| Ama gerçek şu ki, doğa, ölüm işinde gerçekten iyidir. | TED | لكنّ الحقيقة هي أنّ الطبيعة جيّدة، جيّدة جدًا في الموت. |
| Ama sonuca şaşırdı, elde ettiği bu bileşik portre güzeldi. | TED | لكنّ ما أدهشه، أنّ الصور المركبة التي أنتجها كانت جميلة. |
| Bu yüzden, sesinizi duyarsınız Ama beyniniz aslında sesinizi hiç dinlemez. | TED | فتسمع صوتك لكنّ دماغك في الحقيقة لا يستمع البتّة لصوتك فعلاً. |
| Ama huni ağ ören örümcek sekiz saniyede öldürebilir, sadece size bakarak. | Open Subtitles | لكنّ العنكبوت ذات الشبكة القمعيّة ,تقتلك في 8 ثوان بمجرّد النظر إليك |
| Öyle yapmamalıydım. Fakat köpekleri getirememem, zor kabullenilebilir bir şeydi. | Open Subtitles | لكنّ كان من الصعب قبول انى لن أعود إلى الكلاب. |
| Ama bu isimle ilgili tuhaf bir ilgim olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | لكنّ انا اشعر ان هناك علاقة غريبة إلى هذا الاسم. |
| Gündüz onlara günlerini göster, Ama geceleri Sonny'le keyfine bak. | Open Subtitles | تركل تلك المؤخّرة أثناء اليوم لكنّ ليلاً تستمتع مع سوني |
| Oradaki göreviniz için teşekkürler Ama sizi yine göndermek zorundayız. | Open Subtitles | نقدّر مجهودكم بالخارج هناك, لكنّ يجب علينا أن نعيدكم في |
| Nezaketiniz için teşekkürler Ama buna iznimiz yok. Para üstünü alın. | Open Subtitles | شكرا للطفك لكنّ هذا غير مسموح لنا به رجاء خذ الباقي |
| Tam olarak bitirmiş değiliz Ama bir düzine erkek çocuğa yetecek yerimiz olacak. | Open Subtitles | لم ننتهي منه تماماً لحد الآن، لكنّ لدينا مساحة كافية لدزينة من الأطفال. |
| Ama gerçekte değilsin tabii. Onlar için bir şey yapamazsın. | Open Subtitles | لكنّ, بالطّبع, لست الالــه لا يمكن أن اعمل شيئًا لهم |
| Ama bu resim Mondrian'in yüzyılın başında yaptığı bir çalışma olabilir. | Open Subtitles | لكنّ يظهر بأنّ هذا العمل ..يحمل ميزاتموندريان. والمرسومة في بداية القرن. |
| Teşekkürler Ama kolej ücretini karşılayamam ve Cohen'lardan da bu ücreti karşılamalarını isteyemem. | Open Subtitles | شكرا، لكنّ لا أستطيع تحمّل مصاريف الكليّة ولا أود أن تدفع عائلة كوهين. |
| O hayal gücü çok gelişmiş birisi.Ama bu kötü değil, değil mi? | Open Subtitles | لديها خيال نشط جدًّا . لكنّ ذلك غير سيّئ، أليس كذلك ؟ |
| UZERINDE MIKROFON OLMAYABILIR, Ama BU HAREKET, TAM AYNASIZ HAREKETI. | Open Subtitles | صحيح أنكَ لا تحمل جهاز تسجيل لكنّ تلك حركة شرطيّ |
| Soğuk çarpması çok kötü görünmüyor Ama arterini hemen onarmam gerekiyor. | Open Subtitles | لن تضرّك قضمة الصقيع كثيراً لكنّ عليّ أن أصلح الشريان الآن |
| Uzun zaman nefret ettim Ama hayat nefretle geçirmek için çok kısa evlat. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ذلك لفترة طويلة , لكنّ الحياة قصيرة جداً لنحقد يا بني |
| Bu konuda bir şeyler okumuştum Ama doğrusu hiç görmemiştim. | Open Subtitles | نعم، قرأت عن هذه لكنّ حقا لم ارى مثلها أبدا |
| Ama kurtulanlar artık geminin silahlarından etkilenmeyecek kadar yakınlar ve istedikleri gibi saldırabilecekler. | Open Subtitles | لكنّ الناجون أقرب من السفينة الآن ليتأثروا بأسلحتها، ويمكنهم مهاجمتها كما يحلو لهم. |
| Bak kötü bi dönemden geçtiğini biliyorum, Fakat eve kaçmak hiçbirşeyi çözmez. | Open Subtitles | انظري، أعلمُ ما تمرّين به، لكنّ الهروب إلى المنزل لن يحلّ شيئًا. |
| Zamanı sonsuz olarak düşünürüz. Ancak karadelikte bir şekilde zaman durur. | Open Subtitles | نعتبر أنّ الوقت لا ينتهي لكنّ الوقت يتوقّف داخل الثقب الأسود |
| Lakin görüştüğüm adam, ne adamla ne de kadınla tanışmadığını söyledi. | Open Subtitles | لكنّ الرجل على المكتبِ الأماميّ يقول أنّه لم يقابل أيّ منهما. |
| Testler her ne kadar kardeşinin fonksiyonları çalışıyor dese de beyin ölümü oldu. | Open Subtitles | أنا آسفةٌ جداً لفقدك، لكنّ الفحوصاتِ أكّدت أنّه برغم وظائف أختكِ الجسديّة الطبيعيّة |
| -Bu çok hoş. Uyuşturucu satıcılığı yasal olsaydı Ze'ye Oscar vermeleri gerekirdi. | Open Subtitles | لكنّ الأمور كانت خطيرة بالنسبة إليّ؛ كنت أخافه وكان في كل مكان |
| Başa çıkamayacağım şey ise, benimle birlikte dibe başkasını çekmektir. | Open Subtitles | لكنّ ما لا أقبله هو أن أسحب أحداً معي للأسفل |
| Ne kadar faal hissettiğin umrumda değil, tıbbi denetim altında olman gerekiyor. | Open Subtitles | ويجذب المسؤولين في القيادة لا أخفي ذلك الواقع لكنّ الأمر يتعدّى ذلك |