"زلت" - Traduction Arabe en Turc

• yine
• halen
• ben
• devam
• Daha
• ama
• musun
• mı
• duruyorum
• rağmen
• var
• hala
• hâlâ

Bence yine de yaşlı adamla uğraşmak berbat bir şey.
حسنا ما زلت أظن التامر على الرجل العجوز أمر مقزز

Tamam, ben deliyim. ama yine de bunu bilecek kadar akıllıyım.
حسناً, أنا مجنونة لكني لا زلت عاقلة بما يكفي لأدرك هذا

Hayır, ama yine de. Çok küçük ve önemsiz bir varlığım vardı.
كلاّ، لكن مع ذلك ما زلت موجوداً بهذا الوجود الغير مهم والصغير

Dün sarhoş oldun, bütün gece sarhoş kaldın ve halen sarhoşsun!
كنت ثملاً بالأمس ، وكنت ثملاً طوال الليل وما زلت ثملاً

Böylece ben ulaşımın evrenin merkezi olduğunu düşünmeye devam ediyorum.
لذا ما زلت أعتقد أن النقل هو مركز الكون الثابت.

ben yine de fark yaratmak isteyen herkese Promisin vereceğim.
ما زلت سأعطي البرومايسن لأي شخص يريد الحصول على قدرة

Aman tanrım. İkinci bile olsam orada yine de tabağı yalardım...
أوه, يا إلهي, سأطلب واحدة أخرى و ما زلت تلعق الصحن

yine de bu yarışmayı kazanabilirim çünkü baskı altında kontrolümü yitirmem.
ما زلت أريد الفوز بهذه المنافسة لأني أستطيع العمل تحت الضغط.

ama yine de özür dilerim. Çünkü sen benim babamsın.
ما زلت أريد أن أعتذر، كنت بمثابة الأب بالنسبة لي.

Evet, ama yine de bütün bu internet şeysini aptalca buluyorum.
نعم , لكن ما زلت أعتقد بأن مسألة الانترنت هذه غبية

Seni bağırsaklarından boğazına kadar deşer, yine de burayı alırım.
يسعني تقطيعكِ من أحشائك إلى حُـنجرتك فما زلت مستخوذ عليّها

ama yine de başkalarının hatalarının parasını ödüyormuşum gibi hissediyorum.
لكن ما زلت اشعر، انني ادفع على حساب اخطاء الآخرين

yine de bana yemek borçlusun, akşam 8'de deniz ürünleri.
ما زلت مدين لي بعشاء في كراستيشن على الساعة الثامنة

- İstediğim gibi konuşurum! - Hayır, halen babanım ve konuşamazsın.
أتكلم أي شئ أحب لا، أنا ما زلت أباك أنت لن

Etrafındaki kanyon duvarları kadar sert inşa edilmiş Hover Barajı insanların yaptığı ve halen ayakta kalmış son yapılardan biridir.
حوامات السّد بنيت لكي تكون قاسية كحيطان الوادي التى تحيطها إنها أحد آخر المنشآت التى صنعها البَشَر وما زلت صامدة.

Romeo'mu tekrar görene kadar bu hesapla çok yaşlanacağım ben!
بهذا العدد سأكون عجوز و لكننى لا زلت أتمسك بروميو

Yakında oradan çıkar mısın? Bilmiyorum hayatım. Daha fazla terapi yaptırmalıyım.
لا أعرف يا حبيبتي، ما زلت سأتلقى قدراً كبيراً من العلاج

hâlâ her zamanki kadar zekiyim ve cin gibiyim ama işim yarım yamalak, arada sırada yapılan danışmanlık işleri.
ما زلت موهوبة وذكية جداً تماماً كما كنت، ولكن العمل قليل الآن. في الغالب يكون عملاً استشارياً مؤقتاً ومتقطعاً.

Bu olayın hala UFO'larla ilgili olduğunu düşünüyor musun ?
أما زلت تصدق أن هذا له علاقة بالأجسام الغريبة ؟

Geçen gün sizin aracılığınızla bir mektup göndermiştim. Hatırladınız mı?
ارسلت رساله في ذلك اليوم ان كنتي ما زلت تذكرين..

Yani oyunculuk derslerime de devam edebileceğim. Uyuşturucudan uzak duruyorum.
لا زلت آخذ صفي بالوكالة لم أتعاطى المخدرات في سنة

Suçumu itiraf etmeme rağmen Irina Derevko'nun bir tehdit olduğuna ve mümkün olan ilk fırsatta bunu ispatlayacağına kesinlikle inanıyorum.
فقط الذي على الرغم من دخولي الذنب، أنا ما زلت أعتقد إرينا بحزم دريفكو تهديد وسيثبته في أسبقها الراحة المحتملة.

Benim kendi kişiliğim var. Başka yerlerde merhamet göstermek ayıp değil.
ما زلت لدّي عقل يخصني في مكان آخر، اللطـف شئ مُرضي

Günlerdir çalıyorsun ve çalışıyorsun ama hala ikisi için de hazır hissetmiyorsun.
لقد كنت تدرس وتعزف لأيام لكن لا زلت غير مستعد لأي منهم.