Keşke artık bunlar olmasa. İşimi daha iyi yapabilmek isterdim. | Open Subtitles | الذي أبداً لا يحدث وجود جانب سلبى جيد فى عملى |
"Arkadaşım Lionel Alabama'dan döndü ve benim eski işimi aldı. | Open Subtitles | صديقي ليونيل عاد من ألاباما وهو الان يعمل بوظيفتي القديمة |
Eski işimi düşünmüyordum. Daha iyi birşey arıyorum. | Open Subtitles | لا أُريد وظيفتى القديمة ,بل أريد ما هو أفضل |
Gidin buradan. Yavaş olun, bayan. Ben sadece işimi yapıyorum. | Open Subtitles | أرحل من هنا أهدآ يا رجل أنا فقط أقوم بعملى |
İşini bitirdiysen, yatmaya gidebilirsin ve böylece ben de kendi işimi bitirebilirim. | Open Subtitles | ربما يجب أن تنهي أعمالك وبعدها تذهب إلى السرير وتتركني أنهي أعمالي |
Majestelerinin malikanesini idare etmekle işimi yapıyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أقومُ بواجبي في إدارة إقطاعية سيادته. |
Burada kalıp işimi yapacak, programımın yayınlanması için mücadele edeceğim. | Open Subtitles | أنا جالس هنا أقوم بعملي أحارب ليُذاع عرضي على الهواء |
Ve ben de kendi işimi yaptığım için suçluluk duygusuna kapılmayacağım. | Open Subtitles | وأنا لن أَشعر بالذنب لكوني أقوم بعمل شغلي نعم لن تشعري |
İşimi nasıl yapacağıma dair senin ne iznine, ne de onayına ihtiyacım var. | Open Subtitles | .. و لا أنتظر إذنك أو موافقتك على كيفية إدارة عملى أيها الضابط |
İşimi bir yere taşımam gerekiyordu ve burası bana iyi hizmet vermiştir. | Open Subtitles | يجب ان احضر عملى لمكان ما و هذا المكان كان جيدا لى |
Eğer içinizden bir kısmınız işimi yapmadığımı söylüyor ya da düşünüyorsa anlayışla karşılarım. | Open Subtitles | وإذا يعتقد بعض منكم او يقول انى لا أؤدى عملى أنا اتفهم هذا |
İşimi kaybetmek istemiyorsam, hemen gitmeliyim. | Open Subtitles | أذا أنا أردت الأحتفاظ بوظيفتي يجب علي أن أذهب |
Ama elbette, işimi yapmanın zihnini dağıttığını söylemen çok güzel. | Open Subtitles | ولكن بالطبع. من الرائع أن أن تجدِ القيام بوظيفتي مشتت جداً |
Bu anlaşmayı yaptın çünkü içeride olmak istedin, benim işimi istedin ve pisliklerini halletmesi için McLeod'a ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | انت قبلت هذا الاتفاق لانك اردت الدخول فيه , انت اردت وظيفتى واحتجت ماكلويد ليحمل لك خطاياك |
- İşimi kaybedebilirim. Hapse girebilirim. | Open Subtitles | أننى سوف أخسر وظيفتى, وأحتمال أدخل السجن هل تريد أن تتركه يموت؟ |
Kendi evimde, kendi işimi yapma ve kendi toprağıma sahip olma umudumu neredeyse yitiriyordum. | Open Subtitles | فقدت الامل أن اقوم بعملى انا فى بيتى انا و ان تكون لى ارضا |
- Ben işimi yapıyordum. - Ben de benimkini yapıyorum! | Open Subtitles | . انا كنت اقوم بعملى - وانا اقوم بعملى - |
İşimi nasıl yapacağımı bana söylemene gerek yok. Anladın mı? | Open Subtitles | لستُ بحاجة إليكَ ، لترشدني كيفية إدارة أعمالي ، أفهمت؟ |
Ben işimi yaptım, herkes harika olduğumu söylüyordu, ulaşılmaz biriydim. | Open Subtitles | لقد قمت بواجبي ، الجميع قال أني كنت رائعا و لم يأت أحد ليراني |
Saf saf işimi yaparken kafasız tavuğun teki kaburgalarıma saldırmaya başladı. | Open Subtitles | أقوم بعملي, مطمئناً وفجأه, يطعنوني بصدري بدجاج طائر من غير رأس |
İşimi iyi yaptığımı ispatlamak için ilk sayfa fotolarına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى باقة صور الصفحة الأولى لإثبات أعمل شغلي. |
Bunu hukuk alanında çalışırken ya da işimi yaparken fark etmedim. | TED | و فعلياً لم أتعلم هذا أثناء ممارستي للمحاماة من خلال عملي. |
Ben de bir daha bir kadınla arama asla işimi sokmamaya yemin ettim. | Open Subtitles | أقسمتُ أنني لن أدع مهنتي مجدداً تقف بيني وبين امرأة. |
Gerçek bir bilim adamı gibi işimi iyi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا عالم وقور أحاول بحيرة ان أؤدي واجبي قدر المستطاع |
Neden olduğunu önemsemiyorum. Fakat görünüşe göre öğrenemeden işimi yapamayacağım. | Open Subtitles | لا يهمني السبب لكن يبدو أن إكمالي لعملي مقترن به |
Tabii bu yanlış bir kavgaydı. Sonuçta boş yere işimi kaybettim. | Open Subtitles | ظهر بأنها المعركة الخاطئة وأنا فَقدتُ شغلَي. |
Bu mesleği seçmemin ve işimi iyi yaptığımı hissetmemin en önemli nedenlerinden biri gördüğünüz gibi doğuştan şüpheci olmam. | Open Subtitles | أحد الأسباب الرئيسية الذي جعلني أنخرط في هذه الوظيفة ويجعلني أشعر بأنّي بارع بالعمل هو أنّي دائم الإرتياب بالفطرة |
Dünyanın asıl sorununa odaklanabilmek için işimi bıraktım: Kara Mayınları | TED | ترك وظيفتي للتركيز على مشكلة العالم الحقيقي : الألغام الأرضية. |