ben halkla konuşan, toplumla çalışan, kapsayıcı ve demokratik araştırmaya inanıyorum. | TED | فأنا أؤمن بالبحوث الديمقراطية الشاملة التي تُنجر داخل المجتمع وتوَجّه للعامة. |
Yahudi olan birini arıyordum, çünkü ben Yahudiyim ve bu benim için önemliydi. | TED | كنت أبحث عن رجل يهودي، فأنا كذلك، و هذا أمر مهم بالنسبة لي. |
ben küçük bir çocukken, yaz akşamları her evin önünde zamanın şarkılarını veya geçmişin şarkıları bir arada söyleyen gençler bulurdunuz. | TED | فأنا عندما كنت صغيراً .. كنت معتادا في ليالي الصيف على سماع الشبان أمام كل منزل يغنون الأغاني المعاصرة أو القديمة |
Yaşıtlarımın hepsinin büyük aileleri vardı, ben tek çocuk olarak büyüdüm. | Open Subtitles | الجميع يملك عائلات كبيره سيدتي ماعدا انا , فأنا طفل وحيد |
Sicilini temiz tutmak için nakil talebinde bulunmazsan, bunu ben isteyeceğim. | Open Subtitles | لو أنك لم تطلب النقل كي تبقي سجلك نظيفاً.فأنا سوف أطلبه |
ben kültür için varım Seni salak, daha dikkatli olamaz mısın? | Open Subtitles | فأنا نصير للثقافة. تباً لك, أليس بالإمكان أن تكون أكثر حذراً؟ |
Krallık Seni bekliyor ve ben de Seni burada himaye ediyorum. | Open Subtitles | إن المملكة تنتظرك و لهذا فأنا إحتفظ بك بمكان أمين هنا |
Seni işinden etmek için uygunsuz bir ilişkiye sürüklemem gerekse bile ben hazırım. | Open Subtitles | إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك, فأنا مستعدة |
Nasıl biri olduğumu gayet iyi biliyorsun. Kendine yalan söyleme. ben söylemiyorum. | Open Subtitles | تعرفين من أي الرجال أنا لا تكذبي على نفسكِ, فأنا لا أكذب |
Bundan sonra ben "gidelim" dediğimde gitmeliyiz dostum, gitmek zorundayız. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، حينما أقول لنذهب فأنا أعني ذلك حرفياً |
- Sizin de gördüğünüz gibi Doktor ben insan değilim. | Open Subtitles | و بما أنك مهووس بالملاحظة يا دكتور، فأنا لست إنسان |
Aslında ben annenin bir arkadaşını Johnny Favorite isimli birini arıyorum. | Open Subtitles | فى الواقع فأنا أبحث عن صديق لوالدتك رجل يدعى جونى فافوريت |
Her şeyden öte ben sadece çocuklarıyla_BAR_kutsanmış, fakir bir ailede doğdum. | Open Subtitles | على كل حال، فأنا ولدت لعائلة فقيرة لم ترزق سوى بالأبناء |
ben hırsız olmak için doğmadım, satıcı olmak için doğdum. | Open Subtitles | فأنا لم أخلق لأكون لصا بل خلقت لأكون رجل مبيعات |
benim gözlerim kahverengi. Sizinki mavi ya da gri olabilir. | TED | فأنا لدي عينان بنيتان. ربما عيناك زرقاء اللون أو رمادية. |
Bir gözüm kör ve diğeri de çok iyi durumda değil. | TED | فأنا أعمىً في عين واحدة، و الرؤية بالأخري ليست بجودة كافية |
Seni öldürmeyeceğim. Hırsızları öldürmeyiz, bir arkadaşa ihanet ettiklerinde bile. | Open Subtitles | لذلك لن أقتلك فأنا لاأقتل الأصدقاء اللصوص حتى ولو خونة |
Şu an seninle uğraşamam. Dünyayı kurtarmak için bir fikrim var. | TED | أنا لست مصدر إزعاج لكم الآن. فأنا لدي فكرة تُنقِذ البشرية. |
CO: Dün beni Washington Sokağı'ndaki o yere gönderdin, şimdi zehirli sarmaşık döküntüsüyle kaplandım. Yani, günlerimiz böyle şeylerle dolu geçti. | TED | كايتريا أونيل: لقد ارسلتني إلى ذلك المكان في شارع واشنطن أمس، والآن فأنا مغطاة باللبلاب السام. هذا هو ما ملأ أيامنا. |
Merak ediyorum, milyarlarcamız artık parmağının ucunda bu güçlü alete sahip, | TED | فأنا أتعجب، لأن المليارات منّا لديهم هذه الأداة القوية بين أصابعنا. |
Minibüs çalmak istiyorsan, sana yardım ederim aşkım ama zaten bir motorsikletimiz var. | Open Subtitles | أتريدين أن تسرقي الشاحنة فأنا معكِ يا حبيبتي ولكننا حصلنا علي دراجة بخارية |
Boğazına ok saplandığı an filmleri bana komik geliyor, sonra bir de ne göreyim, oka doğalgaz faturası bağlı. | Open Subtitles | فأنا أجد أفلامه مُضحكة كما يُضحكك لو اخترق سهمٌ رقبتك ثم تكتشف فيما بعد بأن فاتورة الغاز معلقةٌ به. |
(Gülüşmeler.) ama, zenci bir kadın olmanın yanı sıra, sizlerden başka yönlerden farklıyım. | TED | ولكن إلى جانب كوني سيدة سوداء، فأنا مختلفة عن معظمكم من نواحٍ أخرى |
Biraz tavsiye iyi olurdu, özellikle, Senin gibi çok değer verdiğim birinden. | Open Subtitles | خاصة أنني معجبة بك للغاية فأنا أتذكر حلمي بالوقوف على خشبة المسرح |
Doğal olarak merak ettim. Bu harflerle başka ne yazılabilirdi? | TED | لذا فأنا أتساءل: ما الممكن لهذه الحروف أن تشكل أيضًا؟ |