| Mowgli'den uzak dur. | Open Subtitles | ابق بعيداً عن موكلي أيها النمر العجوز اللئيم |
| Bu yıl hep arkalarda, Tanrı'dan uzak kalacak. | Open Subtitles | سيكون في الخلف، بعيداً عن الرب بعيد عن الحركة |
| Bir gün seni, hakettiğin hayatı yaşatmak için, seni uzaklara götüreceğime söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدتكِ بأنه يوماً ما ساَخذكِ بعيداً عن هنا ومنحكِ السعادة التي تستحقينها |
| Evden ayrı ilk yılımı benimle birlikte ayrılmayı seçen küçük kız kardeşimle yönsüz geçirdim. | TED | قضيت سنتي الأولى بعيداً عن الديار أسير بلا هدف بصحبة أختي الصغرى، التي اختارت أن تغادر معي. |
| Dük'ten uzak, Kırmızı Değirmen'den uzaklara! | Open Subtitles | بعيداً عن الدوق وبعيداً عن الطاحونة الحمراء |
| "Derdin ne olursa olsun, Gem'den uzak dur" yaz. | Open Subtitles | وابق بعيداً عن الحانة أيضاً وعن أي مكان يخصني |
| Robbie'yle o bilmiş Lindsay'den uzak, tek başınayken konuşmalıyım. | Open Subtitles | يجب علي أن أختلي بروبي, بعيداً عن ليندزي. |
| Luis'den uzak durmamı söylediğinde seni dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان إستمعَ إليك عندما أخبرَتني ان ابَق بعيداً عن لويس |
| Adam'ı Lana'dan uzak tutmalıyız ve o telefonu almamasından emin olmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا بأن نبقي أدم بعيداً عن لانا و نتأكد بأنك لن تحصلي على ذلك الهاتف |
| Halk Mak'ı Nak'dan uzak tutmak istemiş. | Open Subtitles | ألناس الذين ماتوا هم الذين حاول أخذ ماك بعيداً عن ناك. |
| Yardım etmek istediğini biliyorum ama Pope'dan uzak durmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تريد المساعدة و لكني أريدك أن تبقى بعيداً عن بوب |
| Neresi olursa olsun, bu saraydan çok uzaklara gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريدُ الذهاب بعيداً عن القصر، أيّاً كان هذا المكان. |
| Ben de bir pilotum ve bir gün buradan çok uzaklara uçacağım. | Open Subtitles | أتعلمين, أنا طيار ويوماً ما سأطير بعيداً عن هذا المكان. |
| Diğerinden ayrı yaşadığımız hayatlarımızın zorluğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ضغوط الحياة التي نتعرض لها ، حياة كل منا بعيداً عن الآخر |
| Kriptonit'ten uzak durursam, kimse zarar görmez. | Open Subtitles | أبقى بعيداً عن الكريبتونيت لكي لا يتأذى أحد |
| Çit tamiri için onu dışarı çıkarıp bu yerden uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş dedim. | Open Subtitles | إصحبته للخارج لإصلاح سياج وأخبرته أن يفر بعيداً عن ذلك المكان بقدر إستطاعته |
| Yasa dışı yaşadım ama beni bir tek kanunsuzlar yargılamadı. | Open Subtitles | لقد عشت بعيداً عن القانون، لكنّ المجرمين الوحيدين لا تحاكمني. |
| Sadece bu gece o partiden uzak dur, tamam mı? | Open Subtitles | أريد أن تبقى بعيداً عن تلك الحفلة .. أوكي ؟ |
| Pek uzak yerlere seyahat edemez veya belli bir çevrenin dışına çıkamazsınız. | TED | لا تستطيع السفر أو المغامرة بعيداً عن دائرة محددة. |
| Ama ben- Ve kızımdan da uzak dur, robot. | Open Subtitles | لَكنِّي أنا وابق بعيداً عن بنتي، ايها الآلي |
| Veya sen ve ben Victor'dan uzaklaşıp içki almaya gitsek? | Open Subtitles | أو ربما أنا و أنت يمكننا الذهاب بعيداً عن فيكتور و نذهب لإحضار الشراب؟ |
| - Asla başaramazsın. Asla! - Kellie, sen bu işe karışma. | Open Subtitles | . أنت لن تفعل ذلك , أبداً - . كيلى , إبقى بعيداً عن هذا الأمر - |
| Bu derin federal kazançların ötesinde, evli insanlar daha fazla para kazanıyorlar. Daha sağlıklıyız, | TED | لكن بعيداً عن الاكراميات الفدرالية الجزيلة الاشخاص المتزوجون يجنون مالاً أكثر ونحن أصحاء |
| Erkeklerin bizden hoşlanmaları bir yana, kadınların da müziğimize karşı bir tepkileri var. | Open Subtitles | بعيداً عن أن الأولاد يتفاعلوا مع موسيقتنا, أنهم أيضاً يحبون, رد فعل الإناث تجاه موسيقتنا. |
| Kimse hastanede olmayı sevmez özellikle evinden uzakta bir yerde. | Open Subtitles | لا احد يحب ان يتواجد بالمستشفيات خصوصاً بعيداً عن المنزل |