkında konuşmuştuk, ve bunun oluşunu Kendi gözlerimle gördüm. | TED | لقد تحدثنا مسبقا عن فقدان تنوع الثقافة البشرية، ولقد رأيتها تحدث بأم عيني. |
Al Jazeera, dinleri adına söylenen ve yapılan şeyleri getirip gösterdi onlara. Usame Bin Ladin'in ve El-Kaide'nin iki yüzlülüğünü gösterdi ve onlara gerekli bilgileri verdi ve Kendi sonuçlarına ulaşmalarına imkan tanıdı. | TED | الجزيرة أحضرت المعلومة إليهم، أرتهم بأم أعينهم ما الذي يقال و يفعل باسم دينهم فضحت رياء أسامة بن لادن و القاعدة و سمحت لهم، أعطتهم المعلومة التي سمحت لهم أن يصنعوا استنتاجاتهم الخاصة |
Buna karşın o hükûmetler Kendi ülkelerinde devrimi teşvik ettiklerinden korktukları eylemcileri, gazetecileri, muhalifleri daha fazla gözetlemeye başladılar. | TED | وللرد, لقد قاموا بتضخيم المراقبة للناشطين, الصحفيين, والمنشقّين والذي كان الخوف منهم بأم يجتذبوا الثورة الى بلدانهم. |
Şimdi, aile büyüklüğü ile çocuk ölüm oranı arasındaki ilişkiyi Kendi gözlerinizle görün istiyorum. | TED | اريد ان اريكم بأم أعينكم كيف ان معدل وفيات الاطفال ينخفض مع انخفاض عدد افراد الاسرة |
O halde konuşmayı kesip hepsine Kendi gözlerimizle... görmeyi teklif ediyorum. | Open Subtitles | أقترح إيقاف مناقشاتنا هذه للحظة ونشاهد كل شئ بأم أعيننا |
Yaşamın değerini anlamamı sağlayan sayamayacağım kadar çok deneyimi Kendi gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت بأم عيني عدد لا يحصى من التجارب التي دفعتني ل مزيد من الوعي المعيشة. |
Jim'in annesini aradım. Bilgi aldım. | Open Subtitles | أتصلت بأم جيم فعــلا وحصلت علي المعلومات |
Jim'in annesini aradım bile ve bilgileri aldım. | Open Subtitles | أتصلت بأم جيم فعــلا وحصلت علي المعلومات |
Kendin görsen daha iyi olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حَسناً، أنا أُفضّلُ أَنْك شاهدْ بأم عينك. |
Bunu Kendin de görebilirsin. Şifresi 51805. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تري بأم عينيك كلمة السر هي 51805 |
Ama geçenlerde, yumurtalık kanserinden kurtulan bir anne Mimi ve kızı Paige ile tanıştım. | TED | لكنني التقيتُ مؤخراً بأم والتي نجت من سرطان المبيض، ميمي وابنتها بيج. |
Kral Claudius, Prens Hamlet'in annesi kral ile evlendiğinden beri, Hamlet'in neden çılgınca davrandığını çözmeye çalışıyor. | TED | يحاول الملك كلوديوس فهم السلوك الجنوني للأمير هاملت منذ زواج الملك بأم الأمير. |
Çocuklarım konusunda fazla korumacı veya endişeli gibi görünüyor olabilirim ama bu nerede yaşadığımı ya da öldüğümü umursamayan bir annem olduğundandır. | Open Subtitles | أريد أن أقول فقط بإني أن بدوت أقلق أو أحمي أطفالي أكثر من اللازم .. ذلك لأنني حظيت بأم لم تهتم إن عشت أو مت |
İnsanlar birbirimize çok benzediğimizi söylüyorlar, o yüzden ben de seni bizzat görmek istedim. | Open Subtitles | لقد قال لى الناس أننا متشابهان كثيرا لذا أردت رؤية ذلك بأم عيني |
Neden ben yıllığı gidip getirmiyorum ve ve siz kendiniz bakmıyorsunuz? | Open Subtitles | حسناً ، لمَ لا أجلب الكتاب السنوي لتروا بأم أعينكم ؟ |
Onun öldüğünü Kendi gözlerimle gördüm. Senden ne istediklerini Kendin gördün. | Open Subtitles | رأيته يموت بأم عيني رأيت ما أردوا أن تراه |