"basın" - Traduction Turc en Arabe

    • الصحافة
        
    • الصحفي
        
    • اضغط
        
    • الصحفية
        
    • الصحافه
        
    • الصحفى
        
    • للصحافة
        
    • صحفية
        
    • الإعلام
        
    • صحفياً
        
    • الصحف
        
    • إضغط
        
    • الصحفيين
        
    • صحفى
        
    • الاعلام
        
    Daha yüksek düzeyde, Basın bir hizmet sektörü öğesidir, ve sunduğu hizmet farkındalıktır. TED وعلى مستوى أعلى، فان الصحافة هي قطاع خدمي، والخدمة التي تقدمها هي الوعي.
    Tabi, bu arada Basın sessizliğim, kuraklığım hakkında atıp tuttu. Open Subtitles صحيح أن الصحافة تحدثت عن صمتي وتوقفي عن الكتابة كثيراّ
    Zanlı Basın mensuplarını hedef alan Toplu Medya Katili olarak tanınıyor. Open Subtitles الرجل المسلح عُرف على أنه قاتل وسائل الإعلام الذي استهدفته الصحافة
    Clark, Basın kartını geri verdiğinde tüm bilgisayar imtiyazlarını yok ettin. Open Subtitles كلارك عندما سلمت تصريحك الصحفي فقد تخليت عن أمتيازاتك لأستخدام الكمبيوتر
    Reid ve Prentiss, Basın toplantısını izleyin. - Bir şeyler bulmaya çalışın. Open Subtitles الخاص بالمؤتمر الصحفي و لنرى ان كنتما ستتمكنا من اكتشاف اي شيء
    Onun kalbini kıracaksın, ve Basın bunu öğrenince, yaptığımız reklam boşa gidecek. Open Subtitles ستسحق قلبها وبعد ذلك الصحافة ستكتشف وكلّ الخير الذي صنع يذهب هباء
    Basın bunu öğrenirse çakal gibi üstüne çullanır ve kız ölür. Ne yapabiliriz? Open Subtitles عندما تحصل الصحافة على هذا، أبناء آوى سيبدئون الأكل الجنوني، وهي ميتة، ساعدوني
    Basın sizin şovunuzu öğrendiğinde ise siz işinizi bitirmiş olacaksınız. Open Subtitles و خلال الوقت الذي ستعلم به الصحافة سوف يلف عرضك
    Gerçek şu ki, üstlerimiz uyuşturucu baskınıyla ilgili Basın toplantısı yapmakla meşguller. Open Subtitles الحقيقة هي الصحافة ستكون مشغولة للغاية في عقد المؤتمرات على هذا الإعتقال
    Yani seni istifa etmeye zorlayan sadece Basın veya parazitler değildi. Open Subtitles إذاً، لم يكن فقط الصحافة أو المتطفّلين الذين أرغموك على الاستقالة
    - Alınmayın ama mesajın Basın tarafından bozulmadan önce doğru yayılmasını istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نكون متأكدين مع احترامي,أن رسالتنا واضحة قبل أن تحرفها الصحافة.
    Basın toplantısındaki gözden kaybolma hareketin oldukça iyi bir performanstı. Open Subtitles مذهل، هلا أخذت سيجارة؟ كان عرضاً رائعاً في المؤتمر الصحفي
    Basın konferansına katılamazsın. Oraya ulaşmanın bir yolunu bulsan bile içeri giremeyeceksin. Open Subtitles لن تستطيعي المشاركة في اللقاء الصحفي حتى ولو وجدت طريقة للوصول متأخرة
    Yarınki Basın toplantısında herkese sunacağız Ve her şeyi açıklayacağız Open Subtitles سنقدمه للقائد في المؤتمر الصحفي غداً و نوضح كل شيء
    Sonraki Basın konferansının benimle, ... dünya şampiyonu olarak yapılacağını umuyorum. Open Subtitles أتوقع المؤتمر الصحفي الذي سنعقده لاحقاً سأكون أنا فيه بطلاً للعالم.
    Onlardan hareket eden olursa, kızartın. bir şey duyarsanız alarma Basın. Open Subtitles اى احد يتحرك , احرقة هل تسمعنى اى شيئ على الاطلاق و اضغط على صفارة الانذار
    Etrafta dünya kadar adamım var, sen Basın toplantısı yapıyorsun. Open Subtitles لدي رجال هنا في طريقهم للأذى وأنت تلقي المؤتمرات الصحفية
    Eğer Basın ne aradığınızı öğrenir ve işe burnunu sokarsa, ben hepimizi yakarlar. Open Subtitles لو الصحافه علمت بما تبحث عنه وبدات في البحث في الامر سيتم صلبنا
    Ama senin Basın toplantın saat 5'teydi. Benim sunumum saat 2'de. Open Subtitles لكن المؤتمر الصحفى لن يبدأ قبل الخامسة وموعدى انا فى الثانية
    Tur beni San Francisco'dan New York'a kadar bütün Basın noktalarına götürecekti. Open Subtitles الجولة أخذتني من سان فرانسيسكو إلى نيويروك, مع توقف للصحافة طوال الطريق.
    Basın toplantısını dinleyebilirsin, ama editörün bu toplantıyla ilgili yazdıklarını da dinleyebilirsin. TED تستطيع أن تستمع لندوة صحفية فضلا عن تمكنك من قراءة ماقاله المحرر حول هذه الندوة.
    Şimdi de Beyler, izninizle Vincennes için verdiğim Basın toplantısına gideyim. Open Subtitles أرجو أن تعذراني. يجب أن أحضر مؤتمراً صحفياً حول جاك فنسن.
    Bu insanların dikkatini çekecektir. Artık Basın da haberdar olduğuna göre. Open Subtitles ربما هذا سيوتر الـناس، والآن حين أصبحت الصحف تعرف
    Her neyse benimle konuşmak isterseniz, sadece şu tuşa Basın. Open Subtitles إذا أردت أن تتحدث إلي فقط إضغط علي هذا الزر
    Tüm Basın mensupları ana kapıdaki ziyaret noktalarına geri dönmeliler. Open Subtitles كل أعضاء الصحفيين عليهم إرجاع علامات الزيارة إلى البوابة الرئيسية
    Ve hükümetin Basın açıklamasına göre, daha fazla istihdam yaratacak. Open Subtitles وخلق المزيد من فرص العمل، وفقاً لبيان صحفى من الحكومة
    Yani Basın birkaç şeyi fazlasıyla basitleştirdi, fakat sonuçta bu sadece bir gazete haberi. TED فقد قام الاعلام بتبسيط بعض الاشياء، و لكن في النهاية فهو مجرد خبر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus